Borusan'dan kadın istihdamına "kreş"li destek

 

Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, "Annemin İşi Benim Geleceğim" Projesi ile ilgili, "Organize sanayi bölgelerinde 10 bin 25 kadının, 0-6 yaş grubundaki 6 bin 260 çocuğu bu hizmetten yararlanma imkanına sahip olacak" dedi.

 

 

Kadınların hem anne, hem eş olmasını, aynı zamanda da sosyal, siyasi ve ekonomik hayatta etkili olmasını birlikte nasıl gerçekleştirilebileceğine değinen Ergün, bu konuda kanunlarda atılmış bazı adımlar olduğunu, bunların da doğum izni, ücretli ve ücretsiz izin süreleri olduğunu anımsattı.

 

Bunların yeterli olmadığını vurgulayan Ergün, bu konuyla ilgili yeni bir model oluşturulması gerektiğini dile getirdi.

Annelerin çocuklarını emanet edebilecekleri güvenli mekanlara ihtiyaç olduğunu aktaran Ergün, yakın çevresinde kariyer sahibi ve iyi eğitim görmüş olan ama çocuklarına bakıcı bulmakta zorlanan anneler olduğunu ifade etti.

 

"Annemin İşi Benim Geleceğim" Projesi'nin, annelerin ekonomik hayata katılmalarını sağlamanın ötesinde çocuklara eğitimleri için güvenli bir adres oluşturması açısından da önemli olduğunu vurgulayan Ergün, sözlerine şöyle devam etti:

"Bizde bakanlık olarak bu proje kapsamında organize sanayi bölgelerinin Borusan Holding ile işbirliği yapmaları konusunda koordinasyonu sağlamış olacağız. 'Borusan Neşe Fabrikaları'nın işletiminin sürdürülebilirliğini böylece takip etmiş olacağız. Zira böyle yapılar, mimari ve teknik açıdan ne kadar başarılı olursa olsun, bu yarışmalardan çok güzel teknik ve mimari sonuçlar elde edilecek ama, neticede kaliteyi belirleyecek olan insandır. Onların doğru bir şekilde yönetilmesidir."

 

Bakan Ergün, son yıllarda kadınların, siyasi, ekonomik ve sosyal hayata daha fazla katıldığını görmekten memnuniyet duyduklarını belirterek, "Kadınlarımız iş ve çalışma hayatına sadece personel düzeyinde değil, yönetici ve girişimci düzeyinde de yoğun bir katılım göstermektedirler" dedi.

Son 2-3 yıl içerisinde KOSGEB'in yeni girişimcilik eğitimlerinden 100 binden fazla insanın yararlandığı bilgisini veren Ergün, bunların yarısının kadınlardan oluştuğunu söyledi.

Bu 100 bin insandan işini kurmak isteyenlere 30 bin liraya kadar hibe, 70 bin liraya kadar da faizsiz kredi desteği verdiklerini anımsatan Ergün, bu girişimcinin kadın olması halinde hibenin 33 bin liraya, kredinin ise 77 bin liraya dönüştüğünü ve kadınlara pozitif ayrımcılık uygulandığını dile getirdi.

6 bin girişimcinin 2 yıl içerisinde desteklerini alarak, iş yerlerini kurduğunu kaydeden Ergün, bunların yüzde 45'inin kadınlardan oluştuğunu ifade etti.

 

2 bakanlığın Borusan Holding ile gerçekleştirdiği "Annemin İşi Benim Geleceğim" Projesi protokolünün kamu-özel sektör işbirliği için son derece önemli olduğuna dikkati çeken Ergün, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Türkiye'de kuruluşu tamamlanmış 265 organize sanayi bölgesi var. Bunlardan alt yapısı tamamlanan, üretime geçenlerin sayısı 152. Bu 152 sanayi bölgesinde 150 bin kadın çalışan var. Yani her organize sanayi bölgesine aşağı yukarı ortalama bin kadın çalışan düşmektedir. Bu protokolü hazırlarken, kadın çalışanlarla ilgili Aile Bakanlılığı'mız ile bir istatistik oluşturduk kaç kadının 0-6 yaş grubunda çocuğu var diye. Buralarda 12 bin 961 kadın çalışanın 0-6 yaş grubunda çocuğu bulunmaktadır. Borusan'ın kreş yapmayı tasarladığı 10 organize sanayi bölgesinde, ki bunların ilk etabı 4 organize sanayi bölgesidir Adıyaman, Afyon, Şanlıurfa ve Malatya organize sanayi bölgelerinden oluşan. Daha sonra Fatsa, Karaman, Çorum, Diyarbakır ve Mardin organize sanayi bölgeleri de gelecek. Bu birinci etaptaki organize sanayi bölgelerinde 5 bin 689 kadın çalışanın 0-6 yaş grubunda çocukları bulunmaktadır ve bin 991 çocuk bulunuyor bu 4 organize sanayi bölgesinde. Diğer 6 sanayi bölgesinde, 2. etapta, 4 bin 336 kadın çalışanın 0-6 yaş grubunda çocuğu bulunuyor. O organize sanayi bölgelerinde de 4 bin 269 çocuk bu hizmetten yararlanma imkanına sahip olacak. Yani toplam bu organize sanayi bölgelerinde 10 bin 25 kadının, 0-6 yaş grubundaki 6 bin 260 çocuğu bu hizmetten yararlanma imkanına sahip olacak. Ben bu projeyi hayata geçiren Borusan'a bir kez daha teşekkür ediyorum, projenin herkese örnek olmasını temenni ediyorum."

 

 

 

"Annemin İşi Benim Geleceğim" projesi için düzenlenen protokol imza törenine katılan Bakan Şahin, zamanın ruhunu yakalamak için anahtar kelimenin "değişimi yönetmek" olduğunu söyledi.

