Bosnalıların umudu Türk yatırımcılar
Bosna Hersek'teki en büyük yabancı yatırımlardan Ziraatbank BH, Natron-Hayat ve Şişecam'ın da aralarında bulunduğu 50 Türk şirketi ile Türkler tarafından kurulan özel okulların sağladığı istihdam Bosnalılara umut oldu
SARAYBOSNA - Türk girişimciler eliyle son 10 yılda yapılan 145 milyon dolar tutarındaki doğrudan yatırım, yüksek işsizlik sorunuyla mücadele eden Bosna Hersek'e nefes aldırıyor.
Bosna'daki büyük ölçekli yabancı yatırımlardan Ziraatbank BH, Natron-Hayat ve Şişecam'ın da aralarında bulunduğu 50 büyük Türk şirketi ile yine Türkler tarafından kurulan özel ilköğretim, lise ve üniversitelerde binlerce Bosnalı çalışma imkanı bularak evlerine ekmek götürebiliyor.
Türkiye'nin Saraybosna Ticaret Müşavirliğinden aldığı bilgilere göre, son 10 yılda yapılan 145 milyon dolar tutarındaki doğrudan yatırımla Türkiye, Bosna Hersek'e en çok yatırım yapan 10 ülke arasında yer alıyor.
Bosna Hersek'te 50 büyük Türk şirketi faaliyet yürütürken, Türkiye'den Bosna Hersek'e yapılan en önemli yatırımlar arasında, bankacılık sektöründe Ziraatbank BH, özelleştirme kapsamında satın alınan, kağıt, karton ve ambalaj üretimi alanında faaliyet yürüten Natron-Hayat ile soda üretimi yapan Şişecam bulunuyor.
Bosna'daki Türk yatırımlarından sadece Ziraatbank, Natron Hayat ve Şişecam, aileleriyle birlikte 8 bin kişinin geçinmesine imkan sağlıyor.
Saraybosna ve Mostar arasında otoyol yapımını üstlenen Türk şirketi Cengiz İnşaat tarafından da yaklaşık bin kişi çalıştırılıyor.
Şube ve pesonel sayımızı arttıracağız
Ziraatbank BH Genel Müdürü Ali Rıza Akbaş, 1997 yılından itibaren, Bosna Hersek'in ilk yabancı sermayeli bankası olarak faaliyet yürüttüklerini belirtti.
Bosna'daki bankacılık hizmetlerini her geçen yıl daha da yaygınlaştırdıklarını ifade eden Akbaş, ülke genelinde 26 şubeye ulaştıklarını ve yeni şubeler açmaya devam edeceklerini söyledi.
Akbaş, banka olarak son yıllarda büyüme hızını yükselttiklerini ifade ederek, şunları söyledi:
"Kredi, mevduat ve aktifimiz de büyüdü. Sadece kredi rakamlarımız son bir 1,5 yılda yüzde 315 arttı. Bankamız 2011 yılı sonunda aktif büyüklükte, sektörde 15. banka iken bugün 9. banka konumuna geldi. Ülkede açılan ilk yabancı banka olmamıza rağmen geldiğimiz noktayı yeterli görmüyor, ilk 3 banka arasında yer almayı hedefliyoruz.
Öte yandan, resmi rakamlara göre, işsizliğin yüzde 40 civarında olduğu Bosna Hersek'te istihdama da katkı sağlamaya çalışıyoruz. Son 1 yılda, personel sayımızı 160'tan 230'a çıkardık. Yeni personel almaya devam edeceğiz. Çünkü her yıl ortalama 5 şube açmayı düşünüyoruz. Kazandıklarımızı da bu ülkeye bırakarak hizmet etmek istiyoruz. Bosna Hersek'in her yerinde faaliyet göstermeyi hedefliyoruz. Personel seçiminde etnik kökene bakmıyoruz. Bosna'daki barışın kalıcı olmasını desteklemek istiyoruz. Örneğin, son olarak Bosna Sırp Cumhuriyeti'nin Başkenti Banya Luka'da yeni bir şube açtık ve personelin tamamını o bölgeden temin ettik."
