Fitch yolu açtı Uzakdoğulu ve ABD'li yatırım fonları da gelecek

Fitch'in not artışı ile birlikte, Türk şirketlerine Uzakdoğulu ve ABD'li fonların daha fazla ilgi göstermesi bekleniyor. 3 yıl içinde not artışının etkisi ile yabancı yatırımlarda yüzde 25 oranında artış olacağı öngörülüyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Sayime BAŞÇI - Yıldız TAŞDELEN ERLİ

İSTANBUL - Geçtiğimiz hafta Fitch'in, Türkiye"nin notunu 'yatırım yapılabilir' seviyeye yükseltmesi, şirketlerin ve uluslararası fonların Türkiye'ye yönelik ilgisinin artmasına yol açtığı belirtilirken özellikle, Çin ABD ve Japon menşeili fon ve şirketlerin Türkiye'ye şirket satın alma ve stratejik ortaklık yolları ile yatırım yapma hazırlıkları yaptığı öğrenildi.

Önümüzdeki dönemlerde yatırımların büyük çoğunluğunun 20 ile 200 milyon dolarlık fiyat aralığında gerçekleşmesi beklenirken, not artışının milyar dolarlık işlem sayısını artırabileceği ifade ediliyor. Dünyadaki genel trendlere bakıldığında notu artan ülkelerdeki yabancı yatırımların bir iki yıl içinde yüzde 25 oranında arttığı gözleniyor.

Türkiye'nin not artışı ile birlikte orta vadede beklediği rakam ise yaklaşık 32 milyar dolarlık ek doğrudan yatırım. Ancak, kararın tetiklediği sermaye akışının ilk etkileri en erken 6 ay sonra görülebilecek. 2013'ün ilk yarısında hızlanması beklenen satın alma ve birleşme işlemlerinin 3 yıl içinde zirveye ulaşması bekleniyor.

Geçtiğimiz yıl Türkiye'de 14.5 milyar dolarlık birleşme ve satın alma işlemi gerçekleşti. Bu yılın ilk 10 ayına bakıldığında ise bu rakam şimdiden 15 milyar dolara ulaşmış durumda. Yıl sonunda beklenen işlem hacmi ise 20 milyar dolar. Otoyol özelleştirmelerinin gerçekleşmesi durumunda ise Türkiye'nin bu alanda yılı 20 milyar doların üzerine kapatması mümkün. Geçtiğimiz yılın üzerine çıkan bu rakam önümüzdeki yıllarda yeni rekorların gelebileceğine de işaret ediyor.

Japonya, ABD ve Çin öne çıkıyor

Yatırım yapması beklenen ülkelere bakıldığında ise ön plana Japonya, Çin ve ABD çıkıyor. Geçtiğimiz yıl 18 işlem ile ABD, 8 İşlem ile Çin ve Hong Kong önde gelen ülkeler arasında yer almıştı. Çin ve Hong Kong'un yaptığı satın alma ve birleşmelerdeki toplam işlem değeri 147 milyon dolar oldu. Bu yıl da özellikle Japonya ve Güney Amerika ülkelerinden ciddi talep bekleniyor.

PwC Danışmanlık Hizmetleri Şirket Ortağı Hüsnü Dilsoy Japonya'da önemli miktarda sermaye biriktiğini ve Türkiye'nin bu ülkedeki yatırımcının dikkatini çektiğini kaydetti. Dilsoy, halen Japon sermayesinin ortak olduğu 3-4 proje üzerinde çalıştıklarını anlattı. Grant Thornton Türkiye Başkan Yardımcısı Nazım Hikmet de Güney Amerika, Çin, Japonya ve ABD'nin öne çıkacağını kaydetti. Hikmet, otoyol ve köprü ihalelerinde ise Körfez ülkeleri ile Dubai'nin takipte olduğunu açıkladı.

Artışın etkisi 1-3 yılda görülecek

Bu alanda hizmet veren danışmanlık şirketlerinin ortak görüşü ise not artışının en erken önümüzdeki yıl gerçekleşecek işlemlere yansıyabileceği şeklinde Ernst & Young Türkiye Kurumsal Finansman Bölüm Başkanı Müşfik Cantekinler, notu artan ülkelerin genellikle 1-2 yıl zarfında yüzde 20-25'e varan oranda yatırım çektiğini kaydetti. "Doğrudan yatırımlarda önümüzdeki 1 ila 3 yılda, yani orta vadede artış bekliyorum.

Şirket satın ve birleşmeleri, doğrudan yatırım ve sıfırdan yatırıma etkisi önümüzdeki 1-3 yılda görülecek. Yüzde 20-25 civarında ilave katkısı olacak" değerlendirmesini yapan Cantekinler, Türkiye'nin yıllık yabancı yatırım çekme potansiyelini ise 30 milyar dolar olarak gördüğünü kaydetti.

Sağlık ve perakende ön planda

Türkiye'nin doğrudan yabancı yatırım konusunda milyar doları aşan yüksek hacimli yatırımları genellikle enerji ve bankacılık gibi alanlardan gelirken, bu yıl sağlık ve perakendenin biraz daha öne çıkması bekleniyor. KOBİ'lerin ön plana çıkacağı işlemlerde beklenen fiyat aralığı ise 20 milyon ile 200 milyon TL.

