Federal Reserve Bank of Atlanta Başkanı Dennis Lockhart / ABD'deki yavaşlamadan dünya olumsuz etkilenecek

Federal Reserve Bank of Atlanta Başkanı Dennis Lockhart / ABD'deki yavaşlamadan dünya olumsuz etkilenecek

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Federal Reserve Bank (FED) of Atlanta Başkanı Dennis Lockhart, zayıf doların ABD ihracatının artmasına yardım ettiğini, bunun zayıf ekonomiyi desteklediğini söyledi. Lockhart, Atlanta'da yaptığı konuşmada doların Euro karşısında değer yitirişinin ABD ihracat sektörüne yararlı olduğunu, ama ekonomideki olumsuz eğilimi dengeleyemediğini belirtti. Konut krizinden kaynaklanan ekonomik yavaşlamayı engellemek için Amerikan Merkez Bankası (FED) eylül ayından beri faiz oranlarını sürekli düşürerek yüzde 5'ten yüzde 2'ye düşürmesi nedeniyle dolar, Euro ve öteki önemli para birimleri karşısında rekor seviyede düştü. Lockhart konuşmasında, arka arkaya iki çeyrek dönemde çok düşük oranda büyüyen Amerikan ekonomisinde kısmen, yüksek enerji ve emtia fiyatları nedeniyle enflasyonun yükseldiğine dikkat çekti. Ama ekonomik yavaşlamanın enflasyon artışını yavaşlatabileceği tahmininde bulundu. Yüzde 3,9 olarak açıklanan nisan ayı sonu itibariyle ABD yıllık enflasyon oranı beklenenden daha düşük çıkmıştı. Konuşmasında daha çok gelişen ekonomilere değinen Lockhart, "Küresel ekonomik entegrasyondaki gelişimin son yıllarda geldiği noktada Birleşik Devletler'deki bir yavaşlama kuşkusuz bütün dünyada hissedilecektir, ama bunun etkisi kimilerinin tahmin ettiği kadar olumsuz olmayacaktır" dedi. Lockhart, dünya, güçlü ABD tüketimine bağımlı olduğu sürece Amerikan ekonomisindeki zayıflığın küresel ekonomik büyüme için bir risk oluşturacağının altını çizdi. Teknik açıdan bakıldığında ekonomini "resesyon"da olmadığını sözlerine ekledi. Birçok gelişen ekonomide büyümenin ABD ekonomisindeki zayıflığın olumsuz etkisini azaltacağını belirten Lockhart, bu ülkelerin dış ticaret fazlasıyla elde ettiği döviz rezervlerinin düşük ihracatı dengeleyecek bir kaynak oluşturduğunu söyledi. Gelişen ekonomileri büyük döviz rezervlerini, ABD gibi ülkelerdeki olgun sermeye piyasalarının olduğu ülkelere yatırmasının geçerli sebepleri olduğuna işaret etti. Refah fonları adı altında yönetilen, büyük oranda doğal kaynak satışından elde edilen gelirlere dayanan söz konusu rezervlerin zor durumdaki Batılı finans kuruluşu ve bankalara akması bazı kuşkular doğurmuştu. Lockhart bu sermaye akışının bir süre daha devam edeceği tahmininde bulundu. Sermaye akışının dış sebepleri olarak gelişen ülkelerdeki yüksek tasarruf, yurtiçi döviz denetimleri, gelişmemiş bankacılık sistemlerini gösterdi. Lockhart, Amerikalılar'ın daha az tasarruf edip bütçelerini aşacak derecede fazla masraf yapmalarını da diğer bir sebep olarak gösterdi. Refah fonlarını tartışırken "gerçekçi" olunması gerektiğini savunan Lockhart, bu fonların kredi krizi sürecinde finans şirketlerini topladığı sermayenin üçte birini oluşturduğunu söyledi ve bir ülkenin ticaret açığının diğerinin yatırım fazlası olduğunu anımsattı. Bir soruya yanıt verirken, bazı ülkelerin döviz rezervlerini çeşitlendirmesine karşın ABD Doları'nın küresel planda baskın para birimi olma özelliğini sürdüreceğini öne sürdü.