Ege'nin kare ası değişmedi

Her yıl ilk 100 büyük firmayı açıklayan Ege Bölgesi Sanayi Odası'nın listesinde ilk 4 şirket yerini korudu.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Arzu ALP

İZMİR - Üretimden satışlarına göre büyük sanayi kuruluşları çalışmasını 31 yıldan bu yana sürdüren  Ege Bölgesi Sanayi Odası, 100 büyük firmayı açıkladı. İlk sıralarda çok büyük değişiklikler olmazken, Tüpraş her yıl olduğu gibi birincilikteki yerini korudu.

İlk 100 firma içinde geçen seneye göre 55 firmanın sırasında yükselme, 30 firmanın sırasında düşme gözlenirken, 10 firmanın sırasını koruduğu, 5 firmanın da listeye yeni girdiği belirlendi. 2012 yılı üretimden satışları 30 milyon TL barajını aşan EBSO üyesi 100 firmanın ilk 4 sıralaması bu yıl da aynı oldu.

İlk sırada Tüpraş, ikinci sırada Petkim, üçüncü sırada Philsa Philip Morris, dördüncü sırada İzmir Demir Çelik yeraldı. Beşinci sıradaki firma ismini açıklamazken bir önceki yıl 12. sırada yeralan JTI Tütün 6. sıraya, Kocaer Haddecilik 10. sıradan 7. sıraya yükseldi. Önceki yıl 7. sırada yeralan Özkan Demir Çelik 8. sırada yeraldı. Pınar Süt bu yıl da 9. sıradaki yerini korurken, Orkide markası ile yemeklik yağ imalatı yapan  Küçükbay AŞ, bu yıl bir basamak üste çıkarak 10. sırada yeraldı.

 

36a-001.jpg

 

EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, yönetim kurulu üyeleriyle birlikte EBSO Sanayiciler Kulubü’nde düzenlediği basın toplantısında EBSO üyesi 100 büyük firmayı açıkladı. Tüm listedeki firmaların yüzde 80’nin üretim yerinin İzmir olduğunu hatırlatan Yorgancılar, 2012 yılında reel olarak 100 büyük firmanın cirosunun yüzde 1,4, üretimden satışlarının  ise yüzde 2 oranında arttığını, bu verilerin makro gelişmelerle uyumlu göründüğünü dile getirdi. Bilanço zararlarının reel olarak yüzde 33,7 oranında azalmasının, firmaların ekonomideki yavaşlamayı bu boyutta bir avantaja dönüştürdükleri şeklinde değerlendirilebileceğini vurgulayan Yorgancılar, “Bu gelişmede firmaların reel ücret ve kira giderlerini azaltmalarının yanında reel faiz giderlerindeki yüzde 21,5 oranındaki gerilemenin önemli bir rolü oldu. Bu gösterge ayrıca Türkiye’de uzun süre uygulanan yüksek faiz politikasının reel sektöre verdiği zararın büyüklüğünü de ortaya koyuyor.  100 büyük firma açısından dikkat çekilmesi gereken önemli bir gelişme de net katma değerde yaşanan yüzde 9,4 oranındaki reel gerileme. Ciro ve üretimden satışlarda reel artış yaşanırken, net katma değerin azalması firma dışı; yerli ve ithal girdi payındaki artışa, bir anlamda da fasona yönelmeye işaret ediyor” bilgisini verdi.

İlk 100 büyük firmanın, ihracatta sadece yüzde 5, ithalatta da yüzde 33 oranında artış gerçekleştirdiğine işaret eden Yorgancılar, “Daralan küresel piyasalarda, alternatif pazar bulma konusunda üyelerimizin 2012 yılında oldukça zorlandıklarını görüyoruz. Üzücü olan ise dış ticaret dengesinin yeniden açılmaya başlaması” dedi.

Yorgancılar, ilk 10 firmanın, 100 büyük firmanın üretimden satışlarının yüzde 65’ini karşıladığını söyledi. İhracatta ilk 10 firmanın, 100 büyük firmanın ihracatının yüzde 67,6’sını karşıladığını vurgulayan Yorgancılar, istihdamda ilk 10 firmanın, 100 büyük firmanın istihdamının yüzde 37,5’ini karşıladığını bildirdi.  Geçen seneye göre daha az artan ciroya ve ücretlerdeki artışa bağlı olarak, 100 büyük firmanın istihdamı da yüzde 6,4 oranında azalttığına işaret eden Yorgancılar, sanayicinin emek istihdamını azaltıp, verimi arttırma yoluna gittiğini, işgücü verimliliği konusunda başarılı bir grafik çizildiğine dikkat çekti.

