Gübretaş'ın İran'daki başarısının arkasında yatan sır: Şehit yakınına 100 ev
Gübretaş'ın İran'daki başarısının arkasında yatan sır: Şehit yakınına 100 ev
bağışladı, Razi'yi aldı TAHRAN - İran'ın önde gelen gübre üreticisi Razi Petrokimya'nın satış ihalesini 462.6 milyon Euro'luk (720 milyon dolar) teklif ile kazanan Gübre Fabrikaları'nın (Gübretaş) Yönetim Kurulu Başkanı Bedreddin Yıldırım'ın, ihale sürecinde İran Cumhurbaşkanı Ahmedinejat'ın yardımcısı ve İran Özelleştirme İdaresi Başkanı Dr. Kord Zanganeh'i ağlattığı ortaya çıktı. İranlı yetkililerin en büyük pürüz olarak gördüğü "Fabrikaya ait ama şehit yakınları ve gazilerin oturduğu 55'er metrekarelik 100 konutun ne olacağı" sorusuna Yıldırım'ın verdiği "Bizim şehidimiz sizin şehidiniz. Hepsini onlara veririz, para da almayız" cevabı Dr. Zanganeh'i çok etkiledi. İranlılar'ın korkusu Gübretaş'ın avantajı Bedreddin Yıldırım, İran'da ihale yoluyla özelleştirilen Razi'yi almak için yaklaşık iki yıl boyunca yoğun bir çalışma yürüttüklerini vurguladı. Yıldırım, görüşmeler sırasında aldıkları bir duyumun kendilerini çok etkilediğini ve sonrasındaki gelişmelerin de satış süreci üzerinde ciddi etkide bulunduğunu ifade etti. Özelleştirilmek üzere ihaleye çıkarılan Razi fabrikasının, zamanında kendi işçileri için yaptığı konutların bir kısmının Irak savaşında şehit olanların aileleri ile gazilere tahsis edildiğini öğrendiklerini belirten Yıldırım şöyle dedi: "Fabrika satışa çıkarılmadan önce İran hükümeti bu sorunu bir türlü çözememiş. İran hükümetinin özelleştirme sonrası fabrikanın yeni sahibinin şehit ailelerini bu evlerden çıkarmalarından büyük kaygı duyduğu duyumunu aldık. Halkın 'Bu insanların açıkta kalmasına devlet meydan verdi' diye tepki vermesinden çekinmişler." "Sizin şehidiniz bizim de şehidimizdir" 'Şehit acısının ne demek olduğunu biz de çok iyi biliriz' diyen Bedreddin Yıldırım şöyle devam etti: "İranlı yetkililere, 'Bizim de şehitlerimiz ve gazilerimiz var. Her gün yaşıyoruz. Sizin şehit ve gazinizi bizim şehit ve gazimiz kabul ediyoruz. Biz onlara bu evleri veririz ve hiç para da almayız' dedim. Fabrikaya ait 100 daireyi şehit ailelerine bağışladım. Bundan çok etkilendiler ve Dr. Kord Zanganeh gözyaşlarına boğuldu. Arkadaşlar, 'Adamı ağlattın gözlerinden şakır şakır yaş aktı' dediler. Ben konuşurken, duygusal konuştum. Biraz tarihi konulara değindik. O gün çevremizde olan ve olaya tanık olan bazı insanlar dediler ki 'bu fabrika Türkler'in'. Hindistanlılar 2 milyar doları gözden çıkarmıştı. Biz de bugünkü verdiğimiz fiyatın üzerine çıkacaktık. Ama baktık ki şartlar lehimize bir miktar artırım yaptık ve ihale bize kaldı." 'Çılgın Türkler çuvalla parayla geldiler' Razi satın almasının Türkiye-İran ilişkilerinde ciddi bir dönüm noktası olduğunu söyleyen Bedreddin Yıldırım, "Bugün İran'da herkes bizden bahsediyor. İran basınında 'Çılgın Türkler çuvalla parayla geldiler' başlıkları yer aldı. Aslında parayla falan gelmedik, ama bir irade ve kararlılık gösterdik. Şükürler olsun başardık" şeklinde konuştu. 10-15 gün içinde fabrikayı teslim alacaklarını belirten Yıldırım, teslim almayı Başbakan Erdoğan'ın yapacağını söyledi. Yıldırım, teslim alma sırasında 350 milyon dolarlık yeni yatırımın da açılışını yapacaklarını kaydetti. Bankalar kredi vermek için yarışıyor Razi'yi satın alma bedelinin yaklaşık 140 milyon dolar tutan yüzde 20'sini peşin ödeyeceğiz. Kalan tutarı beş yıl vadeye yayıp banka kredisi kullanacağız. Kredi için bankalarla görüşmeler devam ediyor. Aralarında Türk bankalarının da bulunduğu 50'ye yakın finans kuruluşu kredi vermeye hazır. Ziraat Bankası, Halk Bankası, Garanti ve VakıfBank'la görüşülüyor. Vakıflar Bankası ile Halk Bankası konsorsiyum oluşturup 'hazırız' dediler. Onlar şu anda hazırlık yapıyorlar. Yarın öbür gün muhtemelen tekliflerini önümüze koyacaklar. Erdoğan ve Gül olmasaydı daha büyük paralar verebilirdik Doğrusu bu satın alma sürecinde İran yönetiminden büyük anlaşış gördük. Ama Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Erdoğan'ın da ciddi desteğini gördük. Bu konuda Sayın Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımız da ciddi destekler verdi. Onların desteği olmasaydı belki daha büyük paralar vermek durumunda kalabilirdik. Çünkü diğer talipler daha yüksek tutarları gözden çıkarmışlardı. Hindistanlılar çok daha büyük paralara bu fabrikayı kapatacaklardı.