”Döviz'de artık yeni bir denge var”
Bakan Tüzmen, iş adamlarının döviz kurunun tabanda sabitlenmesi isteklerine yönelik olarak açıklamalarda bulundu
GAZİANTEP - Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, iş adamlarının döviz kurunun tabanda sabitlenmesi isteklerine karşılık, "Bence bu dönemde biraz yükselecek, tekrar ortalarda bir yerde durur. Ama, artık yeni bir denge var. bu yeni denge de 1,50'nin üzerinde olacak şekilde gözüküyor. ona göre herkes tedbirini alacak" dedi.
Gaziantep Ticaret Odası ve Güneydoğu Anadolu İhracatçılar Birliğinin işbirliğiyle düzenlenen törende, Türkiye İhracatçılar Meclisi'nin (TİM) "Türkiye'nin 1000 Büyük İhracatçı Firması" Listesinde yer alan Gaziantep ve bölge illerindeki 40 firma, Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen'in katıldığı törenle ödüllendirildi.
Tören sonrasında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Tüzmen, Sanko Holding Yönetim Kurulu Başkanı Abdulkadir Konukoğlu'nun "ihracatçıların önünü görebilmesi için 'doların taban fiyatının sabitlenmesi' önerisini" değerlendirdi. Bir süre sonra dövizin kendi kendisine dengeye geleceğini belirten Tüzmen, şunları söyledi:
"Bu öneriler geliyor, bunların alternatifleri üzerinde çeşitli çalışmalar yapılıyor. Ama serbest döviz kurunun seçildiği bir ortamda tabii ki yukarı doğru hareketler olduğu gibi aşağı doğru hareketler de oluyor. Aslında ilk 2003'de 1,70'den 1,60'a doğru hareketlenme başladığı zaman tutabilseydik, o zaman bugünleri çok daha rahat şekilde atlatacaktık. Bence bu dönemde biraz yükselecek, tekrar ortalarda bir yerde durur. Ama artık yeni bir denge var. Bu yeni denge de 1,50'nin üzerinde olacak şekilde gözüküyor. Ona göre herkes tedbirini alacak."
"Yeni kur avantaj sağlayacak"
İstikrarın sağlanacağını, bir süre sonra güven ortamı tekrar tesis edileceğini vurgulayan Kürşad Tüzmen, "Ben şuna inanıyorum, dışardaki sallantılar bittikten sonra içerisi kendisini dengeleyecektir. Şu anda ihracatçının yeni kurla birkaç ay sonra ciddi şekilde kendi ürettiğimiz ara malla ihracata katkıda bulunduğu dönemi yaşayacağız. Kurlar da bu şekilde gittiği zaman bize avantaj sağlayacak, tekrar ihracatta başarılı günlerimize döneceğiz" diye konuştu.
Bütün ülkelerin çok ciddi düştüğüne, büyüme oranlarının eksilerde olduğuna dikkati çeken Kürşad Tüzmen, Türkiye'nin artı büyümeyle devam ettiğini, ihracatının 2008 yılında 125 milyar doların üstüne çıkacağını vurguladı. Tüzmen, "2009-2010 yine zor yıllarımız olacaktır, ondan sonra da tekrar 2023'e kadar ihracat hedefini gerçekleştirecek çalışmalarla inşallah 500 milyar doları göreceğiz" dedi.
"Ülke, ihracatçatçılar sayesinde ayakta duruyor"
Bakan Tüzmen, hükümetin ekonomi tedbiri paketini açıklayacağının hatırlatılması üzerine, şunları kaydetti:
"Bizim için önemli olan Eximbank kaynaklarının artırılması, Destekleme ve İstikrar Fonu (DFİF) kaynaklarının artırılması ve ihracata verilen destek. Çünkü, ülke ihracatçılar sayesinde ayakta duruyor. Bu krizlerden bu kadar sıkıntısız şekilde şu dönemde hale geçliyorsa bu ihracatçılar sayesinde. Çünkü Türkiye'de döviz var, Türkiye 100 milyar doların üzerinde döviz getirme becerisini göstermişler. Türkiye'de 20 milyar doların üzerinde müteahhitlik dövizi getirmişler. Bunlarla ekonominin çarkları dönüyor. Esas önemli olan, ihracata, ihracata mal hazırlayan sanayiye ağırlık verilmesi. Bu konuda da çalışmalarımız sürüyor."
