”Güneş balçıkla sıvanmaz”

CHP lideri Baykal, Başbakan Erdoğan'ın ekonomik durumun iyi olduğuna ilişkin değerlendirmeler yaptığını, ancak hala yanlışını düzeltme aşamasına gelmediğini söyledi

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ANKARA - CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ekonomik durumun iyi olduğuna ilişkin değerlendirmeler yaptığını, ancak hala yanlışını düzeltme aşamasına gelmediğini belirterek, "Her şey çok açık. Güneş balçıkla sıvanmaz. Türkiye'deki ekonomik krizin ağırlığı, her türlü tartışmanın ötesindedir. Türkiye ekonomisi büyümekten çıkmış, küçülme noktasına gelmiştir" dedi.

Baykal, partisinin TBMM Grup Toplantısında yaptığı konuşmasının başında KKTC seçimlerini değerlendirdi.

Kıbrıs'taki demokratik geleneğin sağlıklı şekilde devam ettiğinin görülmesinin büyük önem taşıdığını, Kıbrıs'ta etkin, çoğulcu demokratik yaşamın her türlü engele rağmen işlemekte olduğunu memnuniyetle gördüklerini ifade eden Baykal sözlerini şöyle sürdürdü:

"Kıbrıs'taki seçim, Türkiye bakımından daima ilgi çekmiştir. Maalesef AKP iktidarıyla birlikte Kıbrıs'taki seçimler, Türkiye'nin yönlendirmeye çalıştığı seçimler haline dönüştürülmek istenmiştir. Geçen defa öyle olmuştu. Kıbrıs siyasi hayatına, Türkiye'deki hükümetin çok açık, kaba müdahaleler yaptığına tanık olmuştuk. Şimdi yine böyle bir müdahale girişimi görüldü. Buradan giden milletvekillerinin, bakanların siyasi yarışa doğrudan müdahale etmek istediği tespit edildi... Artık Kıbrıs'taki demokratik olgunluğa Türkiye'nin saygı göstermesi lazımdır. Bu sürece, müdahale etmekten kaçınması lazımdır. Oradaki siyasi tercihi, olgunlukla karşılamasını bilmesi lazımdır. Kıbrıs'ın hukukunu korumanın en etkili yolu, Kıbrıs'ın siyasi iradesine öncelikle saygı göstermemizdir, değer vermemizdir." Müzakere sürecinin, "kapalı kapılar ardında değil, şeffaf ve sorumlu şekilde yönlendirilmesini" dileyen Baykal, seçimi kazanan Derviş Eroğlu'nu kutladı.

"Azerbaycanla ilişkimiz bozulursa, bunu düzeltmek mümkün olmaz"

Azerbaycan'ın, Türkiye'nin Ermenistan ile yürüttüğü müzakereleri, Türkiye'den değil, Ermenistan'ın Rusya'ya anlattığı bilgiler dolayısıyla bu ülkeden öğrendiğini belirten Baykal, "Ermenistan ile müzakere götürülüyorsa, bunu Azerbaycan'ın Rusya üzerinden öğrenmesi Türkiye'ye yakışır mı? Azerbaycan'a en doğru, geçerli bilgiyi anında vermek boynumuzun borcu değil mi?" diye sordu.

Baykal, Azerbaycan ile ilişkilerde sıkıntı çıkması halinde, bunun altından Hükümetin kalkamayacağını, bedelinin ağır olacağını savunarak, bu şekilde gelişecek olursa, hükümetin, Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en büyük diplomasi hatasını yapacağını iddia etti.

CHP Lideri Baykal, "Ermenistan ile aramızı gelecekte de düzeltiriz ama Azerbaycan ile ilişkimiz bir defa bozulursa, bunu düzeltmek mümkün olmaz" dedi.

"Gül, derhal Bakü'ye gitmeli"

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e, çağrıda bulan Baykal, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Sayın Gül, derhal öncelikle Bakü'ye gitmeli, Aliyev ile bir araya gelmeli. Bu konuları aracıyla değil, doğrudan doğruya, ortada bir yanlış anlaşılma varsa, onu ortadan kaldıracak şekilde, kırgınlık varsa, o kırgınlığı düzeltmeyi hedef alarak, kapsamlı, ciddi bir görüşme yapılmalıdır. Türkiye, Somali ve Bahreyn'e gösterdiği ilgiyi Azerbaycan'dan esirgememelidir.

"Güneş balçıkla sıvanmaz"

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın seçim sonrası suskunluğunu yavaş yavaş bozmaya başladığını, ekonomik durumun iyi olduğuna ilişkin değerlendirmeler yaptığını, ancak hala yanlışını düzeltme aşamasına gelmediğini savunan Baykal, "Her şey çok açık. Güneş balçıkla sıvanmaz. Türkiye'deki ekonomik krizin ağırlığı, her türlü tartışmanın ötesindedir. Türkiye ekonomisi büyümekten çıkmış, küçülme noktasına gelmiştir" dedi.