Türk iş adamlarına yatırım çağrısı
Akbaş, Ziraatbank BH olarak, kalkınmasına destek ve istihdamına katkı için Bosna'da yatırım yapmak isteyen müteşebbislere uygun faiz ve vade ile yatırım kredisi vermeye özel önem verdiklerini anlattı.
Buna rağmen, Türkiye'den Bosna Hersek'e gelen Türk yatırımlarını yeterli görmediğini dile getiren Akbaş, "Tarihi ve kültürel bağlarımızın bu kadar güçlü olduğu Bosna ile ticari ilişkilerimizi daha da güçlendirmeli ve buralara olan ilgimizi, sevgimizi fiiliyata dökmeliyiz" dedi.
Türk girişimciler için Bosna Hersek'te birçok alanda yatırım yapma imkanı bulunduğunu ifade eden Akbaş, bu ülkenin coğrafi konumunun Avrupa'ya yönelik yapılacak her türlü ticari faaliyeti lojistik olarak kolaylaştırdığını söyledi.
Akbaş, Türk yatırımcılar için Bosna'da özellikle tarım, hayvancılık, turizm, sağlık ve bazı üretim alanlarında ciddi fırsatlar bulunduğunu, Ziraatbank BH olarak Türk işadamlarına danışmanlık ve kredi konularında destek verebileceklerini belirtti.
"Türkler, Bosna'ya yatırım yapmak için geç kalıyor, 5-10 sene sonra tren kaçmış olacak" diye konuşan Akbaş, Bosna Hersek'in, NATO'ya üye olması ve AB sürecine dahil edilmesi halinde bugünkü yatırım avantajlarının azalacağını vurguladı.
Akbaş, Türk girişimcilerin Bosna'ya yatırım için ağır hareket etmelerine karşın, Avusturya, Hırvatistan, Rusya, Slovenya ve Arap ülkelerinden birçok yatırımcının piyasalardaki etkinliğini giderek artırdığına dikkati çekti.
TİKA'dan işgücü kalitesinin artırılması ve istihdama 15 milyon euroluk destek
TİKA tarafından, son 4 yılda gerçekleştirilen 15 milyon euro tutarındaki proje destekleri ile de özellikle kırsal bölgelerde, binlerce yoksul Boşnak'a "balık tutmaları öğretilerek", hayata tutunma imkanı sağlanıyor.
TİKA Saraybosna Koordinatörü Dr. Zülküf Oruç da kurum olarak, Bosna Hersek'in ciddi boyutlardaki işsizlik sorununun çözümüne yönelik bir çok projeyi hayata geçirdiklerini ifade etti.
Özellikle, işgücü niteliğini artırmak ve halkın küçük çaplı üretimlerini piyasalaştırmalarını sağlamak için Saraybosna ve Mostar'daki bazı üniversitelerde labaratuvarlar açtıklarını ve eğitim projelerine destek sağladıklarını anlattı.
Oruç, Konyeviç Polye ve civarında yürüttükleri 500 milyon Avro tutarındaki Arıcılık Projesi ile 300, Petrovats'ta yapılan Kültür Mantarı Yetiştirme Projesi ile 50, Petrovats'da yürütülen Kilim Projesi ile 190 kişiye gelir elde etme imkanı sağladıklarını ifade ederek, şöyle konuştu:
"Projelerimizde, kadın istihdamının desteklenmesine özel önem veriyoruz. Doğu Bosna'da, Tarımsal Kalkınma Projesi ile topraklarına geri dönen 283 Boşnak'a tohum desteği sağladık. Foça tarafında halka meyve suyu üretim ekipmanları sağlayarak, sadece yarım avroya satılabilen meyvelerden 2 euroya satılabilecek meyve suları üretme imkanı sağlıyoruz. Ayrıca, 60 aileye sera yaptık. Bir başka bölgede 140 inek dağıttık. 2 ineğin bir aileyi geçindirdiği göz önüne alındığında, bu 70 ailenin geçim kaynağı elde etmesi anlamına geliyor. Yablanitsa'da 40 kadının çalışabileceği tekstil atölyesi kuruyoruz. Ayrıca, tavukçuluk ve balıkçılıkla da ilgili projelerimiz var. Srebrenitsa'da, tarım kooperatiflerine traktör ve meyve kurutma makinaları verdik. Tüm bu projeler, totalde Bosna Hersek'te yoksulluğun ve işsizliğin azaltılmasına ciddi katkı sunuyor."
