Fatih Karahan: Kredi kartlarında düzenleme yapılması gerekiyor
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan, kredi kartlarında düzenleme yapılması gerektiğini düşündüklerini belirterek, "Bu konuda birkaç fikrimiz var, çalışmalarımız sürüyor. Belirli bir aşamaya geldiğinde kamuoyuyla paylaşacağız." dedi.
Karahan, Merkez Bankası İdare Merkezi'nde bu yılın ilk Enflasyon Raporu'nun tanıtımı amacıyla düzenlenen bilgilendirme toplantısında Başkan Yardımcıları Hatice Karahan ve Osman Cevdet Akçay ile birlikte basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Verilere bakıldığında, iç talepte dengelenmenin devam ettiğinin görüldüğünü aktaran Fatih Karahan, "Önümüzdeki dönemde kritik olan, finansal koşulların politika faizinin mevcut seviyesini yansıtması. Bu yüzden likidite yönetimi oldukça önem kazanıyor. Bunu doğru yaptığımızda finansal koşullar, özellikle mevduat faizleri, politika faizlerinin seviyesini ve para politikası duruşumuzu sağlıklı şekilde yansıtacak ve dezenflasyona yardımcı olacaktır." diye konuştu.
Karahan, şu anda beklentilerde kısmi iyileşme olduğuna dikkati çekerek hizmet fiyatlarının belirlenmesinde kiraların önemli rol oynadığını söyledi. Burada henüz istedikleri düzelmeyi göremediklerinin altını çizen Karahan, "Öncü veri olarak konut fiyatları önemli bir gösterge. Konut fiyatlarında kısmi de olsa toparlanma başladı, bunun kiraya yansıması çeşitli sebeplerden dolayı zaman alacak. Yılın ikinci yarısından itibaren hizmet fiyatlarındaki toparlanmanın da dezenflasyona güçlü şekilde destek vereceğini öngörüyoruz." ifadelerini kullandı.
"Şu anda bizi endişelendirecek bir bozulma görmüyoruz"
Döviz rezervi hedefleri bulunmadığını bildiren Karahan, "Piyasa şartları elverdiği sürece bir miktar daha rezerv biriktirmemiz gerekiyor. Kasım ve aralık aylarında ciddi şekilde yurt dışından giriş oldu. O dönem biz rezerv biriktirmiş olmasak kurda aşağı yönlü bir hareket muhtemeldi. Fakat dezenflasyon hedefini gözeterek bir taraftan rezerv biriktirmemiz gerektiği için bu yola başvurduk. Rezerv daha makul seviyelere gelene kadar bu şekilde devam edecek. Enflasyonun mayısta yüzde 73 ile zirve yapacağını, daha sonra yıl sonunda yüzde 36'ya ineceğini öngörüyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Karahan, önlerindeki bir numaralı riskin, beklentilerinin bir miktar üzerinde gerçekleşen asgari ücret artışı olduğunu aktararak, bu gerçekleşmenin yine de beklenen aralığın içinde ancak üst puana yakın olduğunu belirtti.
Bunun tek başına enflasyon patikasını rayından çıkaracak boyutta bir gelişme olmadığına işaret eden Karahan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ocak enflasyonu yüksek geldi ama kasımdaki tahminimizle tutarlı. Sadece hizmet-mal kompozisyonunda farklılık var. Şu anda tahmin ettiğimiz ama tam olarak ne kadar olacağını bilemediğimiz etki, asgari ücret artışının talep kaynaklı etkisi. Bunu geçmiş çalışma ve analizlerimizi kullanarak tahminlerimize yansıttık. Fakat enflasyonun yüksek olduğu dönemde bu bir miktar daha yüksek olabilir. Bunu yakından izleyeceğiz. Bunu değerlendirmemiz için şubat ve mart verilerini görmemiz gerekiyor. Bunları gördüğümüzde resim net şekilde ortaya çıkacaktır. O zaman enflasyon görünümü bozuldu mu, bozulmadı mı diye daha sağlıklı değerlendirme yapabiliriz ama hem ocak verilerine hem de diğer koşullara baktığımızda şu anda bizi endişelendirecek bir bozulma görmüyoruz. Para politikası duruşunu değiştirerek telafi edilemeyecek bir bozulma olduğunu değerlendirmiyoruz."
Karahan, mal ve hizmet enflasyonuna yönelik soru üzerine ise "Mal enflasyonu daha hızlı tepki veriyor. Hizmette katılık var. Bunun çeşitli sebepleri var. Bu sadece Türkiye'ye özgür bir durum da değil. Diğer ülkelerde yapılan sıkılaştırmalara baktığımızda hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerde benzer bir durum gördük. Hizmet için iki kritik faktör var. Biri kira artışları. İnsanlar kendi kirası artınca, hizmet fiyatlarına yansıtmak istiyor. Dolayısıyla hizmet fiyatlarında ve kiralarda olacak normalleşme hem doğrudan hizmet enflasyonuna etki edecek hem de dolaylı yönden fiyatlama davranışlarını normalleştirerek hizmet enflasyonundaki katılığın kırılmasına yol açacak diye değerlendiriyoruz. Beklentiler olumlu yönde ilerliyor. Duruşumuzu koruduğumuz takdirde beklentilerdeki düşüşün, aylık enflasyonun da istediğimiz doğrultuda gelmesi halinde hızlanacağını değerlendiriyoruz." ifadelerini kullandı.
"Faiz indirimini konuşmak için fazlasıyla erken"
Politika faizinin ne zaman düşeceğine yönelik soru üzerine de Karahan, "Faiz artışı döngüsünü sonlandırdığımızı ilan ettik, fakat indirimi konuşmak için fazlasıyla erken. Aylık enflasyona baktığımızda, geçici etkileri dışlayarak ana eğilimi okuduğumuzda hem 2024 hem de 2025 hedefinin tutabilecek durumda olduğunu görmemiz gerekiyor. O dönemde faiz indirimini konuşmaya başlayabiliriz. Şimdi fazlasıyla erken." dedi.
Karahan, dezenflasyonu sağlamak için ellerinden geleni yaptıklarını vurgulayarak, "Gıda için ilave yapısal çözümler üretilmesi gerekiyor. Bu doğrultuda düzenli olarak toplandığımız Gıda Komitesi var. Burada detaylı fiyat gelişmelerini değerlendiriyoruz. Kırmızı etten zeytinyağı fiyatına kadar piyasasındaki problemleri analiz edip katkıda bulunmaya çalışıyoruz. Biz de Merkez Bankası olarak bu komitenin parçasıyız. Burada çalışmalarımıza devam edeceğiz." değerlendirmesinde bulundu.
Kredi kartı harcamalarına yönelik soruya da yanıt veren Karahan, şunları kaydetti:
"Aralık ayında kredi kartı harcamalarında yükselme oldu. Bunu not ettik, farkındayız. Bunun geçici olup olmadığı henüz çok net değil. Asgari ücretin artacağı bekleniyordu. Bu nedenle bazı harcamalar öne çekilmiş olabilir ama bundan bağımsız olarak kredi kartlarında düzenleme yapılması gerektiğini düşünüyoruz. Bu konuda birkaç fikrimiz var, çalışmalarımız sürüyor. Belirli bir aşamaya geldiğinde kamuoyuyla paylaşacağız."
Karahan, dalgalı döviz kuru rejimine bağlı kaldıklarını ve kur hareketlerinde oynaklığın azaldığını da sözlerine ekledi.