Füreya'nın İzinde adım adım

Kale Grubu’nun 60. kuruluş yıldönümü kutlamaları kapsamında düzenlenen retrospektif sergi, seramik sanatımızın usta ismi Füreya Koral'ı anıyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

O, İstanbul’da, 1910 yılının savaşlara gebe ortamında; Fahrelnissa Zeid, Halikarnas Balıkçısı, Aliye Berger, Nejat Melih Devrim ve Şirin Devrim gibi pek çok sanatçı yetiştirmiş bir ailenin ferdi olarak gözlerini açtı dünyaya... Tüm yaşamı sanatla iç içe olsa da eser üretmeye, olgunluk çağında, 1947 yılında tedavi görmek üzere yattığı bir sanatoryumda, sanatçı teyzeleri Fahrelnissa Zeid ve Aliye Berger’in ısrarıyla başladı. Fakat, bu “görece” geç başlangıç, onun ülkemizin en ünlü seramik sanatçılarından biri olmasını, Füreya Koral adını bütün sanatseverlerin öğrenmesini engellemedi. Aramızdan 26 Ağustos 1997’de ayrılan Füreya Koral, şu günlerde retrospektif nitelikli bir sergi dolayısıyla sanatın yine gündeminde.

Başta seramik sanatı olmak üzere kültürel mirasımızın birçok farklı alanına destek vermeyi hedefl eyen Kale Grubu’nun altmışıncı kuruluş yıldönümü kutlamaları kapsamında düzenlenen “Füreya” sergisi, Beşiktaş Akaretler’deki Sıraevler’de yer alıyor. Nitelikli sanat üretimi kadar kitaba taşınan yaşam öyküsüyle de tanınan Füreya Koral’ı aramızdan ayrılışının yirminci yılında anmamıza vesile olan retrospektif sergi, izleyiciye yarın sunuluyor. İlk çağdaş seramik sanatçılarımızdan biri olan Füreya Koral’ın bugüne kadar gerçekleştirilen en kapsamlı retrospektifl erinden biri olan sergi, 18 Ocak 2018 tarihine kadar sanatseverleri bekliyor.

Küratörlüğünü Károly Aliotti, Nilüfer Şaşmazer ve Farah Aksoy’un birlikte üstlendiği “Füreya” sergisi; sadece seramik alanında değil, seramik-mimari birlikteliğinin öncü isimlerinden biri de olan Füreya Koral’ı anmak kadar anlamak da gerektiğinin önemini vurgulayan bir düzenlemeye sahip. Sanatseveri âdeta “Füreya’nın İzinde” bir yolculuğa çıkaran sergi, sanat yaşamı boyunca pek çok duvar panosu da üreterek eserlerinin “yüksek sanat” simgesi olarak görülmesine ve sanatın müzelere “hapsedilmesi” ne’ karşı çıkan Koral’ı özgün bir bakış açısı ile sanatseverlerin karşısına çıkarmayı amaçlıyor.

“Füreya” sergisinde; sanatçının ürettiği seramik nesneler, tabaklar, porselenler ve duvar panolarının yanı sıra sanatseverin onu; ailesini ve yaşadıkları dönemi daha iyi anlayıp yorumlamasını sağlayacak fotoğrafl ar, kişisel eşyalar, aile bireylerine dair bilgi ve belgeler de görülebiliyor. Yoğun bir malzemeye sahip olan, sanatsevere Füreya Koral kadar döneminden ve o dönemin sanat anlayışından da izler sunan sergi, bin 500 metrekarelik bir alana sahip.
Toplamda iki yüze yakın eser, belge ve fotoğrafın yer alacağı serginin ilgi çekmesi beklenen özelliklerinden biri de Füreya Koral’ın iç dünyasını ve kendini gerçekleştirme hikâyesini de anlatmayı denemesi.

Serginin hazırlayıcıları, bu kapsamda; seramikle bir anlamda yeniden doğan, sanatın iyileştirici ve dönüştürücü gücünü kendinde cisimleştiren Füreya Koral’ın 1950’li yıllardan itibaren yaptığı çalışmaları bir arada sanatseverlere sunuyor. Bu eserler arasında; üretken sanatçının mürekkeple yaptığı desenlerinden litografilerine, seramik tabaklarından dış mekân panolarına, evler serisinden en son çalışması olan “Yürüyen İnsanlar”a kadar birçok yapıt görülebiliyor.

İlk sergisini paris'te açtı

Füreya Koral, ülkemizde çağdaş seramiğin öncü sanatçılarından biri. Tedavi görmek için yattığı İsviçre’deki bir sanatoryumda, 40’larına yaklaşırken başladığı sanat yaşamı önemli başarılarla taçlanmış bir isim. Tedavisinin ardından gittiği Paris’te dönemin ünlü seramik sanatçılarından Georges Serré ile tanışan ve onun yönlendirmesiyle çeşitli seramik atölyelerinde çalışan Füreya Koral, ilk kişisel sergisini 1951’de Paris’teki Galerie M.A.I.’de açtı. Aynı yıl, ülkemizin ilk özel çağdaş sanat galerisi Maya’da eserlerini sanateseverlere sunan Füreya Koral, 1960’larda çini geleneğinden yola çıkarak birçok kamusal yapıya duvar panoları üretti. Farklı teknikle sayısız obje üretmiş olsa da, sanat tarihi literatürüne duvar seramiğini mimariye dahil ettiği eserleriyle giren sanatçı, aralarında Salon d’Octobre (Paris), Modern Sanat Müzesi (Mexico City), Napstkovo Muzeum (Prag) ve Smithsonian Institute (Washington) gibi köklü kurumların da bulunduğu birçok yerde sergi açtı. Vallauris Bienali’nden (Fransa) 1968’de “Onur Diploması” alan Koral, Cannes Uluslararası Seramik Sergisi’nde “Gümüş Madalya”ya (1955), Prag Uluslararası Sergisi’nde (1962) ise “Altın Madalya”ya lâyık görüldü.