Dünya nüfusunun yüzde 60'ı dijital ekonominin dışında kaldı

2016 Kalkınma Raporu'nu dijital ekonomiye ayıran Dünya Bankası, internet erişimi olmayan 4 milyar kişi bulunduğuna dikkat çekti. Dijital ekonomiden zengin, nüfuzlu ve nitelikli kişiler yararlanıyor...

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Mehmet KAYA

ANKARA - Dünya Bankası, 2016 Kalkınma Raporunu dijital ekonomiye ayırdı. Dünya nüfusunun yüzde 60’ının dijital ekonominin faydaları dışında kaldığını belirten “Dijital Faydalar” başlıklı raporda, internet erişimi olmayan 4 milyar kişi bulunduğuna işaret edildi. 

Dünya Bankası Kalkınma Raporu 2016, Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ve yeni atanan Dünya Bankası Türkiye Direktörü Johannes Zutt’un katıldığı TEPAV’da düzenlenen toplantıyla tanıtıldı. Yayımlanan raporda, dünyada teknolojik aletlerin hızla yaygınlaşmasına karışlık, bunların sağladığı faydaların aynı hızda yaygınlaşmadığına dikkat çekildi. 

Dünya Bankası Kalkınma Raporu 2016: Dijital Faydalar

2016 Dünya Bankası Kalkınma Raporu, dijital teknolojilerin sağladığı faydalara odaklandı. Raporda yer alan analize göre Dünya’da halen 4 milyar kişinin internet erişimi bulunmuyor. Bu sayı olağanüstü büyüklükte bir ekonomik potansiyel oluşturuyor. 

Raporda ana vurgu ise dijital teknolojilerin yaygınlaşmasına rağmen, bu teknolojilerin sağladığı verimlilik, daha iyi hizmet, daha fazla istihdam, daha iyi kamu hizmetleri verilmesi gibi teknolojik faydalar yeterince hızlı yayılmıyor. Üstelik, mevcut faydaların çoğunluğu halen zengin, nüfuzlu ve nitelikli olan kişiler tarafından alınıyor. 

Bir başka ifadeyle, teknolojinin kendisinde bulunan avantajlar faydaya dönüştürülemiyor. Raporda, dünya nüfusunun yüzde 60’ının dijital ekonominin dışında kalıyor olması da dikkat çekici olarak bulundu. 

Dünya Bankası raporunda, ülkeler için geçerli olan faydaların yaygınlaşamaması olgusunun küresel ekonomi için de geçerli olduğu; bazı başarı öykülerine rağmen teknolojinin küresel üretkenlik, yoksullara ve orta sınıfa yönelik fırsatların çoğaltılması ve hesap verebilir yönetişimin yaygınlaştırılması üzerindeki etkisi şu ana kadar beklenenden az olduğu vurgulandı. 

Dijital teknoloji için “analog tamamlayıcı” öneriler: İnterneti özgürleştirin, yaygınlaştırın

İnternetin ve dijital teknolojilerin faydalarının ortaya çıkabilmesinin “kendiliğinden olmadığı” belirtilen raporda, karar alıcıların bu süreçleri desteklemesi ve doğru kararlarla faydaları ortaya çıkaracak iklimi sağlaması tavsiye ediliyor. 

Bunun için de iki anahtar çerçeve öneri getiriliyor. Raporda bunlar şöyle sıralandı:

1-İnterneti evrensel, uygun maliyetli, açık ve güvenli hale getirerek dijital uçurumu kapatmak 
2-İşletmeler arasında rekabeti sağlayan düzenlemeleri güçlendirerek çalışanların becerilerini yeni ekonominin taleplerine uygun hale getirip kurumların hesap verebilirliğini sağlamak. 

Raporda bu iki önlem “dijital yatırımların analog tamamlayıcıları” olarak isimlendirildi. 

Rapor ayrıca, bilgi ve iletişim teknolojileri yatırım stratejilerinin dijital kalkınma stratejileriyle uyumlu olması gerektiği belirtilen raporda, ülkelerin en fazla faydayı elde edebilmesi için uygun iklimleri oluşturması, rekabeti ve piyasaya girişi kolaylaştırması ve insanların becerilerinin yeni ortama uygun hale getirilmesi (eğitilmesi) tavsiye ediliyor.
Raporda, uyumun önemine vurgu yapılarak şu uyarı yapılıyor: Hem dijital teknolojiye hem de dijital teknolojinin analog tamamlayıcılarına yatırım yapan ülkeler önemli faydalar elde ederken, diğerlerinin geride kalması, olası. Güçlü bir temele dayandırılmayan teknoloji, farklı ekonomik gelecekler, daha fazla eşitsizlik ve müdahaleci bir devlet yaratma riskini de beraberinde getiriyor.

Beceriler önemli

Dünya Bankası raporunda hem bireysel hem de kurumsal becerilerin geliştirilmesine özel atıf yapıldı. Yeni dijital teknolojilerin faydalarının en üst düzeye çıkarılabilmesinin ve hatta kullanılabilmesinin yeni becerilere sahip insanlarla mümkün olacağı hatırlatıldı. Mesleki ve örgün eğitim kurumlarında bu becerilerin geliştirilmesini içeren eğitim vermesi gerekliliği vurgulandı. 

