Ekonomiler ayrışıyor sıra para politikasında

Ekonomiler ayrışıyor sıra para politikasında

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İSTANBUL - Washington ve Londra, finansal sarsıntı ve ekonomik durgunluk endişesi içindeyken, gelişmekte olan ülkelerin en büyük derdi enflasyon. HSBC'nin hazırladığı bir rapora göre, ABD'de resesyon beklentisi yaşanırken gelişmekte olan ülkelerin bu yıl yüzde 6,5 büyüyeceği tahmin ediliyor. Tüketici fiyatlarının ise yüzde 6,6 ile son 10 yılın en yüksek seviyesine çıkması bekleniyor. Bu veriler, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin ekonomileri arasında yaşanan ayrışmaya işaret ediyor. Ancak uzmanlar, ekonomik ayrışmaya karşın iki taraf arasında para politikalarının hâlâ birbirine bağlı olduğunu ve bunun ciddi sorunlar doğurduğunu söylüyor. The Economist Dergisi'nde yer alan haber analizde, gelişmekte olan ülkelerin, Amerika'dan ayrılması için para politikalarının da birbirinden ayrılması gerektiği belirtildi. Habere göre, ABD'deki finans krizine zemin hazırlayan döviz politikaları, artık gelişmekte olan ülkeleri gevşek para politikası uygulamaya zorluyor. Gelişen ülkelerin büyük kısmı paralarının değerlenmesini engellemeye çalışıyor. Bu durumda, FED faiz indirdikçe, sermaye girişlerinin paralarının değerini yükseltmemesi için gelişen ülkelerin aynı yönde adım atması için baskı oluşuyor. Örneğin Suudi Arabistan, BAE, Katar ve Bahreyn FED'in 30 Nisan'daki faiz indirimlerini izleyerek faizleri aşağı çekmişti. Ancak enflasyondaki artış göz önüne alındığında gelişmekte olan ülkelerin faizleri düşürmesi değil yükseltmesi gerektiği savunuluyor. Gevşek faiz politikası şaşırtıyor The Economist, Morgan Stanley'nin konuyla araştırmasının çarpıcı sonuçlarına yer verdi. Morgan Stanley'den Joachim Fels ve Manoj Pradhan, GSYİH'de büyüme ve istikrarlı fiyat artışlarını sağlayacak kısa vadeli faiz oranlarının olması gerektiği seviyeyi hesapladı. Araştırma sonuçları, Çin ve Rusya'da reel faiz oranlarının negatif olduğunu ve faizlerde olması gereken seviyenin ise yüzde 8 ila yüzde 5 olduğuna işaret ediyor. Hindistan'da da reel faizler sıfıra yakınken, olması gereken oranın yüzde 5 olduğunun altı çiziliyor. Yalnızca Brezilya'da reel faizlerin pozitif olduğu belirtiliyor. Değerli para birimi işe yarayabilir The Economist'e göre, aşırı ısınan gelişmekte olan ekonomilere genellikle paralarının değerlenmesini sağlamaları tavsiye ediliyor. Böylelikle ithal ürünlerin ucuzlaması ve enflasyonun aşağı çekilmesi sağlanabilir. Ancak HSBC ekonomistleri, bunun, "Enflasyonu dizginlemek için para ne kadar değerlenmeli?", "İhracatın ABD'deki resesyon nedeniyle sekteye uğradığı bu dönemde paranın değerlenmesi akıllıca olur mu?" gibi bazı soruları beraberinde getirdiğine dikkat çekiyor. ABD'deki krizin sorumlusu gelişen ülkeler The Economist'in değerlendirmesine göre, ABD'deki konut ve kredi patlamasının sebebi, kısmen de olsa, gelişmekte olan ülkeler. Çin ve petrol zengini Körfez ülkeleri kendi paralarının değerini düşük tutmak için ABD Hazine kağıtlarını almaya başlayınca, tahvil getirileri gerileyerek konut patlamasına yol açtı. Düşük getiriler ayrıca yatırımcıyı, mortgage'a dayalı tahvil gibi daha yüksek getirili riskli varlıklara yöneltti. Sonrasında yaşanan patlama, Amerikan Merkez Bankası'nı faizleri indirmeye zorladı.