Çözüm süreci ile 6. bölgeye yatırımlar sel gibi akmaya başladı

"Yeni Teşvik Sisteminin 1. Yılı-Yatırım Teşvikleri Zirvesi"nde konuşan Bakan Çağlayan, çözüm sürecini ve bölgeye katkılarını değerlendirdi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

DİYARBAKIR - Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, "Çözüm süreci ile bölgeye yatırımlar sel gibi akmaya başladı. Bu süreç keşke 10-15 veya 20 yıl önce başlasaydı, bu süreci başlatan başbakanın elinden de ben öpseydim" dedi.

Green Park Otel'de düzenlenen "Yeni Teşvik Sisteminin 1. Yılı-Yatırım Teşvikleri Zirvesi"nde konuşan Bakan Çağlayan, Muşlu olduğunu hatırlatarak, Diyarbakır'a gelen iş adamları ve iş kadınlarına Kürtçe olarak "Hoş geldiniz, baş göz üstüne geldiniz" dedi.

"Teşvik sistemi ile ilgili sizlere hesap vermeye geldim" diyen Çağlayan, Türkiye'nin kalbinin bugün Diyarbakır'da attığını belirtti.
Bakan Çağlayan, bu teşvik sisteminin sivil toplum kuruluşlarının eseri olduğunu vurgulayarak, "Siz söylediniz biz yaptık. Aldığımız görüşler doğrultusunda bugüne kadar yapılamayan bir teşvik sistemini geliştirdik. Geçmişte teşvik sistemlerini eleştiren bir kişi olarak bu, en az eleştirilen, iş dünyasının yüzde 95'inden fazlasının desteğini alan bir teşvik sistemi oldu. Çünkü ortak aklın ürünü oldu" diye konuştu.

"31 Aralık 2013 tarihine kadar yapılan yatırımların yüksek yoğunluklu teşvik sisteminden faydalanmasını önümüzdeki yıllara aktarın" şeklinde bazı talepler geldiğine dikkati çeken Çağlayan, sürenin dolmasına 6 ay kaldığını hatırlattı.
Bakan Çağlayan, yapılacak yatırımın sadece yüzde 10'unun dahi bu yıl sonuna kadar yapılması halinde yüksek haklardan yararlanmayı beraberinde getireceğini belirtti. Günü geldiğinde konuyu değerlendireceğini kaydeden Çağlayan bunun bir söz veya taahhüt olarak algılanmaması uyarısında bulundu.

"Bugün gelinen nokta önemlidir"
Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, çözüm sürecinin konuşulmaya başladığı günden itibaren bölgeye etkisinin rakamlarla ifade edilecek durumda olduğunu ifade ederek, bu rakamların huzurun, barışın çözüm sürecinin ne anlama geldiğini gösterdiğini belirtti.
Çözüm sürecini bir Kürt vatandaş olarak, ülkesinin birlik ve beraberliğine her zaman bağlı bir insan olarak çok önemsediğini vurgulayan Çağlayan şöyle dedi:
"Çözüm süreci ile bölgeye yatırımlar sel gibi akmaya başladı. Bu süreç keşke 10-15 veya 20 yıl önce başlasaydı, bu süreci başlatan başbakanın elinden de ben öpseydim. Türkiye bu işte çok geç kalmıştır ancak bugün gelinen nokta önemlidir. Bu bir siyasi kararlılığı, siyasi duruşu göze alarak cesaretle yapılacak bir iştir. Türkiye'de Kürt'ün ne kadar hakkı varsa Türk'ün de o kadar hakkı var. Türk'ün ne kadar hakkı varsa Arap'ın Boşnak'ın, Türkmen'in de o kadar hakkı var. Türkiye bu farkıllıkları ile mozaik olan bir ülkedir. Kardeşlerimle memleketim Muş'a yatırım kararı aldık. Kent merkezinde bir cami, Malazgirt ilçesinde de bir meslek yüksek okulu yaptırıyoruz. Malazgirt'i seçme nedenimiz Malazgirt'in kardeşliğin başladığı tarih olmasıdır. Selçuklu İmparatoru Alparslan o dönemde orada yerleşik olan bir Kürt beyliğinin 15 bin askerinin desteğiyle Anadolu'ya girmiştir. İşte Malazgirt'te Türk'ün Kürt'ün kardeşliği 1071'de yazılmıştır. İster Kürt ister Türk olsun, ister Alevi ister Sünni olsun her ne olursa olsun. Yeter ki bu ülkenin bölünmez bütünlüğünden, birliğinden, devleti ve bayrağının tekliğinden yana olsun herkesin başımızın üstünde yeri var. Çözüm süreci bunları bize sağlamaya başladı. İş dünyası bugün bölgeye yatırım çağrısı ve elçiliği yapmaya geldi".

