Ekren: Bütçe açığı ve kamu borç stoğu artacak
"Küresel Kriz ve Türkiye Ekonomisi" konferansında konuşan Ekren, "Kriz şiddetini azaltmış olsa da hala devam ediyor." dedi
İSTANBUL - Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren, bütçe açığının ve kamu borç stoğunun bu sene kaçınılmaz şekilde artmasının beklendiğini, bunun, küresel sürecin ortaya çıkardığı sendromların normal bir sonucu olduğunu söyledi.
TÜSİAD-Koç Üniversitesi Ekonomi Araştırma Forumu tarafından, Koç Üniversitesi Anadolu Medeniyetleri Araştırma Merkezinde düzenlenen "Küresel Kriz ve Türkiye Ekonomisi" konferansında Ekren, küresel finansal krizin şiddetini azaltmış olsa da hala devam ettiğini söyledi.
Ekren, "Artık küresel krizden aldığımız mesaj; herhangi bir sorun bütünün tamamını yansıtmaktadır" dedi.
Gelişmiş ülkelerin büyüme dinamiği ile finansal sistemin yapısını bu süreçte sorgulamanın kaçınılmaz olduğuna işaret eden Ekren, böyle bir sürecin reel sektör sendromlarını da mutlaka içereceğini vurguladı.
Likidite bolluğu
Küresel finansal krizin nedeninin likidite bolluğu olduğunu, açıklanan bütün paketlerin de temel içerik olarak piyasalara likidite enjekte ettiğini ifade eden Ekren, bunun sorunu daha karmaşık hale getirdiğine, temel sorunun burada yattığına dikkat çekti.
Nazım Ekren, bazı ülkelerin rezerv para üreterek bu sorunu kolayca çözmek istediğine işaret ederek, "Dolarizyon dediğimiz sürecin dünyanın tamamı için bir sorun teşkil ettiğini de belirtmek gerekiyor" şeklinde konuştu.
Ekren, Türkiye gibi ülkelerde mali alanın değişik nedenlerle daralıyor olmasının para politikası araçlarını daha etkin kullanmayı zorunlu kıldığını vurguladı.
Ekren, Türkiye'nin küresel krizden, finansal ve ticaret kanalı olarak etkilendiğini ifade etti.
Nazım Ekren, bütçe açığı ve kamu borç stoğuna ek olarak faiz dışı fazla değişikliklerinin de önemli olduğunu, önümüzdeki dönemde belkide kamu sektörü açısından yapılan en önemli yapısal reform alanlarının burası olacağını belirtti.
Orta vadeli program
Hükümetin açıkladığı paketlerin önemli bir kısmını geçici, az bir kısmını da kalıcı düzenlemelerin oluşturduğunu ifade eden Ekren, orta vadeli perspektifte birinci adım olarak katılım öncesi programı açıkladıklarını, ikinci önemli orta vadeli perspektifi sağlayacak temel dokümanın da mayıs sonu haziran ayı ilan edecekleri, orta vadeli program ve orta vadeli mali plan olacağını bildirdi.
Bunun da tarihinin 2010-2011-2012'yi kapsayacağını belirten Ekren, "2007-2013 kalkınma planındaki hedefimizde 3 yılda neler yapılacağını da vurgulamak istiyoruz" dedi.
Şahenk: IMF ile bir an evvel anlaşmaya varılmalı
Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ferit Şahenk, "Krize karşı alınacak en önemli önlemin IMF ile bir an evvel anlaşmaya varılması olduğu görüşündeyiz" dedi.
Dünyada krize önlem olarak geniş çapta kurtarma programları açıklandığını anımsatan Ekren, artan para arzının enflasyonist etki yaratma potansiyeli olduğuna dikkati çekti.
Ferit Şahenk, "Önümüzdeki dönemde global işbirliğinin yanı sıra regülasyonların da artacağını tahmin etmekteyiz" dedi.
Önümüzdeki 3 yıllık dönemde dünya ekonomisinin, global finansal sistemin toparlanacağına işaret eden Şahenk, yine de tablonun geçtiğimiz dönemlerdeki kadar pembe olmayacağını, krizin merkezinde olan Türkiye gibi ülkelerin de bazı kazanımları önümüzdeki dönemde yakalayamayacağının gözüktüğünü söyledi.
Devam eden küresel krizden Türkiye ekonomisinin de olumsuz etkilendiğini belirten Şahenk, Kredi Garanti Fonu'nun bir an önce devreye sokulmasını istedi.