Oruç, ayrıca TİKA tarafından son 4 yılda 50'ye yakın inşaat ve tadilat projesi gerçekleştirildiğini ve bu projeler için toplam 15 milyon euro harcandığını vurguladı.
İnşaat projeleri sırasında gereksinim duyulan malzeme ihtiyacının Bosna Hersek'ten karşılandığına işaret eden Oruç, projelerde yüzlerce Bosnalı'ya ise iş imkanı sağlandığını kaydetti.
Saraybosna ve Mostar arasında otoyol inşaatı yapan Türk şirketi Cengiz İnşaat tarafından da yaklaşık bin kişi çalıştırılıyor.
Türkiye'nin Bosna'ya kazandırdığı bacasız fabrikalar
Öte yandan, Türk girişimciler tarafından Saraybosna'da milyonlarca avro harcanarak faaliyete geçirilen üniversiteler de binlerce Türk ve yabancı öğrencileriyle Bosna Hersek ekonomisine büyük katkı sağlıyor.
Uluslararası Saraybosna (IUS) ve Burç üniversitelerinde Türkiye, Ortadoğu, Afrika, Asya ve Balkan ülkelerinden toplam 3 bini aşkın öğrenci lisans, yüksek lisans ve doktora eğitimi alıyor.
"Türkiye'nin Bosna'ya kazandırdığı bacasız fabrikalar" olarak nitelendirilen üniversiteler ile özel ilköğretim ve liseler, ekonomik açıdan gözardı edilemeyecek faydalar sunuyor.
Ayrıca, istihdam olanaklarının sınırlı olduğu Bosna Hersek'te, Türk üniversiteleri ve diğer özel okullar binlerce kişiye çalışma imkanı sağlıyor.
Bu arada, ülkeyi her yıl Türkiye'den binlerce turist ziyaret ederek döviz bırakıyor.
Türk yatırımlarını önemsiyoruz
Bosna Hersek Dış Ticaret ve Ekonomik İlişkiler Bakanı Ermina Salkiçeviç Dizdareviç ise Türk yatırımların, özellikle Bosna Hersek'teki işsizliğin azalması konusunda büyük önem taşıdığını söyledi.
Türk yatırımlarını önemsediklerini ifade eden Dizdareviç, ancak, bugüne kadar yapılan yatırımların ise hala beklenilen seviyede olmadığını bildirdi.
Dizdareviç, Bosna Hersek'e yatırım yapma konusunda istekli olsalar da Bosna Hersek'teki "güvensiz mali ortam" nedeniyle Türk iş çevrelerinin çekinceleri bulunduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Türk şirketleri, son dönemde özellikle enerji sektörüne yoğun ilgi gösteriyorlar. Bu alanda, Türk yetkililerle irtibat kurduk. Enerji alanında daha önce Türkiye ile mutabakat imzaladık. Ancak, Bosna Hersek'te genel anlamda yatırımların olgunlaşması için gerekli olan iklimin iyilleştirilmesi gerek. Türkiye ile Bosna Hersek arasında ticaret serbestliği anlaşmasının olması da son derece önemli.Türk yatırımcılarla yaptığım görüşmelerde, Bosna Hersek'e daha fazla yatırım yapma konusunda istekli olduklarını gördüm. Ancak bizden de yatırım için gerekli koşulların yerine getirilmesini ve güvenli bir yatırım ortamı sağlanmasını istiyorlar. "