Ayrıca, bireylerin dijital teknolojilerin geliştirilmesine yönelik olarak eğitimlerinde bazı özellikler bulunduğu belirtilerek, “Temel okuryazarlık çocuklar için gerekliliğini korurken, ileri bilişsel ve eleştirel düşünme becerilerin öğretilmesi ve ileri, teknik BİT sistemlerinde temel eğitimlerin sağlanması; internetin yaygınlaşması ile birlikte kilit bir rol oynayacak. Teknik becerilerin erken yaşlarda kazandırılması ve çocukların teknoloji ile tanıştırılması BİT okuryazarlığını arttıracak ve kariyer tercihlerini etkileyecek” deniliyor. 

İşletmelere yeni beceriler kazandırılmalı

Rapor, işletmelerin bu yeni ortama uyumu ve dijital teknolojiden faydalanabilmesi için temel altyapıya yatırım yapmaları, iş yapma maliyetlerinin düşürülmesi, ticaretin önündeki engellerin azaltılması, yeni kurulan işletmelerin piyasaya girişinin kolaylaştırılması, rekabet kurumlarının güçlendirilmesi ve çocukların bilişsel ve eleştirel düşünce yapısının geliştirilmesi tavsiyesinde bulunuyor. 

Raporda, dijital teknolojilerin kurum ve kişileri “değiştirebildiği” ancak deneyimlerin bu değişimin kendiliğinden olmadığı, teknolojiyi sadece kullanmanın bu dönüşümü sağlamadığı belirtildi. 

Mehmet Şimşek “geri kalmadık”

Toplantıda bir konuşma yapan Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, maliye bakanlığı döneminde iletişim vergilerini aşağı çekemediğini belirterek bundan üzüntü duyduğunu belirtti. Mehmet Şimşek, Sanayi 4.0 içinde de yer alan dijital teknolojilere yönelik Türkiye’nin geri kalmadığını, sürecin içinde var olmasının mümkün olduğu görüşünü savunda. Türkiye’nin reform programı ile özgürlükçü bir yaklaşım içinde olumlu yönde ayrışacağını belirten Şimşek, reform programının dijital teknolojileri de içerdiğini vurguladı. Şimşek, nitelikli eleman yetiştirilmesi konusunda Almanya’nın iyi bir örnek olduğunu ve TOBB’un bu konuda daha fazla çaba harcaması beklentisinde olduklarının kaydetti. 

TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu: 5 alanda  beklentimiz var 

TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu da konuşmasında, internetin fırsatlar yanında yeni uçurumlar oluşturduğunu belirterek, “En tehlikeli uçurum da KOBİ’ler için. Yapılan araştırmalar gösteriyor ki KOBİ’lerin büyümesinin temelinde inovasyona yönelik yatırımlar var. Bunun yolu da dijital teknolojilerin etkin kullanımından geçiyor. Bu teknolojileri etkin kullanamayan KOBİ’ler rekabet yarışında geride kalacak” dedi. 
Hisarcıklıoğlu iş dünyasının internete yönelik kuralların 5 özellik taşıması gerektiğini belirterek bunları; kısıtlayıcı değil özgürleştirici, sade ve esnek, özel sektörün görüşleri doğrultusunda ve işin nasıl yapılacağını tarif etmeden genel çerçeve düzenlemeler olarak sıraladı. 

Dünya Bankası Türkiye Direktörü Johannes Zutt’ta konuşmasında, Türkiye’nin orta gelir seviyesine hızla geldiğini ancak yüksek gelir seviyesine geçiş için bazı zorluklar yaşadığını belirtti. 

Dijital teknolojilerin yeni alanlar açması yanında, maliyetlerin düşürülmesinde kritik rol oynadığını hatırlatan Zutt, dijital teknolojilerden beklenen daha hızlı büyüme, daha fazla istihdam, daha iyi kamu hizmeti gibi faydaların beklendiği ölçüde hızla gerçekleşmediğini vurguladı. Verimlilikte dijital teknolojilerin kritik rol oynadığını belirten Zutt, bu konuda Türkiye’nin de bir örnek olduğunu, Türkiye çok kısa zamanda orta gelirli ülke haline gelmesine rağmen üst gelir grubuna geçebilmesi için bazı zorluklarla karşı karşıya kaldığını anlattı. 

TEPAV İcra Direktörü Güven Sak da Türkiye ekonomisinin son 14 yılda başarılı performans ortaya koyduğu ifade ederek, “Şimdi milli geliri 10 bin dolardan 25 bin dolara çıkarmak istiyoruz ama biliyoruz bunun kolay olmayacağını. Onun için yeni yollar aramalıyız. Dijitalleşme sürecini anlamaya çalışmamız son derece önemli. Dolayısıyla bizim gibi gelişme sürecindeki ülkelerin teknolojideki gelişmelere hazırlıklar yapması gerekiyor” dedi.