GfK Türkiye Tüketici Güven Endeksi yatay
Endeks, Nisan'daki yüksek değerinden sonra Mayıs ayında önceki dönemler seviyesinde seyretti.
Ankara - GfK Türkiye tarafından gerçekleştirilen araştırmaya göre, Tüketici Güven Endeksi, nisan'daki yüksek değerinden sonra mayıs ayında, önceki dönemler seviyesinde seyretti.
GfK Türkiye Tüketici Güven Endeksi çalışmasının Mayıs 2013 sonuçları açıklandı.
Buna göre, nisan ayında 95,5 puanlık yüksek bir değere ulaşan Tüketici Güven Endeksi, mayıs ayında 90,8 puanla önceki dönemler seviyesinde gerçekleşti.
Endeksin alt kalemlerine ve değişim oranlarına bakıldığında mayıs ayında gelecek 12 ay için hanenin maddi durumuna yönelik beklenti 4,5 puan (yüzde 4,1) azalarak 104,2 puana düştü, genel ekonomik duruma yönelik beklenti de 4,8 puan (yüzde 4) azalarak 115,1 puan olarak kaydedildi. İşsizlik oranının azalacağına yönelik beklenti 4,8 puan (yüzde 5,4) azalarak 84,5 puan oldu. Tasarruf eğilimi ise 4,6 puan (yüzde 7,2) azalarak 59,3 olarak izlendi.
Tüm AB üye ve aday ülkelerde aynı sorular ve yöntem ile hesaplanan Tüketici Güven Endeksi, ülkeler arası karşılaştırma yapma imkanı tanıyor.
Nisan ayı ile karşılaştırıldığında Mayıs 2013'te Avrupa Birliği Tüketici Güven Endeksi'nde 0,2 puanlık artış gerçekleşti. Ülkelere bakıldığında ise Bulgaristan'da 3,9, İtalya'da 1,8 ve Almanya'da 0,4 puan artış, İspanya'da 2,8, Fransa'da 0,7 ve İngiltere'de ise 0,5 puanlık düşüş gözlendi.
-Hesaplama yöntemi
Tüketici Güven Endeksi, denge yöntemine göre hesaplanıyor. Buna göre, "hanenin maddi durumu", "ülkenin genel ekonomik durumu", "işsizlik oranı" ve "hane tasarrufları"na yönelik beklentilere ilişkin sorulara toplam cevap verenler arasında pozitif ve negatif cevap verenlerin yüzdelerinin farkı hesaplanıyor ve bu farka 100 eklenerek çıkan değerlerin aritmetik ortalaması alınıyor. Endeks 0'dan 200'e kadar değer aralığına sahip. Endeksin 100'den büyük olması tüketici güveni açısından iyimser görüşte olanların oranının kötümser görüşte olanlardan fazla olmasını, endeksin 100'den küçük olması tüketici güveni açısından kötümser görüşte olanların oranının iyimser görüşte olanlardan fazla olmasını ifade ediyor.