Galataport ihalesi yıl sonunda

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ANKARA  - Özelleştirme İdaresi Başkan Vekili Ahmet Aksu, yıl sonuna doğru Galataport olarak bilinen projede ihale ilanına çıkmayı düşündüklerini bildirdi. 

Yabancı sermayenin Türkiye'ye ilgisinin artmasıyla özelleştirmenin 2003 yılından sonra büyük ivme kazandığını ve Türkiye'ye tek kalemde en büyük yabancı sermayenin özelleştirme vasıtasıyla geldiğini ifade eden Aksu, Cumhuriyet tarihinde 1984 yılından bugüne kadar yapılan özelleştirmenin yüzde 80'inin 2003'ten sonra gerçekleştirildiğini söyledi.

Kruvaziyer turizmine yönelik özelleştirme çalışmalarına değinen Aksu, şu an İzmir Kruvaziyer Limanı'nın ihale aşamasında olduğunu, İzmir'in kruvaziyer sektörünün önemli bir limanı olmasını amaçladıklarını bildirdi. Burayı, uluslararası piyasalarda yabancı ve Avrupalı zengin turistlerin gelip Türkiye'de döviz kazandırıcı harcamalarda bulunabilecekleri bir yapıda faaliyetini yürütebilecek şekilde özelleştirmeyi düşündüklerini anlatan Aksu, onun için İzmir Limanı'nı ikiye böldüklerini, kruvaziyer limanı olan kısmın ihaleyle özelleştirileceğini, şu anda ihale ilanının da yayınlanmış durumda olduğunu kaydetti.

Aynı şekilde Galataport olarak bilinen İstanbul'daki projede de ilgili kuruluşlarla görüştüklerini, son olarak Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Anıtlar Yüksek Kurulunun görüşlerini aldıklarını belirten Aksu, ''Bu görüşler çerçevesinde hem çevreye uyumlu oradaki bölgede hem sivil toplum kuruluşlarının görüşlerini yansıtan toplumu da kucaklayan bir proje olarak bu yıl sonuna doğru Galataport olarak bilinen projeyi de ihale ilanına çıkmayı düşünüyoruz'' dedi.

Bu bölgenin hem Türkiye'nin hem Avrupa'nın en önemli cazibe merkezlerinden bir tanesi olacağını ifade eden Aksu, oradaki antrepolardan bir tanesini de Mimar Sinan Üniversitesi'ne tahsis ettiklerini, burasının da bir müze olacağını, kültür merkezi ve cazibe merkezi olarak bölgeye değer katacağını anlattı. İzmir'deki yük limanının ve imar çalışmaları devam eden Derince Limanı'nın özelleştirilmesini de gerçekleştireceklerini ifade eden Aksu, Kalamış'taki Türkiye'nin en büyük marinasının da imar planı çalışmalarının tamamlanmak üzere olduğunu, bu çalışmanın ardından orayı da ihaleye çıkaracaklarını söyledi.

ÇAYKUR

Özelleştirme İdaresi olarak Özelleştirme Yüksek Kurulunun (ÖYK) verdiği görevleri yapmakla yükümlü olduklarına işaret eden Aksu, herhangi bir kuruluşun, herhangi bir varlığın özelleştirme kapsam ve programına alınmasına ÖYK'nın karar verdiğini, İdare olarak kendilerinin de bu kararları uyguladıklarını anlattı. ÇAYKUR'la ilgili ÖYK tarafından alınan bir karar olmadığını vurgulayan Aksu, şöyle konuştu: ''Bizim öncelikli hedefimiz, şu anda mevcut özelleştirme programında olan kuruluşların özelleştirilmesini gerçekleştirmek. Özelleştirme portföyünde hali hazırda zaten yüksek kurul tarafından kararı alınmış özelleştirme çalışmaları devam eden çok önemli projeler var. Bunlar için çok önemli finansman ihtiyacı var. Bizim yakın dönemde yapacağımız çalışmalar özelleştirme programındaki kuruluşlarla ilgili çalışmalar. Bunun dışında ÇAYKUR'un özelleştirilmesiyle ilgili ne ÖYK tarafından alınmış bir karar var ne de bizim idaremiz tarafından yürütülen bir çalışma var. ÇAYKUR'un özelleştirilmesi gündemimizde değil. BOTAŞ, PTT gibi diğer kuruluşlarla da ilgili de alınmış herhangi bir karar yok. Bizim öncelikli hedefimiz elektrik üretim tesislerinin özelleştirilmesi, otoyolların özelleştirilmesi, belirlenen limanların özelleştirilmesi, dağıtım şirketlerinden ihaleleri iptal edilen şirketlerin özelleştirilmesi''

Aksu, yıl sonuna doğru daha büyük çaplı elektrik üretim santrallerinin özelleştirilmelerine de başlamış olacaklarını kaydetti.

Köprü ve otoyollar

Otoyol özelleştirilmesinin de önemli bir konu olduğunu, otoyollarla ilgili olarak 31 Ekim'de nihai teklifleri alacaklarını, bu yıl içerisinde özelleştirme ihalesinin tamamlanmasını beklediklerini anlatan Aksu, burada 25 yıllık bir işletme hakkı verileceğini anımsattı. Şu anda 2 bin kilometrelik mevcut otoyol ile 2 boğaz köprüsünün bulunduğunu ifade eden Aksu, bu yatırımların da bir an önce özel sektör eliyle yapılmasını kamunun da bu yatırımların yapılmasına ve fiyatlandırmasına nezaret etmesini öngören bir modelle işletme hakkının devredilmesini planladıklarını belirtti.

Türkiye'nin dışında dünyanın çeşitli ülkelerinden, Avrupa ve Uzak Doğu'dan otoyol özelleştirmesine yoğun ilgi olduğunu ifade eden Aksu, ''Öncelikli hedefimiz özelleştirme sonrasını tamamen başıboş bırakmak değil, hem fiyatların kontrolünün kamuda kalmasını sağlamak hem de o yolların standartlarını en üst seviyede tutacak yatırımların özel sektör eliyle yapılmasını kontrol edecek bir mekanizmayla özelleştirmek. Bu çerçevede çalışmalarımız Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı ile koordineli bir şekilde devam ediyor'' dedi.

Böylelikle köprü ve otoyolların bakım ve onarımı dahil bütün maliyetlerini özel sektör tarafından yapılacağını, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı ile Karayolları Genel Müdürlüğü'nün bu faaliyetleri denetleyeceğini belirten Aksu, şöyle devam etti: ''Otoyol işletmeciliğinin uluslararası standartları var. O standartlara uygun bir şekilde bu yatırımların ve bakım onarımların yapılması tamamen özel sektör kuruluşunun elinde olacak. Bunların yapılmaması halinde de özel sektöre büyük yaptırımları ve büyük cezaları olacak. Örneğin belli yerlerde aydınlatmanın yapılması, yol güvenliğinin yapılması gerekiyor, bakım onarım yapılırken güvenlik şeritlerinin iyi oluşturulması gerekiyor.