”Daralmadan etkilenmemek söz konusu olmaz”
Bakan Çağlayan, Anadolu Aslanları İşadamları Derneğinin ekim ayı toplantısında konuştu
İSTANBUL - Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan, 133 milyar dolarlık ihracatın yüzde 85'ini 3 saatlik mesafedeki dünya ülkelerine yapan Türkiye'nin dünyadaki daralmadan etkilenmemesinin söz konusu olmayacağını belirterek, "Bizde bir söz vardır; 'bize bir şey olmaz diye... Bir şey olabilir" şeklinde konuştu.
Çağlayan, Anadolu Aslanları İşadamları Derneğinin (ASKON) ekim ayı toplantısında yaptığı konuşmada, dünyada yaşanan finansal krizde bankacılık sistemini denetleyecek ve kontrol edecek bir otoritenin olmamasının bu sektördeki sıkıntıların artmasında önemli etken olduğunu söyledi.
Tutsat (Mortgage) kriziyle başlayan sorunun dünyada likidite krizi haline geldiğine değinen Çağlayan, şu anda risklerin boyutuyla ilgili hiç kimsenin net bir fikri olmadığını ifade etti.
Dünyanın 17. büyük, Avrupa'nın ise 6. büyük ekonomisi olan Türkiye'nin 133 milyar dolarlık ihracatının yüzde 60'a yakınını Avrupa'ya yaptığını ve yüzde 80-90'lık ihracatın sanayi ürünlerinden oluştuğunu hatırlatan Çağlayan, "133 milyar dolarlık ihracatın yüzde 85'ini 3 saatlik mesafedeki dünya ülkelerine yapan Türkiye'nin elbette böyle bir daralmadan etkilenmemesi söz konusu olmayacak. Bunu bir problem, kaos, menfi bir etken olacak şeklinde söylemiyorum. Bizde bir söz vardır; 'bize bir şey olmaz' diye... Bir şey olabilir" diye konuştu.
"Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak"
Bakan Çağlayan, dünyadaki ekonomik kriz ve bunun beraberinde getirdiği değişime dikkati çekerek, "Bugünkü dünya ne 15 gün önceki dünyaydı, ne de 15 gün sonraki dünya bugünkü dünya olacak. Dünya, karşısına ne çıkacağını bilemez bir durumda. Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak" dedi.
Türkiye'nin aslında bunu 2001 krizinde öğrendiğini dile getiren Çağlayan, dolayısıyla ülkenin içinde bulunduğu şartların dünyadan farklı olduğunu, Türkiye'deki finans ve bankacılık sisteminin çok iyi bir yapıya sahip olduğunu vurguladı.
Ancak dünyadaki likidite sorununun getireceği sıkıntının Türkiye'ye de yansıyacağına işaret eden Çağlayan, reel sektör ve mali sektörün bir yıl önceki kadar rahat olamayacağını ve o günkü şartlarla kredi bulamayacağını söyledi.
Çağlayan, serbest piyasanın ekonominin en büyük sigortası olduğunu, mali sistemin de ekonominin çarklarının rahat çalışmasını sağlayacak yağ görevi gördüğünü ifade ederek, şöyle konuştu:
"Dünyada ve Türkiye'de bugüne kadar yaşanan büyük bir yanılgı vardı; eğer bankacılık ve finans sistemi, borsa iyiyse ekonomi iyidir diye... Bu bakış açısının artık yanlış olduğu ortaya çıktı. Ekonominin sadece ekrandan bahsedilen rakamlardan ibaret olmadığı, istihdam ve katma değer yaratan reel sektörün asıl gücü oluştuğu ortaya çıktı. Bundan sonra dünyada ve bizde destur edilmesi gereken gerçek, reel sektörün gücünün ülkelerin gücü, kuvveti olduğudur. Bu hadiseler, kapitalizmin tarihini ve tarifini yeniden yazılmasını oluşturacak bir gelişme. Mutlaka bundan her ülke kendi özelinde pay çıkaracaktır."
"156 işletme, 98 milyar YTL karın 50 milyar YTL'sini yapmış"
Hükümetin de bunun farkında olduğunu ve olası etkilerin en aza indirilmesi, sorunların çözümü için gereken çalışmaların yapıldığını anlatan Çağlayan, "Sizlere moral vermek, gaz vermek benim görevim. Sizin gazınızı almak da benim görevim" dedi.
Bakan Zafer Çağlayan, Türkiye ve hükümet olarak reel sektörün dünyadaki krizden en az şekilde etkilenmesi için çalışırken, Türkiye'nin güvenilir, sığınılabilir bir liman haline getirmek için var olan fırsatların da değerlendirilmeye çalışılacağını, Türkiye'nin dünyanın güvenle sığınabileceği bir liman olabileceğini vurguladı.
Bundan sonra Türkiye'nin artık eski kalıplarla mı devam edeceği, yoksa yeni bir davranış biçimi içinde mi olacağı konusunun çok büyük önem taşıdığına dikkati çeken Çağlayan, yapılan çalışmalar kapsamında 2 milyon 10 bin firmanın tüm verilerinin sektör ve ölçek bazında ortak veri tabanına alındığını aktardı. Şimdiye kadar 7 sektör bazında sanayi stratejisi oluşturduklarını, ekim sonuna kadar da 27 sektörde sanayi stratejisini tespit edeceklerini anlatan Çağlayan, 2 milyon 10 bin işletmenin 2007 cirosunun 1,7 trilyon YTL, toplam karlarının ise 98 milyar YTL olduğunu kaydetti.
Bakan Çağlayan, "Yani Türkiye ortalama yüzde 6 kar etmiş. Karlılığımız düşük. 2 milyon 10 bin işletmenin içinde 1546 işletme, toplamdaki 98 milyar YTL'lik karın 50 milyar YTL'sini yapmış. Geriye kalan 2 milyon 8 bin 454 firma ise 48 milyar YTL kar etmiş. Bu, Türkiye'nin ciddi bir ölçek sorunu olduğunu, bundan sonra ciddi bir yapısal değişim ve dönüşüme ihtiyaç duyduğunu, ölçek büyütmenin önemini çok net ortaya koyuyor" şeklinde konuştu.
Böyle bir ortamda mali sektör ve reel sektörün birbirini destekler bir yol izlemesi gerektiğini dile getiren Çağlayan, mali sektörle reel sektörün birbirini köstekleyen değil, birbirini destekleyen, tamamlayan sağduyu içinde olması gerektiğini bildirdi.
Zafer Çağlayan, şu anda Ekonomik Koordinasyon Kurulunda krizin olası etkilerini en aza indirmek için çalışmalar yaptıklarının altını çizerek, "Daha sonra bunlar kamuoyuyla paylaşılacak. Rehavet içinde değiliz. Dünyadaki krizin etkilerini minimize edecek tedbirler konusunda her bakan arkadaşımız çalışıyor" diye konuştu.
Bu arada, Hakkari'de Aktütün sınır karakoluna ve Diyarbakır'da polis servis aracına yapılan terörist saldırıları kınayan, ölenlere rahmet ve yakınlarına baş sağlığı dileyen Çağlayan, Türk insanının birlik ve beraberliğini, Türkiye'nin bölünmez bütünlüğünü bölmeye hiç kimsenin gücünün yetmeyeceğini kaydetti.