 

[PAGE]

Yüksek fiyat veren şirketler müşteri kaybedebilir

PwC Danışmanlık Hizmetleri Ortağı Hüsnü Dilsoy: "Yabancı yatırımlar uzun vadeli bir sürece sahip. 1-1.5 yıl sonrasında bir artış olabilir. Not artışı özel fonların gelişini tetikleyecek bir durum. Burada şirketlerin mutlaka bir danışmanlık şirketi ile çalışması gerekiyor. İş adamımız pazarlıkçı olduğu için bu pazarlığa girmek istiyor. Ancak değerini bilmek de önemli. Burada iyi bir danışmana ihtiyaç var. Doğru şekilde yönlendirmesi gerekiyor. Uluslararası kabul görmüş değerleme yöntemleri var.”

Özel fonların işlem sayısı artıyor

Deloitte Kurumsal Hizmetler Yöneticisi Başak Vardar: "Türkiye'de işlem adetlerinde ve volümde stratejik yatırımcı ön planda. Bununla birlikte özel fonların işlem adetlerinde ciddi artış var. Geçen yıl 50 işlem bu yılın ilk 10 ayında 50 işlem özel yatırım fonlarının girişi ile gerçekleşti. Bunun dışında volümler artabilir. Ayrıca fon çıkışları da olacak Temelde stratejik yatırımcının daha büyük volümlere veya anlaşmaların daha büyük kısmına imza attığı bir durum var.”

Not artırımı KOBİ'leri de etkileyecek

Ernst And Young Türkiye Müdürü Müşfik Cantekinler: Bu tür not artırımının sadece büyük şirketlere etkisi olacağını düşünmediğini mutlaka KOBİ'leri de etkileyeceğini ifade eden Cantekinler, birleşme ve satın almalar ile yabancı yatırımların yavaş yavaş KOBİ'lere yöneldiğini, şu anda yabancı ortaklarla görüşen çok sayıda KOBİ bulunduğunu söyledi.

Cantekinler, bu tür not artışının ülke riskinin yabancılar gözünde azaltacağı için doğrudan şirket değerine de pozitif etkide bulunacağını, küçük ya da büyük tüm şirketleri pozitif etkileyeceğini kaydetti. Cantekinler, ‘'Türkiye'nin cazibesi, Avrupa, ABD veya Körfez'deki fazla likiditeyi Türkiye'ye çekmeye yeterli" dedi.

 

[PAGE]

 

Yatırımcı bu defa girişimci arıyor

Grant Thornton Başkan Yardımcısı Nazım Hikmet: "Not artışının kısa vadeli etkisi devlet tahvillerindeki faiz düşüşü şeklinde olacak. Burada öne çıkacak olan girişim hikayeleri olacak.
Şirketlerin tek ortaklı olması da önemli. Önümüzdeki dönemlerde diş hastanelerinde bir hareketlilik olabilir. ABD'nin orta bölgelerinden hiç beklemediğiniz şirketler fonlar Türkiye ile ilgilenmeye başladı. Bunlar daha önce Türkiye'de yoktu. Bu kuruluşlar daha çok kendi yarattığı şirketin başında olan girişim hikayeleri ile ilgileniyor”

YASED: Portföy ve büyük ölçekli yatırımlar hızla artacak

YASED Genel Sekreteri Özlem Özyiğit, Fitch'in not artışıyla başlayacak ve Türkiye'nin atacağı istikrarlı adımlarla pekişecek trendin, önümüzdeki dönemde portföy ve büyük ölçekli doğrudan stratejik yatırımları hızla artıracağını söyledi. Uluslararası doğrudan yatırım kararlarının uzun vadeli bakış açısı ile yapıldığını, olumlu gelişmelerin etkilerinin uzun vadede görüldüğünü dile getiren Özyiğit, "Bu yıl hemen bir etki görmeyi beklememek gerekir. Birleşme ve satın almalar da sıfırdan yatırım değil. Mevcut varlıkların el değiştirmesi. Fakat doğrudan yatırım ve kaynak girişi sağlar. Bu, hem sıfırdan hem de satın alma birleşmeler şeklinde olmak üzere doğrudan yatırımlar için geçerli' diye konuştu.

Doğrudan yatırım girişinde yıl sonu beklentilerinin 16 milyar doların üzerinde olduğunu belirten Özyiğit, uluslar arası yatırımlardan yüzde 1 civarında pay alan Türkiye'nin bu payını artırmasını ve kriz öncesindeki 20 milyar dolar seviyelerinden daha yüksek seviyelere ulaşarak bunun sürdürülebilir tutulmasını arzuladıklarını ifade etti.

"Dünyadan aldığımız payın ise tekrar yüzde 2-3'ler seviyesine çıkması olanaksız değil" diyen Özyiğit, Türkiye'nin, uluslararası doğrudan yatırım çekmek açısından bugüne kadar hiç olmayan bir fırsata elde ettiğini, bu açıdan Türkiye'nin son dönemde ulaştığı politik istikrar ve mali sektörün güçlü pozisyonunu korumasının, potansiyel doğrudan yatırımcı ilgisini en iyi şekilde değerlendirmesinin büyük önem taşıdığını kaydetti.

Özyiğit, not artışının sektörlere etkisine ilişkin de, YASED üyeleri arasında yapılan Barometre anketinin temmuz ayı sonuçlarına göre, potansiyel taşıyan sektörlerin enerji, finansal hizmetler, otomotiv, hızlı tüketim malları, tarım-gıda ürünleri, sağlık ve bilgi iletişim teknolojileri olduğunu belirtti.