Hanne Usta'nın çırağı İzmir'de spor giyim markası yarattı

İZMİR - Mardin'de Süryaniler'den öğrendiği terzilik mesleğini askerlik için geldiği İzmir'de hazır giyim yatırımına dönüştüren Behçet Yılmaz, İzmir'in en tanınmış spor giyim markalarından birini yarattı. Terzilik mesleğinin eski saltanatının kalmadığını düşünerek, 2 makine ile hazır giyim sektörüne adım atan Yılmaz, şimdi 17'si kendi mağazası olmak üzere 100 satış noktasından Türkiye'nin her yerine ulaşan Lion Company'nin sahibi. 1959 yılında Mardin'in Dikyamaç köyünde doğan Yılmaz, 11 çocuklu yoksul bir ailede büyüdü. Reçber olarak çalışan babalarını neredeyse hiç görmediklerini anlatan Yılmaz, 1968 yılında taşındıkları Mardin'de Süryani, Yahudi ve Araplar'la birlikte çok kültürlü bir mozaik içinde büyümüş. "Kültürler kadar gelir düzeyleri de çok farklıydı" diyen Yılmaz, hiç okula gitmemiş ve terziliği Süryaniler'den öğrenmiş. İlkokul diplomasını 1987'de dışarıdan girdiğim sınavlarla alan Yılmaz, okuma yazmayı kendi kendine öğrenmiş. Yılmaz o yılları şöyle anlatıyor: "11 yaşımda terzilik yapan Süryani Hanne Usta'nın yanına çırak olarak girdim. O zaman terzilik çok geçerli bir meslekti. Evlenmek isteyen kızlar bile tercihlerini terzilerden yana kullanırlardı. 1977'de Mardin'de kendi atölyemi açtım. 2 yıl sonra askerlik görevi için İzmir'e geldim. O tarihe kadar hiç Mardin'den çıkmamıştım. 24 saatlik yolculuktan sonra indiğim İzmir garajında kendimi denizin ortasına düşmüş gibi hissettim" Askerden sonra Mardin'e dönmek istememiş. Hatay semtinde yine kendi atölyesini açan Yılmaz, bir süre iyi iş yapmış, ancak tüketim anlayışının değişmesiyle "terziliğin geleceğinin olmadığını" fark etmiş. Bunun üzerine 1988'de 2 dikiş makinesiyle aynı semtte konfeksiyon atölyesi kuran Yılmaz, iki kişiyle işe koyulmuş. Fason üretim yapan Yılmaz'ın işleri zamanla büyüyünce makine sayısı 20'ye çıkmış ve Mardin'de beraber terzilik yaptığı iki kardeşini de İzmir'e çağırmış. Yılmaz ilgi görmedi markasını Lion yaptı Türkiye'nin liberal ekonomiye geçmesiyle yaygınlaşan kot pantolonun gençler arasında büyük rağbet gördüğünü farkeden Yılmaz, 1983 yılında kendi markasıyla üretime başlamış; ama işler umduğu gitmemiş: "Yılmaz markasıyla kot üretmeye başladık. Fakat gördük gençler arasında yabancı marka merakı çok fazla. Yılmaz adını görünce, yerli olduğu için burun kıvırıyorlardı. Arkadaşlarımla yaptığım bir sohbet sırasında Lion adını marka olarak almaya karar verdim. Hem anlamı hem de söylenişi çok hoşuma gitmişti. Kardeşlerimin itirazına karşın bu isimde karar kıldım." Başlangıçta başka markalardan esinlenen Yılmaz, 1992'den bu yana ürünlerini kendi firmasında dizayn ediyor. Spor giyim denince akla gelen tüm ürünleri portföyünde bulunduran Yılmaz'ın İzmir'de Lion adıyla 17 mağazası bulunuyor. Ayrıca Türkiye'nin farklı yörelerinde 100 satış noktasında tüketiciye ulaşıyor. Altındağ'da bir fabrikası bulunan ve 15 atölye ile çalışan Yılmaz, bu yıl mağaza sayısını 27'ye çıkarmayı planlıyor. Yılmaz, "Ürünlerimizin yüzde 10'unu yurtdışına satıyoruz. Geçmişte Mısır ve Lübnan'a satışımız oldu, şu sıralar en büyük pazarımız Irak. Bu ülkede 3 satış noktamız vardı ama ABD işgalinin ardından kapatmak durumunda kaldık" diyor. Üretiminin yarısını ihraç etmek isteyen Yılmaz'ın, Almanya, Yunanistan ve İran'da görüşmeleri sürüyor.