Ekren: Türkiye vazgeçilecek bir ülke değil

Ekren: Türkiye vazgeçilecek bir ülke değil

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

VAN - Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren, AKP'nin kapatılması istemiyle açılan davanın getirdiği "ek fatura" konusunda net bir görüş oluşturmanın henüz mümkün olmadığını söyledi. Doğu Anadolu Projesi kapsamında yerel katılımcılarla yapılacak toplantı nedeniyle Van'da bulunan Nazım Ekren, gazetecilerle sohbet etti. Ekren, Devlet Bakanı Şimşek'in aksine kapatma davasına ilişkin mali bir faturadan bahsetmenin çok kolay olmadığını söyledi. Ortaya çıkan belirsizlik sürecinde göstergelerde değişiklikler meydana gelmesinin doğal olduğunun altını çizen Nazım Ekren, "Belirsizliğin faizler üzerindeki etkisi belli. Oradan bir hesap yapılabilir. Borsa da ise durum farklı. Yabancı payı yüzde 72'den yüzde 68'e düştü. Düşüş çok fazla değil. Türkiye'de yabancılar hangi yatırım araçlarında duruyor buna bakmak lazım. Türkiye orta ve uzun vadede vazgeçilecek bir ülke değil. Yabancılar konjonktüre göre hareket edebilirler" dedi. IMF ile ilişkilerde Şimşek yol gösterecek Piyasalarda, sıkça dile getirilen küresel kriz ve iç siyasi çalkantılarda "IMF çıpası oluşturalım" görüşlerinin hatırlatılması üzerine ise Nazım Ekren şunları söyledi: "IMF ile geçmiş hükümet döneminde de 2004 yılında program sonrası ara verilmiş 2005 Nisan ayında beş aylık bir gelişme ile imzalanmıştı. Mehmet (Devlet Bakanı Mehmet Şimşek) açıkladı. Şimdi IMF Türkiye' nin son stand-by performansını ortaya koyuyur. Kotamız üzerinde bir borçlanmamız olduğu için o süreçte de program sonrası izlemenin devamı gerekiyor. Teknik süreç tamamlandığında Sayın Şimşek'in de söylediği şekilde uygun olan bir format ile yola devam edeceğiz. Bunun dışında da farklı bir şey de kimse söylemiyor." Ekren, uygun formatın hangisi olduğu sorusuna ise, "Mehmet'in bize getirdiği bunlar uygun dediği formatı değerlendiririz" yanıtını verdi. Bizim hikayemiz Devlet Bakanı Ekren, Türkiye'nin orta vadeli persfektifini kaybetmemesi için Doğu Anadolu Projesi gibi yerel kalkınma programlarına ihtiyacı olduğunu anlatan Nazım Ekren, GAP, DAP, DOKAP VE KOP gibi projeleriyle İstanbul Finans Merkezi projesini "Bizim hikayemiz" sözleriyle niteledi. Ekren, şöyle konuştu "Dünyada üç alanda şok yaşanıyor. Bunlar, finans, gıda ve tarım ile enerji şoku. Biz bu projeleri bu üç şoka olumlu yanıt vereceğimiz projeler olarak ürettik. Finans merkezi ile Türkiye'nin ihtiyacı olan finansı sağlamış oluyoruz diğer projelerle de enerji ve gıda sorununu aşıyoruz." Teşvik sistemi tartışmaya açılıyor Nazım Ekren, istihdam ve yeni teşvik sistemiyle ilgili soruları yanıtlarken ise işsizlikle mücadelenin bir strateji içinde yürütüldüğünü ve hükümetin en önemli öncelikleri arasında bulunduğunu kaydetti. Nazım Ekren, ekonomik büyüme, yatırımlar ve istihdam açısından önemli görülen ve hazırlıkları uzun süredir devam eden yeni teşvik sistemine ilişkin hazırlıkların ve gelinen noktanın gelecek hafta içinde hükümette tartışmaya açılacağı bir toplantı yapılacağını kaydetti. Tıktık: Yabancıların küçük Çin'i Türkiye Toplantıda bulunan DPT Müsteşarı Ahmet Tıktık, yabancı yatırımcının Türkiye'ye bakışının olumlu olduğunu ifade etti. Tıktık, "Yabancılar Türkiye'yi küçük Çin olarak görüyorlar. Verimlilik ve işgücü kalitesi çok cazip. Renault'un Türkiye ve Romanya fabrikaları arasındaki farkı görüyor" dedi. Önümüzdeki dönemde AR-GE teşviklerinin Türkiye'ye ciddi ölçüde yabancı sermay çekeceğini belirten Tıktık, yüksek teknoloji üreten firmaların Türkiye'ye geleceğini söyledi. Tıktık, "Dubai'ye gidenler geri geliyor. Türkiye'nin çıkış yolu araştırma-geliştirmede" dedi. DAP'a start verildi Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın GAP ve KOP'a yönelik eylem planlarını açıklamasının