‘Elma bahane, eğlence şahane’ dedi, en büyük hayalini ‘iş’e çevirdi

Gülay SOYDAN PEHLEVAN

BURSA - Nazlı Koktay’ın hayatı ‘Çikolatalı Elmam’ projesiyle değişti. Öğretmen olmayı istediği anaokuluna atölye çalışmasıyla girdi. Çikolatalı elma yaptığı çocuk sayısı 30 bine ulaştı. Pamuk şekeri atölyesi de açtı. Doğum günleri, cemiyetler derken önemli günlerin aranan ismi haline geldi. ‘Bir elmanın iki yarısıyız’ deyip nikah törenlerinde de yer buldu. Markasını tescilletti.

Nazlı Koktay’ın en büyük hayali anaokulu öğretmeni olmaktı. Ancak bu hayaline kavuşamadı... Liseyi bitirdikten sonra satış danışmanlığı gibi işlerde çalıştı. Yıllarca fabrikada montaj operatörlüğü yaptı. Ne var ki mutlu değildi, kendini buraya ait hissetmiyordu... Çıkış yolu aradı, bulamadı... Çalışmak mecburiyetindeydi ama sevdiği işi de yapmak istiyordu... Tam da bu sırada anaokuluna giden kızı Kayra’nın sınıfında aile etkinliğine katıldı. Çok sevdiği çocuklarla birlikte çikolatalı elma yaptı. Herkes çok beğendi. İstek üzerine etkinliğini başka sınıflarda birçok defa tekrarladı... Ve aklına gelen fikirle hayatı değişti, hayallerine kavuştu... İlkokula giden oğlu Kaan’ın sınıfında yaptığı etkinlik ile ilk parasını kazandı... Yıl 2012’ydi... Gerisi ardı sıra geldi... Çikolatalı Elmam, Bursa’daki okullarda en çok talep gören etkinlik atölyelerinden oldu. Adı, sınırları aştı... Eskişehir, Balıkesir, Yalova’ya ulaştı... Özel okulların yanı sıra devlet okullarından da talep almaya başladı. Çikolatalı elma yaptığı çocuk sayısı 30 bini geçti... Tek başına taleplere yetişmekte zorlanınca eşi Taner Koktay da işinden ayrılıp ona katıldı. Böylece bir aile şirketi de doğdu. Bu başarı 36 yaşındaki Nazlı Koktay’a Bursa Ticaret ve Sanayi Odası’nın düzenlediği ‘Bir fikir hayat değiştirir’ yarışmasında mansiyon ödülünü de getirdi...

‘Çocukları mutlu etmek en büyük zenginlik’

Çocukları mutlu etmenin dünyanın en büyük zenginliği olduğunu vurguluyor Nazlı Koktay ve “Elma bahane, eğlence şahane” sloganı ile çıktığı yolda geldiği noktayı şöyle anlatıyor: “Elmalı şekeri hepimiz biliyoruz ancak yapımı çok zor. Ben öyle bir şey yapmalıydım ki süresi kısa olmalıydı. Basit olduğu kadar güzel görünmeli, iştah açmalıydı. Böylece çikolatalı elmayı çocukların yapabileceği hale getirdim. Yeşil elmayı erimiş çikolataya batırıp çıkardığımızda on saniyede donuyor. Bu sırada şekerden süslemeleri yapıştırıyoruz. Hızlı olması en büyük avantajımız çünkü aynı anda birçok çocukla çalışıyoruz.”

20 kişilik sınıfta Çikolatalı Elmam atölye çalışmasının yaklaşık 45 dakika sürdüğünü anlatan Koktay, ilk önce oyun aktiviteleri yaptıklarına, fotoğraf çekimi ve dans ile birlikte etkinliği noktaladıklarına da değiniyor. Velilerden aldıkları geri bildirimlerin ise kendilerini mutlu ettiğini vurgulayan Koktay, “Hiç elma yemeyen çocuklarımızın elma yediğini öğreniyoruz. Özellikle yeşil elmaya bayılıyorlar. Kendileri hazırlayıp süsledikleri için yiyorlar. Sadece eğlence değil, kazanımlar da hedefliyoruz. Bu doğrultuda atölyenin ikinci adımı olarak çocuklara ülkemizde yetişen elma çeşitlerini ve faydalarını anlatmayı da planlıyoruz” diyor.

‘Pamuk şekeri’ ikinci atölye çalışması oldu

Nazlı Koktay, Çikolatalı Elmam için gittikleri okullardan farklı etkinlik talepleri almaya başladıklarını, pamuk şekerinin de böylece iki yıl önce atölye çalışmaları arasına eklendiğini belirtiyor. Koktay, “Organik şekerle yaptığımız pamuk şekeri de çok sevildi. Çocuklar, makinenin başına geçip kendi pamuk şekerlerini kendileri yapıyor” ifadesini kullanıyor. Koktay, sosyal sorumluluk projesi kapsamında, Engelliler Günü’nde Yalova’da 70’in üzerinde çocukla pamuk şekeri yaptıklarına da değiniyor.

Öte yandan üçüncü etkinlik arayışında olduklarına işaret eden Koktay, “Bünyemize katacağımız yeni projelerimiz olacak. Gıdanın dışına da çıkmak istiyoruz. Örneğin sinema projemiz var. TIR kabinini sinema salonu haline getirip okullara götüreceğiz. Üç boyutlu ortam yaratacağız. Mısır da patlatacağız” diyor.

‘Bir elmanın iki yarısıyız’ ile nikah masasında

Çikolatalı Elmam’ın yoğun talep görmesi sebebiyle markalarını tescil ettirdiklerini anlatıyor Nazlı Koktay. Çeşitli teklifler almaya başladıklarını söylüyor. “Bir elmanın iki yarısıyız, sloganıyla nikah törenleri için de üretime başladık” diyen Koktay, sözlerine şöyle devam ediyor: “Ardından sevgililer günü, doğum günleri, cemiyetler, açılışlar geldi. Şeker ziyan olduğu için elmayı tercih etmeye başladılar. Organizasyonuna göre çikolatalı elmaları süslemeye başladık. Ancak işin sermayesi ben olduğum için yetişmekte zorlanıyorum. Müşterilerim mutlaka benim de organizasyona katılmamı istiyor. Hedeflerim arasında kurumsallaşmak ve üretime geçmek de var. Alışveriş merkezlerinde çocukların yoğun olduğu noktalarda elma stantları açmak istiyorum.”