Çiftçiye 490 milyon liralık destek başladı

Tarım ve Orman Bakanı Pakdemirli 490 milyon liralık tarım desteklerinin ödenmesine bugün itibariyle başlandığını duyurdu.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Beyza COŞKUNTÜRK

İZMİR- Ege Ekonomik Forumu’nun (EEF) ikinci günü Tarım ve Orman Bakanı Dr. Bekir Pakdemirli’nin açılış konuşmasıyla başladı. Çiftçilere EEF’de müjde veren Pakdemirli, “Bugün itibarıyla organik tarım destekleri olmak üzere, diğer desteklerle beraber yarım milyonluk desteği veriyoruz. 490 milyon TL destek ödemeleri bugün itibariyle çiftçilerin hesabına aktarılacak” dedi.

Tarım ve gıdada ev ödevlerimizi iyi yapmamız gerekiyor

Türkiye’nin tarımın, ticaretin ve üretimin başkenti olduğunu, ancak bu özelliğini bir miktar kaybettiğini ifade eden Pakdemirli, “İzmirliler olarak geçen yüzyılın başlarındaki havamızı tekrar sağlamamız gerekiyor. Küremizin, küresel meseleleri var. Dünya, dünyadan da büyük. Cevaplamamız gereken çok soru var. Konu tarım olduğunda biraz daha kendimize dönmemiz gerekiyor. 2050’ye doğru bir yolculuğa çıkıldığında, 9,5 -10 milyar nüfus olacağı öngörülüyor.  Yüzde 50’den daha fazla gıda üretme ihtiyacımız var. Üretimi artırmak gerekiyor. Dünyanın çözmesi gereken çok zor bir ev ödevi” dedi.

Mevcut sanayi uygulamaları ile yeni şeyler keşfetmemiz gerektiğinin altını çizen Pakdemirli, Türkiye’yi de zor bir ev ödevinin beklediğini söyledi. Pakdemirli, “Önümüzdeki 20 yıllık süreçte zor evreler varken, bizim ev ödevimizi daha fazla yapıyor olmamız gerek. Tarımsal arazileri ve ödeyeceğimiz bedelleri de artırmak gerekiyor. Su kaynaklarımız azalmaya devam ediyor. Çiftçimiz toprağının özelliklerini bilmiyor. Tarım, savunma sanayinden daha önemli. Çünkü ileride bir gün açlıkla karşı karşıyaysanız, o kocaman uçakları roketleri tankları ısırıp yeme imkanınız yok. Önce vatandaşı besleyeceksiniz. En temel ihtiyaç karnını doyurmak. Vatandaşın karnını doyuramıyorsunuz, vatandaşın buzdolabı boşsa; stratejik bir şey konuşma imkanınız yok. Tarımın algısı Türkiye’de çok iyi değil” şeklinde konuştu.

Tarımda birlikte üretmenin yollarını aramalıyız

Küçük aile işletmelerinin hala ayakta olduğunu ve bunun önemsenmesi gerektiğini söyleyen Parkdemirli, farklı işleri olan işadamlarının tarım ve hayvancılık sektörüne girdiğinde bir süre sonra sektörü bıraktığını ifade etti. Pakdemirli, “Tarıma dayalı sanayimiz var. Yeterince çeşitlenmiş durumda. Belirli ürünlerde dünya lideriyiz. Planlarla bu ürünlerde daha iyi olmamızı sağlamak gerekiyor. İncik, fındık, kayısıda patron biziz. Bu üretimleri yaparken geleceğini düşünerek geleceğe yönelik adımları atarak yürümemiz gerekiyor” dedi.

Türkiye’de ortalama işletme büyüklüğünün 6 hektar olduğunu dile getiren Pakdemirli, “Ölçek ne kadar büyürse, tarım o kadar büyür. Tarımı da bir sanayi fabrikası gibi görmemiz gerekiyor. Tarımda bir ekonomik işletmedir. Çiftçi de köylü de işletme sahibi gibi davranmalı. Aile işletmeleri bir yandan korurken, bir yandan da ölçeği büyütmemiz gerekiyor.  Birlikte üretimin çarelerini birlikte aramamız gerekiyor. Devlet en hızlı otorite olmayabilir. Birlikte üretmenin yollarını aramamız lazım.  Denize taş atarsınız,  taş dalga dalga yayılır aynı onun gibi olmalı” diye konuştu.

Dünyayı doyuran dünyanın lideri olacak

Davos Zirvesi’nde dünyanın en büyük şirketinin uzaktan eğitim veren şirket olacağının ifade edildiğini aktaran Pakdemirli,  dünyada bilgiye ve teknolojiye dayalı işlerin ne kadar önemli olduğunun görüldüğünü dile getirdi. Pakdemirli, “İkinci en büyük firmayla alakalı da, bu firmanın tarım ve gıda şirketi olacağını öngörüyorlar. Bugün itibariyle baktığınız zaman tohum ilaç gıda şirketlerinde anlamsız satın almaları görüyoruz. Bu satın almaların yapılıyor olması geleceğe dair öngörülerin şimdiden satın alınması demek oluyor. Dünyayı doyuran dünyanın lider olacak. Tarım günlük siyasete çok açık. Tarımı siyasetten ayrı tutmak gerekiyor. Tarımda milli birliğe ihtiyacımız var” şeklinde konuştu.

