Büyüme beklentilerin ötesinde

KONYA - Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, "Pazartesi günü açıklanan büyüme rakamları, Türkiye'nin hedefleriyle uyumlu, hatta beklenenden daha yukarıda ilerlediğini göstermektedir" dedi.

Konya Dedeman Otel'de düzenlenen "Geleceğe yatırım, Türkiye'ye yatırım" toplantısına katılan Ergün, burada yaptığı konuşmada, çok farklı kesimleri buluşturan bu tür organizasyonların beyin fırtınası ve fikir alışverişi açısından çok önemli olduğunu söyledi.

Büyüme rakamları

Ergün, Türkiye'nin 2009 yılında etkisini yoğunlaştıran küresel krizin ardından 2010 ve 2011 yıllarında dünyanın en hızlı büyüyen ülkelerinden biri olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti: "2012 hedeflerimizi ise euro bölgesindeki büyük riskleri de dikkate alarak daha makul seviyelerde tuttuk ve yüzde 4 gibi bir büyüme hedefledik. Pazartesi günü açıklanan büyüme rakamları da Türkiye'nin hedefleriyle uyumlu, hatta beklenenden daha yukarıda ilerlediğini göstermektedir. 3,2'lik büyüme oranı beklentilerin üzerinde gerçekleşti. Bazı tahminlerde yanıldığını herkes ifade etmeye başladı. Türkiye'nin böyle bir dinamizmi var. Bu dinamizm 2 kere 2'nin 4 etmediği çok alan çıkarıyor karşımıza. Herkes Türkiye ile ilgili hedeflerini, öngörülerini revize etmek durumunda kalıyor. Yılın başlarında Dünya Bankası, IMF ve Avrupa'daki kuruluşlardan, Türkiye ile ilgili 2012 yılı için sıfır büyüme, hatta küçülme telaffuz edenleroldu. Ama onlar, Türkiye ekonomisini, dinamizmini göremedikleri için veya Türkiye üzerine spekülasyon doğurmak için yapıyor olabilirler. Ama Türkiye bu dinamizmi ile tüm bunları bertaraf edecek güce sahip olduğunu gösteriyor."

Türkiye'nin ihracatının büyük kısmının AB ülkelerine olduğunu anlatan Ergün, euro bölgesinin bu yıl daralacağı yönündeki tahminler de dikkate alındığında büyüme oranları ve 10 çeyrekten buyana devam eden aralıksız büyümenin değerinin daha iyi anlaşılacağını belirtti.

"Kamu borç stoku ekonomi üzerinde tehdit olmaktan çıkmıştır"

Türkiye'nin hangi özellikleri nedeniyle AB ülkelerinden olumlu yönde ayrıştığının iyi irdelenmesi gerektiğini dile getiren Ergün, şöyle konuştu: "ABD'deki krizi incelediğimizde özellikle kamu maliyesinde ciddi sorunlar olduğunu görüyoruz. Türkiye'de ise kamu maliyesini, kamu borçlarını, bütçe açıklarını, bankacılık sistemini, kısaca ekonomi için riskli sayılabilecek unsurların hepsini iyi bir şekilde yönetiyoruz ve yapılması gereken reformları da yapmaktan geri kalmıyoruz. Bu konular son 10 yılda aldığımız tedbirler ve uyguladığımız politikalar sayesinde bizim için büyük oranda risk unsuru olmaktan çıkmıştır. Kamu borç stoku ekonomi üzerinde tehdit olmaktan çıkmıştır."

İhracat rakamlarındaki artış

Türkiye'nin kamu bütçesi içindeki borçlanma faiz oranlarının da geçmişte yüzde 63 olduğunu, bu oranın yüzde 8'lere kadar indiğini vurgulayan Ergün, 2002'de ortalama 9 ay olan borç vadelerinin de 55 aya kadar uzadığına dikkati çekti.

İhracatta da ciddi artışlar meydana geldiğini anlatan Ergün, "Milli gelirimiz 10 yıl öne 230 milyar dolar seviyesindeydi, bugün 788 milyar dolar seviyesine ulaştı. Türkiye'nin üretim gücü bu. Türkiye'nin ihracatı 36 milyar dolardan, 10 yıl içinde bugün itibariyle 142 milyar dolar seviyesine çıkmıştır. Türkiye, yılda 142 milyar dolar ihracat yapabilen ülke haline gelmiştir. Türkiye 10 yıl içinde bu sıçramayı gerçekleştirebildi" diye konuştu.

Türkiye'nin ekonomik hedeflerinin gerçekleştirilebilmesinde en önemli rolü özel sektörün oynayacağını vurgulayan Ergün, bunun için de çok üretmenin yanında, nitelikli, yenilikçi ve yüksek katma değerli ürünler üretmek gerektiğini belirtti.

"Türkiye yoluna büyük hedeflerle devam eden bir ülkedir"

İstanbul'un her geçen gün bir finans merkezi olma yolunda ilerlediğini, Dünya Bankası'nın kuruluşu olan uluslararası bir finans kuruluşunun ABD dışında ilk defa İstanbul'da şube açtığını ifade eden Ergün, şöyle devam etti: "Dünyada iç pazarı bu kadar hızlı büyüyen, ihracat potansiyeli bu derece yüksek, bölgesel operasyonlar için bu kadar elverişli olan az sayıda ülke vardır. Türkiye bu az sayıda ülkelerden bir tanesidir. Zaten yabancı sermayenin Türkiye'ye ilgisinin nedeni de budur. Önümüzdeki süreçte birçok ünlü küresel firmanın Türkiye'de yatırım kararı almasını bekliyoruz. Çünkü hepsi bugünlerde Türkiye'de nasıl bir yatırım yapabileceklerini, nerede yatırım yapabileceklerini görmek üzere Türkiye'yi ziyaret etmeye başladılar. Türkiye artık kendi kabuğunu kırmış, kendi gücünü yeniden fark etmiş ve yoluna büyük hedeflerle devam eden bir ülkedir. Bu hedefler zor ama ulaşılması mümkün olan hedeflerdir. İnşallah bu hedeflere hep beraber ulaşmış olacağız. 2023 hedeflerine ulaşmak için bu salonda bugün oluşan sinerjinin büyük katkısı olacaktır."

Toplantıya, Konya Valisi Aydın Nezih Doğan, AK Parti Konya Milletvekili Hüseyin Üzülmez, Selçuk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hakkı Gökbel, Konya Sanayi Odası Başkanı Tahir Büyükhelvacıgil, Konya Ticaret Borsası Başkanı Uğur Kaleli, Milliyet Gazetesi yönetici ve yazarları ile Konyalı sanayiciler katıldı.