Sektör bazlı Ar-Ge destekleri olmalı

Yorgancılar, Ar-Ge harcamalarında ilk 10 firma, 100 büyük firmanın Ar-Ge harcamalarının yüzde 71’ini karşıladığını belirtti. Ar-Ge merkezlerinin kurulması ile birlikte artan Ar-Ge giderleri, yeni merkezlerin açılmaması karşısında 2012 yılında yüzde 51,6 oranında azalışa geçtiğine işaret eden Yorgancılar, “Sanayideki yapısal dönüşüm için inovatif ürün ve Ar-Ge çok önemli. Sanayi Bakanı tarafından açıklanan son teşvikler de ümit ediyoruz ki, ihtiyaca cevap verebilecek. Zira ısrarla ifade ettiğimiz Ar-Ge merkezi kurmada istihdam sayısının indirilmesi hususunda 50’den 30’a yapılacak indirim desteklerden daha fazla kesimin yararlanması için önemli.  Ayrıca sektör bazlı Ar-Ge destekleri olmalı” dedi.

Yorgancılar, 2011 yılı çalışmasında yüzde 22 artan üretimden satışların, 2012 yılında sadece yüzde 8,9 arttığına dikkat çekerek, sözlerine şöyle devam etti: “Reel olarak; ücret ödemeleri yüzde 5,3 oranında artarken, faiz ödemeleri yüzde 16,2, kira giderleri yüzde 4,1 oranında azalmış. Özellikle son 2 yılda 100 büyük firmanın karşı karşıya kaldığı maliyet artışı baskısını ortaya koyuyor. Bu da azalan üretim ve yatırımı açıklıyor. Bu anlamda, 2012 yılında faiz ve kira giderlerindeki azalış önemli. Ancak özsermaye yetersizliği ve borçla yürütülen işler, bu yapının kolay kırılamayacağını gösteriyor.”

2012 yılında yüzde 2.2 büyüme oranının ihracata dayalı büyüme olduğunu hatırlatan Yorgancılar,  sadece ihracata ya da sadece yurtiçinde büyümeyle değil her iki bacağın olduğu bir büyüme modeli olması gerektiğini savundu.

Yorgancılar, son 10 yılda yabancı şirketlerin kar transferlerinin 20 milyar doları bulduğuna işaret ederek, “ Bu para 5 tane Petkim demek. Artan kar transferlerinin Türkiye’de yatırıma dönüşmesi için teşvik verilmeli” dedi.

Acil önlemler çağrısı

 “Türkiye ekonomisinin temel sorunlarını, İzmir’in 100 büyük firmasında da görmek mümkün” diyen Yorgancılar, bu sorunları şöyle sıraladı: “Özkaynak yetersiz ve bunun getirdiği dış kaynak kullanımı sonucunda borç stoku artıyor. İthal girdi bağımlılığına bağlı olarak dış ticaret dengesi açık veriyor. Firmalar varlıklarını sürdürmek için sürekli olarak kardan taviz vermek durumunda kalıyor. Bu durum firmaların özsermayelerini de zayıflatıyor. Tüm bu gelişmelerin firmaların yönetsel sorunları yanında Türkiye’nin makro ekonomik koşullarının reel sektör dostu olmamasıyla yakından ilgisi bulunuyor. Bu  listede çıkan sonuçların ekonomi yönetimi tarafından dikkatle değerlendirilmesi ve yatırım-üretim-istihdam dostu bir iklim için acil önlemler alınması lazım. Aksi halde küresel ve ulusal ekonomik gelişmelerin reel sektörü daha da olumsuz etkilemesi söz konusu olacak, bizler de anketimizi yapacak 100 büyük kuruluş bulmakta zorlanacağız.”

Yeni bir yatırım hamlesine ihtiyaç var

Yorgancılar, bu çerçevede yeni bir yatırım hamlesine, bunun için uygun makro iklime ve bunu sağlayacak para ve maliye politikalarına, istikrarlı bir iç talebe, küresel iklimde iyileşmeye ihtiyaç olduğunu dile getirdi. Ancak gerek küresel gerekse ulusal ekonomik ve siyasi iklimin bu beklentileri karşılamaktan uzak olduğunu vurgulayan Yorgancılar, “  Öte yandan iç ekonomik ve bunu etkileme potansiyeli oldukça artan siyasi iklimin iyileştirilmesi gerekiyor.  2013 yılının ilk yarısındaki yavaşlık ve ikinci yarısındaki belirsizlik ve dalgalanmalar 2013 yılını da zor hale getiriyor.  Herkesin ve her kesimin konuşurken de, yatırım yaparken de çok daha dikkatli olması gerekiyor” dedi.