Faiz artışı davalık oldu

BORYAD, faiz artırım kararına yönelik yürütmenin iptali için dava açtı

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İSTANBUL - Borsa Yatırımcıları Derneği (BORYAD), Merkez Bankası'nın faiz artırım kararına ilişkin olarak, kararın yürütmesinin durdurulması ve iptali istemiyle mahkemeye başvurdu.  BORYAD vekili avukat Murat Özbahçeci tarafından hazırlanan dava dilekçesi, Ankara Nöbetçi İdare Mahkemesi Başkanlığı'na gönderilmek üzere İstanbul Nöbetçi İdare Mahkemesi Başkanlığı'na verildi. Dilekçede, derneğin ve dernek üyesi olan yatırımcıların, Merkez Bankası Para Politikası Kurulu'nun 16 Haziran 2008 tarihinde verdiği 2008-26 sayılı karar nedeniyle mağdur olduğu ve zarara uğradığı ifade edildi. 

Faiz artırımı yönündeki kararın, iç talebin daha da daralmasına yol açacağı ve işal mallara olan talebi daha da artıracağı öne sürülen dilekçede, şöyle denildi: 

"Aynı karar metninde, işlenmemiş gıda fiyatlarında da olumlu gelişmeler kaydedildiği ve enflasyonun yılın son çeyreğinden itibaren kademeli bir düşüş içine gireceği ifade edilmiştir. Enflasyondaki düşüş beklentisine karşılık bu yapılan faiz artırımı gereksiz ve yanlış görülmektedir. Merkez Bankası tarafından ortaya sunulan olumlu beklentiler ile uygulamada ortaya koyduğu faiz artırımı kararı arasında büyük çelişkiler bulunmaktadır." 

1211 sayılı Merkez Bankası Kanunu'nda tanımlanan görev ve yetkilere yer verilen dilekçede, "Merkez Bankası, görevleri arasında sadece fiyat istikrarı sağlamaya yönelmiş, büyüme ve istihdamı ise ikinci plana atmıştır. Ancak Merkez Bankası tarafından sağlanan fiyat istikrarı ise sadece kısa dönemli olabilecek ve aslında fiyat istikrarı tanımının da dışında kalacaktır" ifadesine yer verildi. 

"Fiyat istikrarı"

Dilekçede, şunlar ifade edildi: 

"TCMB tarafından uygulanan para politikası kısa vadede enflasyonu düşürüyor gibi gözükse de orta vadede fiyat istikrarı sağlayamayacaktır. Merkez Bankası'nın yüksek faiz politikası, kendi amacının tersine orta vadede enflasyonu artıracaktır. Faiz artırımı kararları, kısa, orta ve uzun vadede ülkeyi fakirleştirmekte, işsizliği artırmakta, üretimi daraltmaktadır. Enflasyonla mücadelenin sağlıklı ve kalıcı yolu dahili arzı yani üretimi artırmaktır. Yüksek faiz tam tersine üretime zarar vererek, toplum refahına kalıcı bir şekilde darbe vurur. İşsizliğin yüksek ve atıl kapasitenin var olduğu bir ekonomide iç talebi kısarak, cari açığı artırarak, iç talebi yabancı mallara kanalize etmek, kısa vadede fiyat istikrarı sağlıyor görünerek ülkenin kalkınmasını zora sokmaktır." 

Cari açık, dış ticaret açığı, iç borç stoğu, dış borç, özelleştirme gelirleri ve Merkez Bankası'nca alım satımı yapılan döviz tutarları gibi rakamsal verilere de yer verilen dilekçede, "Gelinen noktada faiz artırımı yapmanın nedeni açıklanmalıdır. Eğer gerçek hedef fiyat istikrarı sağlamak adına düşük kur politikası izlemek ise bu kamuoyuna açıkça ilan edilmelidir" görüşü dile getirildi. Dilekçede sonuç olarak, Merkez Bankası Para Politikası Kurulu'nun 16 Haziran 2008 tarihinde verdiği 2008-26 sayılı kararın, hukuka aykırı ve ileride telafisi mümkün olmayan zararlara yol açabilecek nitelikte olduğu iddiasıyla, yürütmesinin durdurulması ve iptali istendi.