Kırmızı ette 6 aylık dönemde ithalat olmayacak

Kırmızı ette önümüzdeki 6 aylık dönemde, kasaplık etle ilgili herhangi bir ithalat olmayacağını söyleyen Pakdemirli, “Türkiye üretimi yüzde 70 arttı. Proteinde tüketici tercihleri bir miktar ette olduğu için, bu türde ithalat bağımlılığımızı ortadan kaldırmakla ilgili 3 senelik bir program yapıldı. 2021 yılında Türkiye ithalata bağımlı olmaktan kesinlikle çıkacak. Etle ilgili, ucuz eti sosyal sorumluluk projesi olarak görüyoruz. 3 büyük markette 29 lira kıyma, 31 lirada kuşbaşı et satışları devam ediyor. Bunu da devam ettirebileceğimiz şekilde devam ettirmemiz gerekiyor. Türkiye’nin aylık tüketim ihtiyacı 100 bin ton. Bunun 500 ton’u bizim sosyal sorumluluk projemiz. Bunun vatandaşa dokunan bir proje olduğunu düşünüyoruz” dedi.

Orman alanlarının otlatmaya açılmasının da, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın birleşmesinden sonra gelen iyi bir haber olduğunu ifade eden Pakdemirli, “Ormanda tarım ve hayvancılığını konuşuyor haline geldik.  Ciddi hedefler koyduk. Bunların da peşinden gidiyor olacağız. Planlamayı çok daha iyi yapabilirsek, hasılamızı artırabiliyoruz. Bakanlığımızı da çok iyi teknoloji yatırımları yapmış, teknoloji de bir tarafta bekliyor. Yapılanların bir tık üstünde bir şey yapmamız gerekiyor.  Sınırlı kaynakları kullanacağız. Sınırlı kaynaklarda en yüksek verimi almamız gerekiyor. Çok daha karlı bir ürünü üretmemiz lazım. Bazı çok daha kar getirecek ürünleri bu topraklarda üretiyor olmamız lazım. Planlama ile birlikte teknolojiyi iyi kullanmak gerekiyor” ifadesini kullandı.

Global marka yaratmalıyız

Tarım ürünlerinde markalaşmanın önemine değinen Pakdemirli, “ Al- sat, bir şekilde katma değer elde ediliyor. Tarım ürünlerinde katma değer yaratmak ve Türkiye markası haline getirmek daha önemli. Global marka olmakla ilgili bir hayalim var. Türkiye’nin global 3- 5 tane markası var. Global bir gıda markası ekleyebilirsek, 2-3 misli daha fazla ihracat yapar hale getirebiliriz. Bu bir şemsiye markada olabilir. İçine birçok ürünü koyabiliriz. Katma değer ve marka yükleyip o şekilde Türkiye’den ihraç etmemiz lazım” dedi.

Tarım alanında optimizasyonu kullanmak gerektiğini ifade eden Pakdemirli, “ Bazı eksiklikler olduğunu gördüm. Daha iyi yazılmış paket programla optimizasyona bakmak lazım. Markete gidene kadar ürünün yüzde 50’sini kaybediyoruz. Doğru hal yasası, doğru perakende yasası üzerinde çalışıyoruz.  Birlikler gelişecek. Sivil toplumun gelişmesi zaten önemli. Bu işi derleyip toplamamız lazım. Önümüzdeki günlerde bir çalıştay yapacağız, ama bakanlık olarak zorlayıcı bir etkimiz de olsun istemiyorum.  İlk 10’a 500’e giren bir kooperatifimiz yok. Bizim bu verimi elde edecek çalışmalara el atmamız lazım. Ana amaç üreticiye daha fazla gelir getirmek, tüketiciye  de daha ucuza ürünü elde etmek”  diye belirtti.

Tarım alanlarını iş adamlarına kiralayacağız

Yeraltını barajlarının kullanılması gerektiğini ve bu yatırımında oldukça az olduğunu ifade eden Pakdemirli, sözlerini şöyle sürdürdü: ” Gerekli arkadaşlarla konuştuk. Suyu tutma yerlerinde suyu tutmamız lazım. Yer altı barajlarını kullanmamız lazım. 10 tane yer altı barajını mega proje olarak yapmamız gerekiyor.Tarım alanlarının kiralanması konusunu önümüzdeki dönemde iş adamlarına açacağız. İş adamlarına pozitif ayrımlık yapacağız.   Finansal varlıkları tarım ekonomisi içine dahil etmemiz gerekiyor.”