”Borç verme tutarımızı 2-3 kat artırmayı düşünüyoruz”

Dünya Bankası Türkiye Ülke Direktörü Zachau, yılda ortalama 30-35 milyar dolar borç vermeye hazırlandıklarını söyledi

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

ANKARA - Dünya Bankası Türkiye Ülke Direktörü Ulrich Zachau,"Dünya Bankası olarak borç verme tutarımızı 3 yılda ortalama 2-3 kat artırmayı düşünüyoruz" dedi.

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı'nın (TEPAV), düzenlediği "Küresel Kriz ve Türkiye'ye Etkileri" konulu panele katılan Dünya Bankası Türkiye Ülke Direktörü Ulrich Zachau, yaşanmakta olan küresel krizin üç özelliği bulunduğunu, bunlardan ilkinin yaşanan krizin bir süre daha devam edeceği olduğunu kaydetti. Krizin 2009 yılı boyunca ve hatta biraz daha devam edeceğini belirten Zachau, krizin dünya üzerindeki mali sistemden kaynaklanan sistematik problem olduğunu kaydetti.

Krizin şu anda tam ortasında bulunulduğunu belirten Zachau, Dünya Bankası olarak şu aşamada krizin etkilerinin azaltılması ile ülkelere yardım konusunda güçlü konumda olduklarına işaret etti. Dünya Bankası olarak borç verme tutarını 3 yılda ortalama 2-3 kat artırmayı düşündüklerini belirten Zachau, "Yılda ortalama 30-35 milyar dolar borç vermeye hazırlanmaktayız" dedi.

Zachau, borç verme miktarını üst limitini 100 milyar dolara kadar çıkarabileceklerini anlattı. Kriz ortamında en çok desteğe ihtiyaç duyan ülkelere destek vereceklerini de belirten Zachau, krizin Türkiye'de de başlamış olmasının da krizin ikinci özelliğini oluşturduğunu kaydetti. İnşaat, otomotiv, tedarik, nakliye sektörleri gibi alanlarda üretimin durağanlık içerisine girdiğini belirten Zachau, İşçi çıkarmaların başladığını, 2009 yılı içinde de daha yavaş bir büyümenin gerçekleşeceğine ilişkin senaryolar bulunduğunu hatırlattı.

"(Önümüzdeki yılın büyümesi şu olacak) diyenlere  inanmayın"

Sıra dışı bir belirsizlik durumunun hakim olmasının ise krizin üçüncü özelliği olduğunu belirten Zachau, IMF'nin bile yayınladığı son raporundaki beklenti ve varsayımların tutmaması üzerine bu raporu hemen güncelleyerek yeniden yayınladığını kaydetti.

"(Önümüzdeki yılın büyümesi şu olacak) diyenlere  inanmayın" diyen Zachau, politika yapıcılarının acil önlem paketlerini almaları gerektiğini söyledi. Bu yöndeki hazırlıkların olduğunu görmenin sevindirici olduğunu belirten Zachau, Türkiye'de dış finansmanın çok daha zor bir durum oluşturacağını, borsa ve menkul kıymetlerde Türkiye'nin gelişmekte olan ülkeler ortalamasını tutturduğunu söyledi. YTL'de orantısız değer kaybı bulunduğunu, bunun da orantısız değer kazanmasını önleyecek bir durum oluşturacağını belirten Zachau, Merkez Bankasının faiz indiriminden sonra 1-2 gün ve hafta içinde liranın biraz daha değer kaybedeceğini söyledi.

Türkiye'de bankacılık sektörünün iyi durumda olduğunu belirten Zachau, şu anki mevcut durumdan bankaların oldukça iyi çıkabileceğini söylemenin mümkün olduğu bildirdi.

Mali sektörün bu krizden çok fazla yara almadan çıkacağını ancak siyasetçilerin de bankaların, banka olduğunu hatırlayarak, onlara gerektiği gibi davranmaları serbestisi tanıması gerektiğini hatırlatan Zachau, bankaların kime nasıl kredi vereceğini kendilerinin belirlemesi gerektiğini söyledi.

Cari açıkta düşme olacak

Herkesin cari açıktan söz ettiğini belirten Zachau, düşen enerji fiyatları nedeniyle Türkiye'nin cari açığında da düşme olacağını ifade etti. Türkiye'nin kurumsal kredilerde kritik bir duruma maruz kalacağını, ihracat, ithalat ve döviz kurundaki değişikler konusunda çok hassas olmadığının görüldüğünü belirten Zachau, kısa vadede orta vadenin önemini göz ardı etmemek gerektiğini anlattı.

Soruları da yanıtlayan Zachau, küreselleşmenin bitmediğini ve devam edeceğini Afrika'nın henüz dünya ile diğer kıtalarla bütünleşmediğini ancak bunun gerçekleşeceğini kaydetti.

TEPAV Direktörü Fatih Özatay da küresel krizden Türkiye'nin nasıl etkileneceğine ilişkin görüşlerini aktarırken, Türkiye'nin ürettiği mallara talebin düşeceğini, belirsizliğin hakim olduğu bu ortamda yatırımcıların davranışları ve tüketim harcamalarının etkilenmeye başladığını, bütün dünyada mali kredi kanalları daralırken, Türkiye'nin de bundan olumsuz etkileneceğini bildirdi.

Referans Gazetesi Ankara Temsilcisi Erdal Sağlam da Krizin sonunda bir değişim olacağını kaydederken, "(Finansal açıdan küreselleşme bitti) diyenler var. Bence daha yeni başlıyor" dedi. Her krizin siyasi bir sonuç doğurduğunu, bu krizinde siyasi bir sonucu olacağını söyleyen Sağlam, bundan kaçmanın mümkün olmadığını söyledi. "Kriz nedeniyle Türkiye'de şu anda bir dağınıklık bulunduğu, bu dağınıklığı Tansu Çiller döneminde bile görmediğini" savunan Sağlam, AK Parti'nin işi bilen yetkin insanları görevde tutması gerektiğini anlattı.

Sağlam'ın, "Uluslararası kuruluşların temsilcileri örneğin Dünya Bankası temsilcileri (Türkiye'nin durumu iyidir) derlerse, bu da krizin alemetlerindendir" demesi salonda güleşmelere neden oldu.