Şahin, her dönemin kendine ait sorunları bulunduğunu anlatarak, çözüm için hedefleri iyi belirlemenin ve her bir değişkenin üzerinde çalışmanın önemli olduğunu ifade etti.

 

Türkiye olarak asıl hedefin sürdürülebilir bir büyüme olduğunu belirten Şahin, "Dünyanın 10'ncu büyük ekonomisi olmayı başarabilmemiz için ekonomik kalkınmayı destekleyecek beşeri ve sosyal sermayeyi güçlendirmemiz lazım. İnsani gelişme kriterlerinde çağdaş, modern dünyanın getirdiği normlara ulaşmamız lazım. Bu ikisini atbaşı götüremediğimiz zaman istediğiniz hedeflere ulaşmamız, verimliliği de toplumsal huzuru da sağlamamız da mümkün değil" diye konuştu.

Bakan Şahin, hedeflere ulaşmak için "önce insan" prensibini ön planda tuttuklarını vurgulayarak, ekonomi, hukuk ve sosyal hayatı insanlar için düzenlediklerini kaydetti.

"Biz tabii ki kadın ve çocuk meselesinde tarafız" diyen Şahin, "Kadın meselelerine ve kadına dair koyduğumuz hedefler bizim bakanlığımızın temel görevlerinden biridir. Bunu başarabilmemiz için yanımızda çok güçlü ortaklarımızın olması gerekiyor. Onlarla birlikte aynı hedeflere kilitlenmemiz gerekiyor" dedi.

Bugün önemli ve güçlü bir protokolü hayata geçirdiklerini anlatan Fatma Şahin, istihdam alanında kadından bahsedilmesi için eğitim hayatını tamamlamış, sağlıklı düşünen, fiziki ve ruhi açıdan, maddi ve manevi olarak sağlığın bütün imkanlarına sahip kadınların ekonomik olarak güçlenmesinin sağlanması gerektiğini söyledi.

 

Türkiye'de hukuk devleti normları çerçevesinde "eşit işe eşit ücret" kriterinin İş Kanunu'na konulduğunu hatırlatan Şahin, "Cinsiyet ayrımcılığıyla işe girmenin doğru olmadığını gösteren bir süreci 10 yılda yakalayabildik. Sayın Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın 2008'de çıkardığı genelge ile 'İşe giren hiç kimseye cinsiyet ayrımcılığı yapılmayacaktır. İşte yükselişte de hiç kimseye cinsiyetinden dolayı ayrımcılık yapılmayacaktır' şeklinde koyduğu temel bir duruş var. Bize düşen şey, o duruşun altını doldurmak ve uygulamalarda onun temel gereğini yapmaktır" ifadelerini kullandı.

"Annemin İşi Benim Geleceğim" projesi kapsamında hazırlanan protokole Bakan Şahin'in yanı sıra Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün ile Borusan Holding Üst Yöneticisi(CEO) Agah Uğur imza attı.

Proje kapsamında, 10 ilde organize sanayi bölgelerinde, çalışan annelerin çocukları için kreş ve gündüz bakım evleri kurulacak. 'Borusan Neşe Fabrikaları' adı verilecek kreş ve gündüz bakım evlerinin ilki Adıyaman'da hayata geçirilecek.

Protokol töreni sonrasında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Fatma Şahin, organize sanayi bölgesi ve sanayide çalışan kadın oranının yüzde 15 olduğunu belirtti.

Bakan Şahin, sanayide çalışan kadınların hepsine kreş konusunda yardımcı olduklarını, esnek çalışma modelini çok önemsediklerini bildirdi.

 

Yarı zamanlı çalışma sisteminin sosyal güvenlik ayağı konusunda ilgili bakanlıkla birlikte çalıştıklarını kaydeden Şahin, şunları söyledi:

"Onu da inşallah başardığımız zaman kadınların hem kapasitesini kullanıp verimli çalışacağı hem de çocuğuna evinde bakacağı sistemi hayata geçireceğiz. Bu konuda Avrupa Birliği ülkelerinin oranlarına baktığımızda onlar yüzde 60 diyorlar. Bunun yüzde 40'ı ise esnek yani yarı zamanlı çalışıyor. Bunun yüzde 20'si tam zamanlı çalışıyor. Şimdi biz Türkiye olarak tam zamanlıda yüzde 30'u yakaladık. Bunun hukuki altyapısını Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığımız ile çalışma hayatını düzenleyecek şekilde yaptığımız zaman, hızlı bir şekilde Avrupa Birliği rakamlarına ulaşacak durumdayız."

 

Bakan Şahin, bir gazetecinin, Konya'da eşinden şiddet gören kadının kimlik değiştirme talebine ilişkin sorusu üzerine, şu bilgiyi verdi:

"Biz onunla alakalı yönetmeliğimizi geçen hafta yayınladık. 6284 sayılı kanunda, (Ailenin korunması ve kadına karşı şiddetin önlenmesine dair kanun) kimliği kimler değiştirebilir konusuyla, yaşam hakkıyla ilgili bir sorun var ise orada tanık koruma programıyla ilgili İçişleri Bakanlığımızla beraber yönetmeliği hazırladık ve bu çıktı. Şimdi uygulamalarla ilgili bakanlıklar beraberce takibini ve gereğini yapacak. Herkes kimlik değiştiremez. Önce kimlik değiştirmenin şartlarının oluşması gerekiyor. Bir mahkeme kararının olması gerekiyor. Mahkeme kararına göre bizim yönetmelikte nasıl değiştirebileceği netleşmiş durumda ise biz de takipçisi olacağız."