”Dengesiz rekabet, iyimser beklentileri sekteye uğratabilir”

Türk Nippon Sigorta AŞ Genel Müdürü Satoğlu, 2010’da üretim performansının kârlılığa fazla yansımayacağını öngörüyor

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

Yakup SAYAR

İSTANBUL -  Türkiye’nin en genç sigorta şirketlerinden biri olarak kabul gören Türk Nippon Sigorta AŞ sektörde müşteri anlayışına getireceği yeniliklerle boşlukları doldurma amacında. Türk Nippon

Sigorta AŞ Genel Müdürü Yusuf Cemil Satoğlu, sıfırdan kurulan bir şirket olarak değerlendirebileceklerini belirterek, şirket olarak öncelikli hedeflerinin müşterilerine kaliteli hizmet sunma anlayışını benimseyen yapıyı oluşturmak olduğunu söyledi.

DÜNYA’ya açıklamalarda bulunan Satoğlu, Türkiye’de sektörde yerleşmiş olan müşteriyi çok iyi tanımayan, tüm müşterilerini tek havuz içerisinde değerlendiren bir yapının yaygın olduğunun söylenebileceğini belirterek, “Sektörümüzde göstermelik uygulanan ve kendini tekrar eden CRM uygulamalarının dışına çıkacağımızı ve yeni bir müşteri ve acente anlayışı getireceğimizi düşünüyoruz. Bunu yapabilecek bir ekip ve bu ekibe destek olan çok güçlü ve köklü sermayedarımız var” diye konuştu.

Türk Nippon Sigorta’nın öncelikli hedefi müşterilerine kaliteli hizmet sunma anlayışını benimseyen yapıyı oluşturabilmek olduğunu ifade eden Satoğlu,” Türkiye’de sigorta piyasasına yerleşmiş olan bazı anlayışların dışına çıkarak kendimizi biraz daha farklı konumladırmak istiyoruz. Yeni yapılanmamızı da bu anlayışa uygun şekillendirmeye çalışıyoruz. Gerek insan kaynağımızı, gerek bölge ve acente yapılarımızı bu anlayışa uygun oluşturmaktayız. Üretim için çok iddialı şeyler söylemek çok doğru değil ama sektöre farklılık getirmek ve renk katmak konusunda iddialı olabiliriz.” dedi.

Türk Nippon’un sıfırdan kurulan bir şirket olarak değerlendirilebileğinin altını çizen Satoğlu, “Zira şirket 2004 yılından beri üretim yapmıyordu. Bunun en önemli avantajı, şirketi belirlenen kurum kimliğinin içerisine sokmanız çok daha kolay olmakta, tüm yapıyı ana stratejilere uygun şekillendirebilmektesiniz.

Örneğin acente yapınızı bu şekilde oluşturabilmektesiniz. Oluşmuş bir yapıyı değiştirmek için harcıyacağınız kurumsal enerji çok daha fazla olmaktadır, dolayısı ile yeni şirkette bu şekilde bir enerji ısrafı yaşanmamaktadır” diye konuştu.

"Bireysel sigortalarda da iddialıyız"

Bireysel sigortalarda da iddialı olacaklarına vurgu yapan Satoğlu, bireysel sigortaların çok çaba ve zaman gerektiren bir yapıya sahip olduğunun bilinen bir durum olduğunu fakat oluşturulan portföyün devamlılığı açısından daha sağlıklı olduğunun da bir gerçek olduğunu söyledi. Şirket olarak kısa vadede çok üretim anlayışından ziyade, uzun vadede sağlıklı ve oturmuş bir portföye ulaşmayı benimsedikleri ifade eden Satoğlu, kurumsal portföy içinde Harel Grup’un geniş know-how’ı çerçevesinde değişik ve cazip alternatifler geliştirmeye de gayret ettiklerini belirtti.

KOBİ’lere sigortacılık tarafından bakıldığında en önemli sorunlarının büyük işletmelerle eşdeğer tutulmaları olduğunu ve onlara yönelik geliştirilen ürünlerin ise klasik paketlerden farklı şeyler içermediğini söyleyen Satoğlu, şirket olarak amaçlarının bu tip işletmeler için özel geliştirdiklari risk analizlerini yaparak gerçek anlamda risklerini belirlemek ve onlar için mümkün olan en az maliyetli poliçeyi temin etmek olduğunun altını çizdi.

