Demirkent için düzenlenen anma toplantısında Anadolu kentleri sorunlarını dile getirdi: Anadolu'nun sesine kulak verilsin, gündem ekonomi olsun
Demirkent için düzenlenen anma toplantısında Anadolu kentleri sorunlarını dile getirdi: Anadolu'nun sesine kulak verilsin, gündem ekonomi olsun
İSTANBUL - Hyatt Regency Oteli'nde gerçekleştirilen anma toplantısının açılış konuşmasını DÜNYA Gazetesi Bölgeler Koordinatörlüğü Danışmanı Hasan Yılmaer yaptı ve Nezih Demirkent ile ilgili anılarını dile getirdi. Toplantıda Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (TSO) Başkanı Kemal Özgen, Çorlu TSO Başkanı Tarkan Ersin, Diyarbakır TSO Başkanı Mehmet Kaya, Manisa TSO Başkan Yardımcısı İsmail Günhan, Samsun TSO Başkanı Adnan Sakoğlu birer konuşma yaparak kentlerinin ekonomileri ile ilgili bilgiler verdiler. Konuşmacılar, Anadolu'ya danışılmadan, tepeden inme yapılan yatırım planlamalarında hatalı uygulamalara tanık olduklarını belirterek, "Yerel yönetimlerin görüşleri mutlaka alınmalı" mesajını verdiler. İş ve iletişim dünyasından isimlerin katıldığı toplantıda yapılan konuşmalar özetle şöyle: Antalya TSO Başkanı Kemal Özgen: Artık istikrar değil büyüme programına geçilmeli "Türkiye'de belli yaşın üzerindeki birçok işadamı ekonomiyi izlemeyi DÜNYA'dan öğrendi. DÜNYA, Anadolu ekonomisinin de sesi olmuş ve bu misyonunu da başarı ile devam ettirmekte. Antalya da Anadolu ekonomisinin gelişmişliğini ortaya koyan en önemli illerden biri. Nüfusta yedinci olan Antalya ülke ekonomisine yapılan katkı bakımında beşinci sırada. İşyeri sayısından Bursa'dan sonra beşinci sırada yer alan şehrimiz 2007 yılında 7,5 milyon turist ağırladı. Amacımız 2008'de bu rakamı 9 milyona çıkarmak. OSB'mizde 1 milyar dolarlık üretim, 200 milyon dolarlık ihracat yapılıyor. Yeni tevsi alanların açılması ile birlikte 3 milyar dolarlık üretim 600 milyon dolarlık da ihracat hacmine ulaşmayı hedefliyoruz. Antalya son 20 yılda yapısal bir değişim yaşadı. Plastik, kimya ve gıda sanayide öne çıkan sektörler oldu. Tarımda da önemli bir yerdeyiz. 4 milyon ton meyve sebze üretiyoruz. Ancak bu olumlu gelişmelerin yanı sıra Antalya'da son dönemde ciddi bir nakit sıkışıklığı yaşanıyor. 2007'de turizm yatırımlarında yüzde 50 azalma oldu. Yatırımın azalması ekonomide durgunluk olması demektir. Türkiye'nin artık istikrar programı vizyonundan çıkıp büyüme programına geçmesi gerekiyor." Çorlu TSO Başkanı Tarkan Ersin: Çorlu'nun sanayisi gelişti ama çevresi kirlendi "Çorlu Trakya Bölgesi'nin en büyük ilçesi. Nüfusu son yıllarda çok ciddi şekilde arttı. 1990'da 40 bin olan nüfus şu anda 225 bine ulaştı. Çorlu bir sanayi bölgesi. Bunun en önemli sebebi Çorlu'nun coğrafi konumu. Sınır kapılarına, limanlara ve İstanbul'a çok yakın. Çorlu'da en öne çıkan sektör tekstil. 327 tane tekstil fabrikası bulunuyor. Bunların içinde Zorlu ve Şahinler gibi önemli grupların da fabrikaları var. İkinci önemli sektörümüz ise deri. Üçüncü sırada ise kimya yer alıyor. İlçede toplam 845 fabrika yer alıyor. Ancak Çorlu plansız sanayileşti. Fabrikaların yüzde 80'i kurulduklarında ruhsatsızmış. Ayrıca bu fabrikaların dağınık olarak kurulması arıtma konusunda da ciddi sıkıntıları beraberinde getirdi. Bundan sonra gelecek olan sanayi kuruluşlarının OSB'de yer almasını ve merkezi bir arıtma sisteminin içinde yer almasını istiyoruz. Çorlu gibi sanayisi gelişen bir bölge, fuarlara ev sahipliği yapabilir düşüncesinden hareketle fuar ve kongre merkezinin temelini attık. Bir