ardından, diğer bölgesel yatırım programları da hız kazandı. Bölgesel kalkınma programları ve yatırım ajansları odaklı yeni stratejiye yönelik Devlet Bakanı Nazım Ekren'in başlattığı toplantılardan ikincisi de Van'da yapıldı. Van, Bitlis, Muş ve Hakkari'den yerel birimler ile merkezi idarenin temsilcileri, Van'da "ekonomik sosyal konsey" adı altında yapılan toplantıyla Doğu Anadolu Projesi'nin startını verdiler. Toplantının açılışında konuşan Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren, kalkınma projelerinin başarısının Türkiye'nin başarısı oluğunu belirterek, "Bu proje milli birliğimize katkıdır. Bugün, Doğu Anadolu Projesi'nin (DAP) temel sorunlarının ve önceliklerinin tespiti için ilk adımı atıyoruz. Bu projemiz, tek millet, tek vatan, tek bayrak ilkesiyle yürüyecektir" diye konuştu. Muş Valisi Erdoğan Bektaş ise artık özellikle gençlerin kendi çabalarıyla para kazanmasının, üretim yapmasının sağlanmasını ve bu yolla gelirin-hayat standardının yükseltilmesi gerektiğini söyledi. Van TSO: Yeşil Kart vermeyin Toplantıda ayrıntılı bir sunum yapan Van Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Zahir Kandaşoğlu ise bölgede özel sektörün güçsüz olduğunu ve bu nedenle kamuya aşırı bağımlı bir ekonomik yapının yaşandığını vurguladı. Van TSO'nun toplantıda sunduğu değerlendirme ve önerilere ilişkin raporda ise ilginç unsurlar dikkati çekti. Bölgede çok yoğun olarak bulunan yeşil kartın "kayıtdışı istihdama yol açtığı" eleştirisi yer alan raporda, Yeşil Kart yerine başka sosyal güvenlik desteklerinin öne çıkarılması istendi. Banka Teminatı Kavgası Bölge işadamları toplantıda kredi teminatları konusunda bankacılık kesimini sert sözlerle eleştirdiler. Eleştirilerde, bankaların bölgede bulunan gayrimenkulleri teminat kabul etmekte ayak sürüdükleri, değerinin düşük tutulduğu iddia edildi. İş dünyası temsilicileri, "Doğu'daki gayrimenkullerin vergisi ile istanbul'daki gayrimenkulun vergisinin aynı olmasına rağmen aynı değerde teminat kabul edilmemesini" haksız bulduklarını, gayrimenkullerin yüksek değerde teminat olmasını talep ettiklerini belirttiler. Toplantıda bulunan bankacılık ise "Herkes kendi gayrimenkulune bir değer biçebilir, ancak bu gerçek değerini göstermez. Kesinlikle teminat kabul etmemek gibi birşey yok. Bu iddia haksızlık. Ancak, değerinden daha yüksek göstererek teminat kabul etmek de mümkün değil" görüşünü dile getirdiler. Zeki Ergezen: Yatırımların fizibilitesine bakmayın Bitlis Milletvekili ve Bayındırlık eski Bakanı Zeki Ergezen, toplantıda yaptığı konuşmada, başta kamu olmak üzere bütün yatırımcılara seslenerek, "Bu bölgeye yapılacak yatırımların fizibilitesine çok da fazla bakılmalı. Karlı olacak mı, olmayacak mı, çok mu karlı olacak, az mı karlı olacak bu fazlaca bir önem taşımıyor. Elbette karlı olması beklenir ancak bölge yatırıma aç. Her türlü yatırıma ihtiyaç var. Öncü yatırımlar yapılırken bu nokta göz önünde bulundurulmalı" diye konuştu. Ekren'den finans merkezi mesaisi İstanbul'un bir finans merkezi haline getirilmesi yönündeki çalışmaların "resmi startı" da veriliyor. Nazım Ekren, 17 Temmuz günü Türkiye Bankalar Birliği'nin evsahipliğinde ilgili sektör temsilcileri, yerel yönetim birimleri ile kamu kurum ve kuruluşlarının katılımıyla bir toplantı yapılacağını, böylece süreçte "rol paylaşımının" gerçekleşeceğini kaydetti. Ekren, İSO, YASED, TÜSİAD, MÜSİAD ve İstanbul Ticaret Odası gibi kuruluşlardan da katkı alınacağını dile getirdi. Ekren, finans merkezi çalışmaları için ağustos ayının ikinci yarısını istanbul'da geçireceklerini bildirdi. Büyükdere'ye Wall Street benzetmesi İstanbul'da banka merkezlerinin Büyükdere Caddesi'nde yoğunlaştığını belirten Ekren, gazetecilerin ulaşım sorununa dikkat çekmeleri üzerine benzer durumun ABD'deki Wall Street için de geçerli olduğunu hatırlattı.