"Türkiye'nin şansı komşu-çevre ülkelerle ihracat"
Şu an itibariyle Suriye'ye ihracatımızın yüzde 40, İran'a yüzde 60 ve Irak'a yüzde 35 oranında arttığına dikkati çeken Tüzmen, Türkiye'nin bir şansının komşu ve çevre ülkeler olduğunu, krizden daha az etkilenmek için komşu ve çevre ülkelere yoğunlaşacaklarını söyledi.
Çin'e ihracatımızın yüzde 85 arttığını ve ileride AB'yi bile geçeceğini belirten Tüzmen, "İran, Suriye ve Irak bizim ana çalışma eksenlerimiz olacak. Azerbaycan'da çok önemli ülke, aralık ayının başında oraya bir heyet yapacağız. Boş durmayacağız. Bütün dünya bize gelecek biz bütün dünyaya gideceğiz" dedi.
Bakan Tüzmen, yüksek kurlardan dolayı Uzak Doğu'dan gelen malların eskisi kadar ucuz olmayacağına, kendi ara malımızı kullanarak ihracat yapamayacağımıza işaret etti.
"Bankacılık sistemi çok tutucu hale geldi"
Tüzmen, bütün dünyada sıkıntının ihracat finansmanı olduğunu ifade ederek, şunları kaydetti:
"Su vermediğiniz zaman ürün almanız mümkün müdür? Bankalar ile firmaların ilişkisi de böyle; ağacı sulamamız lazım ki meyveyi alalım ve bu su, banka finansmanıdır. Su gelmeden, o meyveyi da bankalar geri alamaz. Böyle bir döngünün içinde herkes üstüne düşeni yapacak. Geçtiğimiz dönemde yaşanan sıkıntılardan dolayı Türk bankacılık sistemi çok tutucu hale geldi. Şu anda çok sağlıklı oldular. Fakat bu sağlıklı olmaları onlara bir şey daha getirdi, iç piyasaya çok fazla ihtiyaçları yok, dışardan da para kazanır hale geldiler. Nerede şansımız var; şu anda dışarısı karanlık durumda, tekrar içerden para kazanmak zorunda olduklarını hissedecekler."
"İhracatçılara, dalgıç kaptan önerileri"
Bu yıl Türkiye'nin 350 milyar dolara yakın dış ticaret hacmi olacağını belirten Tüzmen, 2002'de 36 milyar dolardan aldıkları ihracatta bu yıl 130 milyar doları zorladıklarının altını çizdi.
İçerde de piyasayı canlandırıcı çalışmaları olduğunu dile getiren Tüzmen, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Dışarda açıklanan paketler başarısızlıkla sonuçlandığı için soğukkanlı şekilde davranmak gerekir. Az önce başkanımız (Abdulkadir Konukoğlu) söyledi, suya düştüğünde panik yapmayacaksın. Ben biliyorsunuz aşağıda, su altıcıyım. Bu işi çözeriz, kaptanınız sağlam bilgisi, donanımı var, kimseyi de bugüne kadar yalnız bırakmadı. Bize şu altında öğretilen hareket şudur, beklenmedik bir şey olduğu mu önce panik yapmayacaksın, duracaksın, düşüneceksin, karar vereceksin, uygulayacaksın. Bu sıralamada hata yaparsan sonuç kötü olur. Şu anda bizim yaptığımız da o."
"Hala krizin dibi görünmedi"
Amerika'da ve Avrupa'da netice vermeyen paketler açıklandığı için bankaların sapır sapır döküldüğünü kaydeden Tüzmen, "Bankalar aşağı inince bu sefer ikinci, üçüncü, dördüncü paketler, artçı şoklar... Ancak, halen şu anda krizin dibi görülmedi, herkes bunu söylüyor. O zaman temkinli olacaksın. Doğru kararlar vereceğiz" dedi.
Tüzmen, Eximbank ile Destekleme ve İstikrar Fonu kaynaklarının artırılmasının önemli olduğunu vurguladı.