Erdemir, 2012 için çıtayı '4.2 milyar dolar'a koydu
Erdemir, 2012 için çıtayı '4.2 milyar dolar'a koydu
(16:00)İSTANBUL - Geride bıraktığımız 2007 yılına kadar toplam 2,3 milyar dolarlık yatırıma imza atan Erdemir Grubu, 2012 yılına kadar yatırım tutarını 4,2 milyar dolara çıkarmayı hedefliyor. Erdemir Grubu'nun 2007 yılı 12 aylık performansının değerlendirildiği basın toplantısında konuşan Ereğli Demir ve Çelik Fabrikaları T.A.Ş (Erdemir) Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Üyesi Oğuz Özgen, 2007 yılında dünya demir çelik sektöründe rekabetin çok yoğun yaşandığını, şirketlerin pazar payını artırmak için çeşitli hamleler yaptığı zor bir yıl olduğunu söyledi. Dünya ham çelik üretiminin 1 milyar 342 milyon ton olarak gerçekleştiğini ve yüzde 7 arttığını anlatan Özgen, ''Çin, büyük faktör. Çin, 2007 yılında yüzde 15 artışla 489 milyon tona ulaştı. Türkiye, 25,7 milyon ton ile Çin'in ardından en fazla artış kaydeden ülke konumunda. Böylece Türkiye, dünya sıralamasındaki on birinciliğini muhafaza ediyor'' dedi. Oğuz Özgen, Erdemir'in dünya sıralamasında 58., Avrupa'da 18., AB ülkeleri arasında da 8. sırada yer aldığını belirtti. Terminoloji olarak Erdemir fabrikasını kuzey, İsdemir fabrikasını güney olarak niteleyen Özgen, grubun yassı mamul üretiminin 4 milyon 206 bin tona ulaştığını söyledi. Özgen, ''Özelleştirme öncesi bu rakam 3 milyon 500 bin tondu. 2 yılda kuzeydeki fabrikada 700 bin ton üretim artışına ulaştık'' diye konuştu. Özgen, net satış gelirlerinin yüzde 22 oranında artarak 3 milyar 430 milyon dolardan 4 milyar 191 milyon dolara yükseldiğini, net dönem karının da yüzde 8 artarak 479 milyon dolardan 522 milyon dolara çıktığını kaydetti. Güneyde devam eden yatırımlara değinen Özgen, ''Tabiri caizse güneyde koşan ata nal çakıyoruz'' dedi. Güneyde yatırımlarının son hızıyla devam ettiğini belirten Özgen, 2007 yılının en fazla yatırım harcamaları yaptıkları yıl olduğunu vurguladı. Özgen, ''2007 yılında 825 milyon dolar güneyde, 122 milyon dolar da kuzeyde olmak üzere 947 milyon dolarlık bir yatırım harcaması yapıldı. 2012 yılına kadar yatırımlar 4,2 milyar dolar seviyesine ulaşacak. 2007 yılına kadar da 2,3 milyar dolar harcanmış durumda'' şeklinde konuştu. Hasançelebi'de pelet tesisi Özgen, bazı çalışmalar yaptıklarını, tasarruflarda bulunmaya ve maliyetlerini düşürmeye gayret ettiklerini, 2007 yılında iş gücü verimliliği artışından kaynaklanan tasarruf tutarının yaklaşık 20 milyon dolar olduğunu, bunu artan personel sayısına rağmen gerçekleştirdiklerini kaydetti. Özgen, "Erdemir'de bir ton çeliği üretebilmek için bir saatteki kişi sayısı 3,83'ten 3,62'ye, İsdemir'de de 5,84'ten 5,26'ya düşürülmüştür. İsdemir, yatırımlarının tamamlanmasının ardından Erdemir ile aynı noktaya ulaşıyor olacak" diye konuştu. Enerji tüketiminde "çok güzel" hamleler yaptıklarını, bir ton için kullanılan enerji miktarının Güneyde 5 bin 805'e, Erdemir'de de 4 bin 734'e düşürüldüğünü bildiren Özgen, dünya şirketleri ile kıyaslandığında İsdemir'de bu rakamın önümüzdeki 2-3 yılda 4 bin 800'e ulaşmasını öngördüklerini kaydetti. Oğuz Özgen, hammadde fiyatlarına