Bankaların bölge yatırımcısından istediği yüksek teminatlar
Çağlayan, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir'in konuşmasında söz ettiği bankaların bölgede yatırım yapmak isteyen girişimciden diğer bölgelere oranla 3 kat fazla teminat istemesine ilişkin eleştirisine, "Dile getirilen konuda yüzde 100 haklısınız" dedi.
Böyle bir teşvik sistemi hayata geçirildiğinde bir senkrizasyon olması gerektiğine dikkati çeken Bakan Çağlayan, şirketlerin yatırım için bol ve ucuz yatırım sermayesi desteğine ihtiyaç duyduğunu belirtti.
Bakan Çağlayan, bunun için faizlerin düşmesinin son derece önemli olduğuna değinerek şunları kaydetti:
"Bankaların bilhassa yatırımcılara ve KOBİ'lere 6. bölgede pozitif ayrımcılık yaparak destek vermesi memleket meselesidir. Bu anlamda bankacıları akla, izana ve edebe davet ediyorum. Her birimiz, 'önce ülkemiz' demek durumundayız. Tabii ki para kazanacaksınız gözümüz yok ama siz kalkıp Muş, Diyarbakır, Hakkari ve Batman'da kredi verirken bu bölgenin topraklarını ipotek kabul etmezseniz bundan daha hadsizlik olur mu? Ülkenin bir çakıl taşı bile Hakkari ve Şırnak'ta ne ise Edirne'de de odur arkadaşlar. Bu kapsamda bankaların bu bölgenin arazilerini ipotek kabul etmemesi gibi bir tavrı mutlak surette terketmesi gerekiyor. Bankaların Doğu ve Güneydoğu'ya kredi verirken karşılığında yüksek teminatlar almasını doğru bulmuyorum. Banka elbette risk görüyorsa o şirkete ya kredi vermeyecek ya da teminatı daha fazla isteyecektir. Ben de banka olsam aynı şeyi yapardım ama bunun yanı sıra bankalarımızın hiç olmazsa eşit durumda olanlara ve bu bölgelere karşı bir vatandaşlık sorumluluğu içinde olup, teşvik ve yatırımların patlaması ve parlaması için destek vermesi gerekir".
Bakan Çağlayan, Türkiye'nin tasarruf açısından son derece fakir bir ülke olduğunu ifade ederek, Türkiye'de dünyanın birçok ülkesinde olduğu gibi girişim sermayesi çok ucuz maliyetli uzun vadeli kredilerin olmadığını belirtti.

5084 sayılı Teşvik Sistemi
Bakan Çağlayan, 5084 sayılı Teşvik Sistemini hatırlatarak, "Bu teşviğin süresi birkaç kez uzatıldığı için artık suyu çıkmıştı" diye konuştu.
Bakanlar Kurulu kararı ile yayınlanacak ve mevcut işletmeler için verilecek destek mekanizmasının uygulanmasına 1 Ocak 2013'ten itibaren başlanacağını aktaran Çağlayan, böylece aradan geçen sürenin kapatılmasının sözkonusu olacağını vurguladı.
Bunda bölgeler arası farklılık getirileceğine dikkati çeken Çağlayan, "6. bölgede 6 yıl, 5. bölgede 5 yıl, 4. bölgede 4 yıl süreyle SSK işveren payından çıkan yasaya göre 6 puanlık bir indirim öngörülüyor. 5 puan da önceden vardı. Yüzde 20 olan SSK işveren payının 11 puanı devlet tarafından karşılanmış oldu. Böylelikle arada bir denge kurulmaya çalışıldı" dedi.

OSB'lere bakış yeniden gözden geçirilmelidir
Bakan Çağlayan, Diyarbakır'da kurulan Tarım ve Hayvancılık Organize Sanayi Bölgesi'nin temelini Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Eker ile attıklarını hatırlatarak, Diyarbakır'ın bu manada pilot bir il olduğunu, iyi yaparsa da kötü yaparsa da diğer illere örnek olacağını belirtti.
Bu Tarım ve Hayvancılık Organize Sanayi Bölgesi'nin gelişiminin diğer bölgelerin ve sektörün gelişimi açısından önemli görülmesi gerektiğini dile getiren Bakan Çağlayan, "Bu manada Organize Sanayi Bölgeleri'ne (OSB) bakış yeniden gözden geçirilmelidir" ifadesini kullandı.