Deniz Feneri: Bağışlar tamamen yasal
Dernek Başkanı Yılmaz, Ümraniye'de derneğe ait Lojistik Merkezi'nde basın toplantısı düzenledi
İSTANBUL - Deniz Feneri Derneği Genel Başkanı Engin Yılmaz, Almanya'da kurulu bulunan Deniz Feneri E.V. derneğinden 3 yıl içinde 6 milyon 940 bin euro bağışın, tamamen yasal prosedürler ve bankalar yoluyla kayıt altında kabul edildiğini söyledi.
Derneğin Ümraniye Dudullu'daki Lojistik Merkezi'nde, Genel Başkan Yardımcısı İbrahim Altan ve Genel Muhasip Mehmet Cengiz ile basın toplantısı düzenleyen Yılmaz, son haftalarda Almanya'da faaliyet gösteren Deniz Feneri E.V. adındaki dernek hakkında açılan davaya ilişkin haberlerin basında yer aldığını anımsattı.
Alman dernek hakkında başlatılan dava sürecinin ardından, bu dava ve özellikle iddianame üzerinden, Deniz Feneri E.V. ile Deniz Feneri Derneği arasında çeşitli sentetik ilişkiler kurulduğunu öne süren Yılmaz, "Bu ilişkiler yüzünden Deniz Feneri Derneğinin yaptığı işler ve üstlendiği misyon yaralanmaya çalışılmaktadır" dedi.
Alman dernek hakkındaki soruşturma aşamasında Mayıs-Ağustos 2007 döneminde 3 ay süreyle İçişleri Bakanlığı müfettişlerinin incelemesinden geçtiklerini bildiren Yılmaz, "Denetim sonucunda hem Almanya'da bulunan dernek, hem de Kanal 7 televizyonu ile olan ilişkilerde suç unsuruna rastlanmadığı tespit edilmiştir" diye konuştu.
İddia edildiği gibi Alman dernekten yasal olmayan yollarla herhangi bir para alınmadığını savunan Yılmaz, şunları anlattı:
"Deniz Feneri, Deniz Feneri E.V. adındaki dernekten, 3 yıl içinde toplam 6 milyon 940 bin euro bağışı tamamen yasal prosedürlerle ve bankalar yoluyla kayıt altında kabul etmiştir. Bu bağış nedeniyle derneğimizin suçlanmasını art niyetli bir yaklaşım olarak değerlendiriyoruz.
'Bu dernekle bir ilginiz olmadığını söylüyorsunuz ama aynı adı taşıyorsunuz ve bu ismi kullanmalarına bir itirazınız da olmuyor. Bu bir çelişki değil mi?' şeklinde bir soru aklınıza gelebilir. Evet, bu ilk bakışta bir çelişki gibi görülebilir. Deniz Feneri'nin Türkiye'de yardımseverlik alanında gerçekleştirdiği önemli çalışmaların ardından sadece Almanya'da değil, Türkiye'de ve yardım çalışmalarını yürüttüğümüz pek çok coğrafyada derneğimizin adını taklit eden, kullanan kurumlar ortaya çıktı. Bu, başarılı olmuş her markanın kaderidir."
Kanal 7 ilişkisi
Deniz Feneri Derneği ile Kanal 7 Televizyonu ilişkisinin profesyonel bir ilişki olduğunu söyleyen Yılmaz, Kanal 7'nin, hiçbir gelir kazandırmayan Deniz Feneri programına tamamen sosyal sorumluluk çerçevesinde ev sahipliği yaptığını, Kanal 7 ile olan profesyonel ilişkilerini, tüm medya kanallarıyla da kurabileceklerini ifade etti.
Demokratik bir toplumda sivil toplum örgütlerinin ne kadar faydalı işler yapabileceğini, ne kadar fonksiyonlar üstlenebileceğini kanıtladıklarını ancak bu faaliyetlerden, hayata partizan çerçeveden bakan bazı kişilerin rahatsız olduğunu savunan Yılmaz, şöyle konuştu:
"Kendimizden ve yaptıklarımızdan eminiz. O yüzden, bütün bu koparılan kıyameti ve hengameyi, Alman derneği ile aramızda kurulan sentetik bağlantıları, verdiğimiz ifadelerin yanlış çevirilerini, bu olaya ilişkin haberlere konulan başlıkları ve varılan yargıları tebessüm ve olgunlukla karşılıyor, adaletin her zaman ve her yerde ama özellikle ve öncelikle kamuoyunun vicdanında tecelli edeceğine yürekten inanıyoruz."
Alman Deniz Feneri E.V. ile proje ortaklığı
Basın mensuplarının sorularını da cevaplandıran Engin Yılmaz'a, Almanya'da kurulu bulunan Deniz Feneri E.V. ile Deniz Feneri Derneğinin Pakistan'da ortak bir çalışma yürütüp yürütmediği soruldu.
Pakistan'da 14 ilköğretim okulu ve bir üniversite kurulması projesini yürüttüklerini anlatan Yılmaz, "40 bin metrekare kapalı alana kurulması planlanan üniversitenin yüzde 60'ı tamamlanmış durumda. 10 bloktan 5'i bitti. Alman derneği ile burada ortak değiliz. Sadece proje ortaklığı var. Biz o zaman bu projeyi sunduk. Onlar da o dönemde kabul ettiler ve bize Almanya'dan Deniz Feneri E.V'den gönderilen paraların içerisinde, projeden kaynaklanan ödemeler de var" dedi.
Yılmaz'a, başka bir basın mensubunun, Almanya'daki dava kapsamında tanık olarak verdiği ifadesine ilişkin, "Türkiye'deki yardımların organizasyonu konusunda tavsiyelerde bulunurken, 'siz bu yardımlara karışmayın ya da bu yardımları siz yapın' dediniz mi?" sorusuna "Hayır öyle bir organizasyon değil. Onların Türkiye'de daha önce yaptıkları yardımlara herhangi bir müdahalemiz olmadı ama bize kim sorarsa sorsun, Türkiye'de yardıma ihtiyaç duyulan bir yeri, bir bölgeyi söyleriz. Lojistik manada bilgi veririz" karşılığını verdi.
Engin Yılmaz, Alman derneğinde çalışan bir kişinin, "Her iki derneğin ortak olduğunu sanıyordum" yönündeki ifadesinin "iddia" olduğunu söyledi. Deniz Feneri Derneğinin, Almanya'daki dernekten banka havalesi dışında yardım almadıklarını ifade eden Yılmaz, bu yöndeki bir tanık ifadesini de kesinlikle reddettiklerini söyledi.
"Almanya'daki soruşturma çerçevesinde, Kanal 7 televizyonundaki 3 isme yasa dışı yollardan para aktarıldığı, bu kişilerin Türkiye'deki Deniz Feneri Derneği ile ilişkisi olup olmadığına" ilişkin soruya da Yılmaz, sözü edilen kişilerin genel kongre üyesi olmadığını, yasa dışı yollardan para aktarıldığı iddiasına ilişkin sorunun da onlara sorulması gerektiği yanıtını verdi. Yılmaz, derneğin 80 genel kongre üyesi olduğunu, 156 bin de gönüllü üyesi bulunduğunu anlattı.