”Genel eğilim, merkez bankalarının daha etkin olması”
MB Başkanı Yılmaz, gelecek 10 yılda, orta vadede Merkez Bankası'nın nasıl bir kurum olacağı yönündeki beklentileri yanıtladı
ESKİŞEHİR - Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, "Genel eğilim, merkez bankalarının daha az sayıda, daha etkin, daha yetişkin bir kurum olması yönünde" dedi.
Durmuş Yılmaz, Eskişehir Anemon Otel'de düzenlenen Merkez Bankası Hizmet Armağanı töreninde yaptığı konuşmada, gelecek 10 yılda, orta vadede Merkez Bankası'nın nasıl bir kurum olacağı yönündeki beklentileri yanıtlamak istediğini söyledi.
"Bu gerçekleşir mi gerçekleşmez mi bilemiyorum ama dünyanın genel gidişatına baktığımızda hele hele özellikle içinden geçtiğimiz bu kriz ortamının sonucunda ortaya çıkacak olan yeni değerlendirmeler çerçevesinde eminim merkez bankalarıyla ilgili kurallar ve kurumsal yapılar yeniden gözden geçirilecek, kurallar yeniden yazılacak" diyen Yılmaz, şöyle devam etti:
"Peki (orta vadede merkez bankaları nasıl olacak? Büyüyecek mi küçülecek mi?) diye sorulduğunda genel eğilim herhalde küçülme yönünde olacak. Daha küçük, daha etkin merkez bankaları olacak. Bunun dışında dünyada bir başka gelişme daha var, bu gözetim ve denetim işiyle ilgili olarak. (Merkez bankaları, finansal istikrar açısından, üstlendiği görevin yerine getirilmesi açısından gözetim ve denetime ne kadar taraf olmalıdır) sorusu da bugünlerde sorulmaya başladı. Eğer bu sorulan sorular ve verilen yanıtlar sonucunda merkez bankalarına tekrar bu tip görevler verilirse belki merkez bankalarında bir miktar genişleme, büyüme olabilir ama sonuç itibariyle bu genel trendi bence olumsuz yönde etkileyecek bir gelişme değil. Genel eğilim merkez bankalarının daha az sayıda, daha etkin, daha yetişkin, bir kurum olması yönünde."
Yılmaz, mayıs ayında İsveç Merkez Bankası'nı ziyaret ettiğini ve orada kendisine "son 7-8 yıl içinde 1600-1700 çalışandan 400'ün altında bir rakama indiklerini, 12-13 olan birim sayısını da 6-7'ye indirdiklerini" söylediklerini ifade ederek, elemanlarının yüzde 50'sine yakınının doktoralı insanlardan oluştuğunu anlattı. Yılmaz, "son derece küçük, etkin ve vurucu bir tim" dedi.
"Küçülmenin yanında kalitemiz artıyor"
Herhalde orta vadede Merkez Bankası'nın gideceği yönün de bu olacağını anlatan Yılmaz, bunu neden anlattığını açıklarken, kendisinin Merkez Bankası'na 1980 yılında girdiğini, kendi kuşağının yükselme açısından son derece şanslı olduğunu bildirdi.
Bu dönemde Merkez Bankası'nın büyüyüp genişlediğini, önceki dönemlerde de özellikle ilk 3 yılda büyüdüğünü belirten Yılmaz, o dönemde Türkiye'de sıkı bir kambiyo kontrol rejimi bulunduğunu, İstanbul, Ankara ve İzmir'de Türk Lirası şubelerinin yanında kambiyo şubelerinin yer aldığını anlattı. O nedenle çalışan sayısının da 10 bine yakın olduğunu belirten Yılmaz, ekonominin geçirdiği yapısal dönüşüm ve liberalleşme sürecinin Merkez Bankası tarafından yapılan birçok işi özel sektör tarafından yapılmasına olanak tanıdığını, dolayısıyla işlerinin azaldığını, artık banka olarak ihracata ve ithalata aracılık etmediklerini dile getirdi. Kala kala ellerinde işçi dövizlerinin kaldığını, onun da eğer bir gün Avrupa Birliği'ne girilirse müktesebat gereği ticari bankacılığa girdiğini ifade eden Yılmaz, belki bunu da yapamaz durumda olacaklarını, dolayısıyla oradan da çıkmaları gerekeceğini söyledi.
Kendi dönemlerinde Merkez Bankası'nın büyüyüp genişlediğini, yükselme olanaklarının son derece fazla olduğunu belirten Yılmaz, yukarıdan birinin yükselmesi durumunda aşağıya dek tüm kademelerde bir hareketlenme olduğunu, artık bugün bu olanakların bulunmadığını belirtirken, küçüldüklerini ve küçülmenin yanında kalitelerinin de arttığına işaret etti.
Yılmaz, son derece eğitimli kişilerin çok zor sınavlar sonunda Merkez Bankası'na girebildiklerini ifade ederek, sözlerini şöyle tamamladı:
"Uzman yardımcısı, müfettiş yardımcısı, ekonomist ve memur alıyoruz. Memurluk sınavına giren arkadaşlar bile Türkiye'nin önde gelen ilk 5-10 üniversitesinin ilk 10-15 sırasına giren insanlar. Bir de şu anda kriz nedeniyle işsizlikle karşı karşıyayız. Dolayısıyla en iyilerimiz bile üniversite mezunlarımız memurluğa razı oluyoruz. Merkez Bankası'nda çalışan hiç kimse işini küçümsemesin. Hepimiz ekonomist, araştırmacı, uzman değiliz. İşi küçümsemeden en iyi şekilde yapmaya gayret edin. Merkez Bankası'na girmek bir ayrıcalık."
Yılmaz, konuşmasının ardından kurumda 10 ve 20 yılını dolduran çalışanlara hizmet armağanı verdi.