2009 sonu ve 2010 hedefleri

2009 yılı sonu hedeflerinin ortak amaçları ve değerleri paylaştıkları 100 acentenin kuruluşunu tamamlayarak, sağlıklı üretim yapacakları ortamı hazırlamak olduğunu söyleyen Satoğlu, “Kısa vadede üretim hedefimizi rakamsal olarak belirtmeyi çok uygun bulmuyorum ama 5 yıllık süreç içerisinde 80 ile 100 milyon dolar civarında üretim hacmine ulaşmayı hedefliyoruz. Ancak hedefteki önceliğimiz rakamsal değil, üretimin sağlıklı olması ve müşteri memnuniyetini üst düzeyde tutabilmemizdir” dedi.

Genel olarak 2010 yılı beklentilerinin iyimser olduğunu fakat sektörün içinde bulunduğu dengesiz rekabet anlayışının iyimser beklentileri sekteye uğratabileceğine de vurgu yapan Satoğlu, “Üretimsel olarak sektörün 2010 yılında çok ciddi bir sıçrama yapabileceğini ancak üretim performansının kârlılığa fazla yansımayacağını tahmin ediyorum. Şirketimizin bu yıl faaliyete geçtiğini göz önüne alırsak, 2010 yılı için üretim hedeflerini oransal olarak oldukça yüksek bekliyoruz” diye konuştu.

"Acente seçme konusunda titiz davranıyoruz"

Şirketin değerlerine uygun hareket edecek, müşteri anlayışı gelişmiş ve şirketacente ilişkisinde işbirliği ve şeffaflığın kaçınılmaz olduğunun farkında olan acenteleri seçme konusunda titiz davrandıklarını söyleyen Satoğlu,”Acentelerimizi şirketimizin vazgeçilmez parçaları ve ortakları olarak görüyoruz. Bu nedenle TNS’ya acentelik için başvuru yapanlarda önceliğimiz şirketle işbirliği bilinci gelişmiş profesyonel acentelerdir. Biz acenteleri üretim büyüklüklerine göre sınıflandırmıyoruz. Tüm acentelerimiz şirketimize eşit mesafededir.

Bizim müşteri memnuniyeti anlayışımız duvarda asılı kalmayacak, uygulamalarımızın her aşamasına yansıyacak. Müşteri şikayetleri konusunda çok titiz ve hızlı olacağız. Müşterilerimizle sonuçları çok kısa sürede paylaşacağız ve asla zor ulaşılır bir sigorta şirketi olmayacağız. Bu konuda çok titiz çalışmalar yapıldı, tüm süreçler ve kotrol mekanizmaları tamamlandı. Sistemde aksayan konuların anında belirlenmesi ve çözümlenmesi mümkün olmaktadır. Ancak sonuçta sistemleri çalıştıranların da insan olduğu gerçeğinden yola çıkarak, çalışanlarımız ve acentelerimizin de seçiminde ve eğitimlerinde çok titiz davranıyoruz.” dedi.

"Fırsatlara bakıyoruz"

Türk Nippon Sigorta’nın ve ana sermayadarı Harel Grup’un Türk sigorta piyasasının yabancı olmadığını ve Türkiye pazarında önümüzdeki dönemlerde de çıkabilecek fırsatlara göre yatırımlara devam edeceğine işaret eden Yusuf Cemil Satoğlu,” Hayat ve BES Harel’in uzman olduğu konular arasında yer almaktadır. Önümüzdeki dönemlerde de bu konuda çıkabilecek fırsatları değerlendirebiliriz.”dedi. Şirketin Türk-Japon ortaklığı ile 1991 yılında kurulduğunu ve daha sonra değişik sermayedarlarla 2008 yılına kadar geldiğini belirten Satoğlu, “Şirket, 2004 yılından sonra üretim faaliyetlerine de ara vermişti.

2008 yılının kasım ayında şirketinin hisseleri Harel Grup tarafından satın alındı. Harel Grup İsrail’in en büyük ve en köklü finans gruplarından bir tanesi.

Ana iştigal konusu sigortacılık. Hem hayatdışı hem de hayat branşlarında İsrail en büyük 3 şirketi arasında yer almaktadır. Grubun sigortacılık alanında yaklaşık 75 yıllık geçmiş bulunmaktadır. Türkiye’nin yanı sıra Yunanistan, İngiltere, İsviçre gibi ülkelerde de sigortacılık alanında yatırımları vardır. Harel Grup’un geçen yıl sigortacılık faaliyetinden elde ettiği gelir 2 milyar doların üzerindir. Dünya sigoracılık piyasasında son derece saygı duyulan bir isme sahiptir. Gerek büyüklüğü, gerekse çok köklü bir geçmişe sahip olması Grup’u dünya piyasasının etkin oyuncularından birisi haline getirmiştir” diye konuştu.