değinirken de hem güneydeki hem de kuzeydeki fabrikalarının her yıl yaklaşık 8 milyon ton demirli hammaddeye ihtiyacı bulunduğunu, geçen yılın Ağustos ayında itibaren fiyatların artacağını ön görmeye başladıklarını, şu anda bütün piyasalarda yüzde 100'e yakın fiyat artışları gözlendiğini ifade etti. Yaşanan çelik patlamasının, demir cevheri pelet ve koklaşabilir kömür fiyatlarını artırdığını, üç cevher üreticisinin global arzın yüzde 70'ini kontrol etmesinin çelik sektöründe şirket satın alma ve madencilik yatırımlarını teşvik ettiğini belirterek, yüzde 90'ı Erdemir Grubu tarafından kontrol edilen Maden İşletmelerinin, geçen yıl 1 milyon 250 bin ton pelet ve 600 bin ton cevher ürettiğini bildirdi. Özgen, "Kendi kaynaklarımızı değerlendirmek durumundayız. Tüm bunlara ilaveten Malatya Hasançelebi'de 2,5-3 milyon ton kapasiteli pelet tesisi kurmayı düşünüyoruz. Bu yılın ikinci çeyreğinde burada çalışmalar başlayacak" şeklinde konuştu. "Her zaman elimizde ihracat avantajımız var" Erdemir Genel Müdür Özgen, Türkiye'de yassı çelik talebinin hızla arttığına işaret ederek, "2010 yılı projeksiyonu 16 milyon ton talep, 10 milyon ton üretimdir. Ancak yeni birtakım açıklamalar yapıldı. Bazı firmaların yatırım projeleri var. Projeleri var, dolayısıyla 2010 yılındaki projeksiyon şu anda 16 milyon ton tüketim, 15 milyon ton üretim olarak belirlenmiş durumda" diye konuştu. Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Özgen, Erdemir Grubunun yapmış olduğu üretimin dünya şirketleriyle rekabet edilebilir olduğunu, herhangi bir kalite problemleri bulunmadığını, 2007'de kuzeydeki fabrikadan 656 bin ton güneydeki fabrikadan da 269 bin ton ihracat yaptıklarını, müşterileri vasıtasıyla yaptıkları ihracat da bulunduğunu söyledi. Özgen şunları kaydetti: "Örneğin otomotiv ve beyaz eşya sektörüne... Bu da yüzde 70'lere varıyor dolaylı ve dolaysız ihracat oranı... Bu bizim şirketimizin avantajı. Her zaman elimizde ihracat avantajımız var. Şu anda grubun kriz dolayısıyla etkilenmesi minimum seviyede. (Kriz) eğer olur ise... Dünyadaki oluşabilecek bir ekonomik sarsıntıdan diğer dünya şirketleri ne kadar etkilenirse biz de o kadar etkileneceğiz ama ihracat bir avantaj. Kişisel kanaatim olayı ekonomik kriz olarak değil, bir bankacılık problemi olarak değerlendiriyorum." 2008 hedeflerine ilişkin bir soru üzerine de Özgen, kar odaklı çalıştıklarını belirterek, "Karımız nerede oluşursa ihracatımızı da oraya döndürebileceğimizi düşünüyoruz" dedi. İhracat hedefi koymamakta yarar bulunduğunu ifade eden Özgen, "Öncelikli hedefimiz haricimizde gelişen ekonomik koşullardan etkilenmemek, maliyetlerimizi düşürmek ve tabii ki 2007'nin üstünde bir ciro ve kar elde etmektir" şeklinde konuştu. Özgen bir gazetecinin "Rakam verebilir misiniz?" sorusuna da, "Şu anda bir rakam vermemeyi uygun görüyoruz. Bir ay sonrasını göremiyoruz. Bakın bugün yine kurlarda oynama oldu ama hedefimiz daima ileriye..." yanıtını verdi. Özgen, Güneydeki yatırımların tamamlanmasıyla çok daha karlı bir hale dönüşeceklerini, üretim ve satış miktarlarını da bu yıl için 2007 ile aynı olarak değerlendirebileceklerini söyledi.