Hayvan ithalatından sonra sperma ithalatı da artıyor

Türkiye hayvan ithalatına, hayvan sperma ithalatını da ekledi. 2017'de 4 milyon 54 bin 523 doz dondurulmuş boğa spermi ithal edilirken, bu rakam bu yıl 5 milyon 245 bine çıktı. (Zehra Oruç)

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ZEHRA ORUÇ

Tarım ve Orman Bakanlığı, et ve süt kalitesini arttırmak için her yıl farklı ülkelerden dondurulmuş sperma ithalatına izin veriyor.

Dünyanın farklı bölgelerinde verimi yüksek hayvanların sperma ve embriyoları ile başka ülkelerdeki verimi düşük hayvanlara gen aktarımı yapılıyor ve hayvanların verimi arttırılıyor. Bu yolla özürlü ve verimi düşük yavru üremesi büyük ölçüde azaltılıyor. Tarım ve Orman Bakanlığı da 36 farklı firmaya, 2018 yılı içinde et ve süt kalitesini arttırmak için 4 milyon 317 bin 783 doz dondurulmuş boğa sperma ve 96 doz aygır sperma ithalatına izin verildiği açıklanırken, aralık itibari ile 30 bin 923’ü dişi toplam 5 milyon 245 bin 545 doz dondurulmuş boğa sperması ve 96 doz aygır spermasının ithalatı kayıtlara geçti. Boğa sperması, embriyo, damızlık hayvan, suni tohumlama malzemeleri gibi ürünler ABD, Kanada, Hollanda, Fransa, Almanya, İtalya’dan ithal ediliyor.

Uygulamayı değerlendiren Bursa İli Damızlık Sığır Yetiştiriciliği Birliği Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Anıl, “Bu yıl açıklanan rakamın üstünde sperma ithalatının yapılması, buna yönelik ihtiyacın olduğunu gösteriyor. 2019 yılında da bu yıla benzer rakamlarda hayvan sperma ithalatı gerçekleştirilecektir. Görünen o ki tohum ıslahına gereken önemi vermeyen Türkiye’de hayvan ithalatı önümüzdeki yıllarda da devam edecek” dedi. Bu durumun ciddi bir ekonomik kayıp anlamına geldiğine işaret eden Anıl, “Bunların hiçbiri proje değil. Düve ithal etmek, sperma ithal etmek birer gösteriştir. İthal edilecek spermada standartların iyi konulması lazım. Türkiye’deki hayvanlara uyumluluğu esas alınarak sperma ithalatı kaçınılmaz bir son. Hayvan ıslah olmadığı, döl kontrol projesi uygulanmadığı için denenmiş, test edilmiş boğa spermasına Türkiye’nin ihtiyacı var. Yoksa hayvancılık olduğu yerden geriye gider” değerlendirmesinde bulundu.

“Sperma ithalatının ana nedeni rantın söz konusu olması”

Sperma ithalatının ardında rantın söz konusu olduğunu öne süren İsmail Anıl, ithal spermalardaki Hayvan ithalatından sonra sperma ithalatı da artıyor Türkiye, her yıl artırdığı hayvan ithalatına, hayvan sperma ithalatını da ekledi. 2017 yılında 4 milyon 54 bin 523 doz dondurulmuş boğa spermi ithal edilirken, bu rakam bu yıl 5 milyon 245 bine çıktı. Sektör temsilcileri, tohum ıslahına gereken önemi vermeyen Türkiye’nin, hayvan ithalatını sürdüreceği görüşünde. yüksek pirimin bu sonucu yol açtığını bildirdi. Ayrıca yerli spermanın güvenirliliğinin bulunmadığına işaret eden Anıl, “Üretilen spermaların arkasına ne üretim merkez birliği durabiliyor ne de Tarım Bakanlığı” dedi.

Tohum ıslahının tabana doğru uygulanmaması nedeniyle yerli spermaların arkasında durulmadığına dikkat çeken Anıl, “Yerli spermada şeffaflık yok. Spermanın tüm aşamaları çiftçi ile paylaşılmadığı için güven sorunu ortaya çıkıyor. Islah dediğimiz de tam olarak budur. Yapılanın sonucunun kamuoyuyla paylaşılması gerek ki yerli spermaya duyulan güven artsın” ifadelerini kullandı.

“Avrupa örnek alınmalı”

Avrupa’da sperma üretimini destekleyen, döl kontrolü yapılan bir sistemin bulunduğuna işaret eden İsmail Anıl, şöyle devam etti: “Boğaların kızlarına ve çocuklarına geçirdiği tüm genetik özellikler ciddi testlerden geçiyor. Buralarda üretilen spermanın babasının, dedesinin, büyükannesinin tüm özellikleri, standardı açıklanıyor. Şu şunun torunu, bunun oğlu, bunun yavruları da şu özelliklere sahip diye bir çizelgede konuluyor. Üstün başarı sağlayan boğaların spermaları devam ediyor. Bizde bu sistem olmadığı müddetçe, spermanın kalitesini test etmek mümkün değil. Yeteri kadar da test edilmiş sperma bulunmuyor. Test edilen spermaların da güvenilirliği yok.”

“Süt hayvanını kesime gönderip, kalite artışı beklemek hayalcilik”

Sperma ithalatının bir ayağının da sütte kaliteyi artırmak olduğuna dikkat çeken İsmail Anıl, değerini bulmayan süt fiyatları yüzünden çiğ süt üretiminde hatırı sayılır düşüşler yaşandığını bildirdi. Anıl, “Süt değer fiyatından satılamazken, hayvanlar kesilirken, süt tozu gibi süt ürünlerinin ithal edildiği bir ülkeyiz. Süt değer kaybediyor. Tüm Türkiye üretimden çekiliyor” dedi.

"Çiğ süt üreticisi üretim yapamaz hale geldi"

CHP Bursa Milletvekili Ziraat Mühendisi Orhan Sarıbal ise üreticilerin artan yem ve diğer girdi maliyetleri nedeniyle üretim yapamaz hale geldiğini, yem fiyatları dövizdeki artışı gerekçe gösterilerek sürekli artmasına karşın, çiğ süt fiyatının sabit kaldığını söyledi. Sarıbal, şunları kaydetti: “Çiğ süt fiyatını Ulusal Süt Konseyi belirliyor. Ancak, istisnasız her dönem, üretici belirlenen fiyatın çok altında çiğ süt satıyor. Örneğin, bu yıl ilk altı ay için 1 lira 53 kuruş tavsiye fiyatı açıklandı ama üretici 1 lira 39 kuruştan satabildi. Ulusal Süt Konseyinin tavsiye fi yatları son 7 yılda sadece 73 kuruş arttı. Oysa hayvancılığın yüzde 65-70’lik bölümünü oluşturan yemin fiyatı sadece son beş ayda yüzde 40’a yakın arttı. Çözüm bulunmaz ise üretici süt ineklerini satmak zorunda kalacak. Bu da tarımda uzun süreli ve kalıcı hasara neden olacak.”