diğer proje ise İstanbul Park gibi bir yarış pisti kurmak." Diyarbakır TSO Başkanı Mehmet Kaya: Maden sektörü Diyarbakır'ın lokomotifi "Bildiğiniz gibi Diyarbakır'da yaşanan sorunlar bölgesel olmaktan çıkıp uluslararası alanda tartışılmaya başlandı. Diyarbakır, Cumhuriyet'in ilk yıllarında sosyokültürel ve ekonomik açıdan ülkenin en gelişmiş merkezlerinden biriydi. Maalesef bölge yanlış kalkınma politikaları nedeniyle gerilemiştir. Cumhuriyet tarihinden bugüne kadar bölgede yaklaşık 18 bölgesel kalkınma politikaları üretildi. Ama bu politikaların hepsi bölgeyi kalkındırmaktan çok kalkınmış bölge arasındaki farkı daha da çok açtı. Diyarbakır nüfusu 90'lı yıllardan sonra yüzde 100 artış gösterdi. Bölgede neredeyse her yıl 40 bin kişi çalışma yaşına geliyor. Şehirde her iki kişiden biri ya köyden şehir merkezine ya da başka bir büyük şehre göç ediyor. Madencilik sektörü il ekonomisinde ilk sırada geliyor. Bu alandaki üretimin yüzde 90'ını mermer oluşturuyor ve bu alanda son 10 yılda büyük ivme yakalandı. Mermer ile birlikte yıllık 150 milyon dolar civarında ihracat yapılıyor." Manisa TSO Başkan Yardımcısı İsmail Günhan: Lojistik köy Manisa'nın çehresini değiştirecek "Yatırımcılara sağlanan imkanlar neticesinde Manisa Avrupa'nın bölgede en çok televizyon üretimi gerçekleştiren ili. Avrupa'da toplam televizyon üretiminin yüzde 30'unu, Türkiye'de gerçekleştirilen üretimin de yüzde 65'i Manisa'daki OSB'de gerçekleştirildi. Bu durum sevkiyat alanında bir takım sıkıntılara neden oldu. Bu çerçevede Manisa İzmir karayolunda seyreden bu ulaşım sorununu çözmek için bir lojistik köy projesi hazırladık. Avrupa'da yaygın uygulamalardan biri olan 'Mostar Lojistik Köyü' ile ilgili çalışmalar 2005'in ikinci yarısında başlatıldı. Bölgemizde Manisa-Muradiye istasyonundan 7.7 kilometrelik bir hat 1 Mart 2007 itibari ile tamamlandı. İşletmeye açılması için İzmir Çiğili'deki demiryolu hattının bitmesini bekliyoruz. 20 milyon dolarlık yatırım ile Manisa OSB ve ilin gelecekteki çehresini değiştirecek yatırımlardan biri olan Mostar Lojistik Köyü işletmeye alındığında bölgenin en önemli yatırımlarından biri olan İzmir Limanı'na dolayısıyla Avrupa'nın birçok noktasına ulaşım sağlanacak ve bölge sanayisi taşıma giderlerini bugünün şartlarına göre en az yüzde 30 tasarruf sağlayacak." Samsun TSO Başkanı Adnan Sakoğlu: Samsun'un sanayi yatırımına ihtiyacı var "Türkiye 2007 yılının son çeyreğinde ekonomik anlamda kayıplara uğradı. Temmuz seçimlerinden bu yana seçim vaatlerinden hiçbiri yerine getirilmedi. Geldiğimiz noktada gerçekleşen kaybın telafisi için geçen 5 yılda gerçekleştirilen hızlı büyümenin devam ettirilmesi gerekir. Geçen dönemde gerçekleşen büyüme trendini sürdürme hamlelerinin devam ettirilmesi gerekir. 2008'in ilk çeyreğinde de bu durum devam edecek gibi görünüyor. Ve Türkiye'nin en önemli gündeminin bu noktada ekonomi olması gerekirken, gündem ekonomiden uzaklaşıyor ve bambaşka şeylerle uğraşılıyor. Samsun, 30 yıl öncesine kadar bir ticaret merkezi konumundaydı. 80'li yıllarda haberleşme ve teknolojik alanlarda yaşanan gelişmeler ticari özelliğini kaybetti. Şu anda Samsun'un en büyük probleminin sanayi alanındaki yatırım eksiliği. Samsun çevresinde 2 tane ova ve 2 akarsu var ama üretim çeşidi yok. Doğru ürün seçimi yok. Samsun'da tütün üretimi vardı, o bitti. Bu sıkıntıların ortadan kaldırılabilmesi için tarımı sanayiye çevirmek gerek. Bunun için gıda organize sanayi bölgesini hayata geçiriloruz.