Türkiye'nin işsizlik oranı en yüksek dünyanın ikinci ülkesi olduğunu anlatan Baykal, ekonomideki daralmayı hükümetin 3 üyesinin, basın toplantısıyla itiraf ettiklerini söyleyen Baykal, sendikaların, tekstil sektörünün içinde bulunduğu durumu bugün gazetelere verdikleri ilanla duyurmaya çalıştıklarını belirtti ve bu ilanda yer verilen önerilerin, CHP'nin dile getirdiği öneriler doğrultusunda olduğunu kaydetti.

"İşsizlik fonunun mantığına aykırı"

İşsizlik Fonunda, Mart ayı sonu itibariyle 40,2 milyar lira kaynak bulunduğunu, Fon'dan 2000 yılından bugüne kadar işsize verilen ödeneğin 2 milyara ulaşmadığını ileri süren Baykal, ama AKP iktidarının, Fon'dan 2008 yılında 1,5 milyar lirayı bütçeye aktardığını söyledi. AKP iktidarının, 2009 yılından başlayarak 3 yıl süreyle Fon'un nemasının dörtte birini doğrudan bütçeye aktaracağını, bunun 6,2 milyar lira olduğunu anlatan Baykal, bu durumun, Fon'un mantığı ve temeline aykırı olduğuna dikkati çekti.

"IMF'yle ilişkilerimiz hangi noktada, hala netleşmiş değil"

Konuşmasında, IMF ile yürütülen görüşmelere de değinen Baykal, "IMF'yle ilişkilerimiz hangi noktada, hala netleşmiş değil. IMF ile anlaşma yapacak mıyız, yapmayacak mıyız? Nasıl bir anlaşma yapacağız? Müzakereler, hangi aşamadadır? Neyi bekliyoruz? Tereddüt nereden kaynaklanıyor?" diye sordu ve kamuoyuna hala bir açıklama yapılmamasını eleştirdi.

Baykal, G-20 toplantısı sonrası, "esnek kredi hattı" uygulamasının yürürlüğe konulduğunu, ilk olarak bu kaynaktan, 42 milyar dolarla Meksika'nın yararlandığını, Polonya'nın da başvuruda bulunduğunu belirtti. "Esnek kredi hattı" hakkında ve şartları konusunda bilgi veren Baykal, esnek kredi hattından, ekonomisini iyi idare etmiş ülkelerin yararlandığını söyledi. Baykal, "Bizim IMF'yle müzakeremiz hangi çerçevededir. Bu esnek kredi hattından yararlanmak için mi çalışıyoruz, yoksa o bildiğimiz babadan kalma stand-by peşinde miyiz? Stand-by kime veriliyor? Kendi ayakları üzerinde durabilir noktada olmayan, dış müdahaleye muhtaç, ne yapması gerektiğini IMF'nin söylemesi zorunlu, ekonomisi politikasını sağlam temellere oturtamamış ülkelere uygulanıyor"' diye konuştu.

"Toplum saygın kişilerin çektiği ızdırapları unutulmayacak"

Konuşmasında Ergenekon soruşturmasına da değinen Baykal, İddianamenin ucunun açık olduğunu, eskiden "arkası yarınlar", şimdi ise dizilerin bulunduğunu belirterek, "Dizi yapar gibi, iddianame yapılır mı?" diye sordu. Baykal, iddianamenin başının, sonunun, dayanağının, kapsamının, maddi delillerinin belli olması gerektiğini vurgulayarak, herkesin, iddianameye bir yerden girdiğini söyledi.

Yargı bağımsızlığının tahrip edildiğini, kadrolaşmanın yargıya kadar taşındığını öne süren Baykal, Türkiye'yi hukuk lekesinden kurtarma şansının sadece hakimlerin elinde olduğunu belirtti.

Ergenekon döneminin, toplumda büyük, şerefli mücadele olarak gelecekte hatırlanmasını umut ettiğini dile getiren Baykal, Ergenekon'un Türkiye'yi tutsak almak için planlandığını iddia etti.

Baykal, tarihteki Ergenekon efsanesinde olduğu gibi Ergenekon'un da Türkiye'nin çıkış yolu, baskıdan, karanlıktan, zulümden, zorbalıktan çıkış kapısı olacağını savundu

CHP Genel Başkanı Baykal, toplumun saygın kişilerinin çektiği ızdırapların unutulmayacağını dile getirerek, sözlerini, "Onlar, o acılarla milletimizin gönlünde hak ettikleri şeref noktasına kavuşacaktır. Herkesi, Balbay'ı, tutuklu rektörleri, haksızlığa maruz kalanları, Sayın Türkan Saylan'ı, mücadeleleri dolayısıyla yürekten kutluyoruz" diyerek tamamladı.