Hayvancılıkta alarm sesleri yükseliyor

Hayvancılık sektöründe artan maliyetler, maliyeti karşılayamayan süt fiyatları ve zamanında ödenmeyen süt bedellerine bir de sektörde yaşanan iflas ve konkordato talepleri eklenince, üretici elindeki dişi hayvanları kestirip sektörden çıkma derdine düştü.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ZEHRA ORUÇ / BURÇAK GÖREL

Hayvancılık sektöründe yetiştiriciler aleyhine yaşanan sıkıntılar had safhaya ulaştı. Döviz artışı gerekçe gösterilerek diğer girdi maliyetlerinin yanı sıra son 5 ayda yem fiyatlarında yüzde 40’a varan artış yaşanırken, çiğ süt fiyatlarında hem yeterli artış olmaması hem de süt bedellerinin zamanında ödenmemesi, üreticiyi üretimden çekilmeye itti.

Et ve süt sanayiinde yaşanan iflaslar ve konkordato talepleri de domino etkisi gibi üreticiyi olumsuz yönden etkilemeye başlayınca, üretici dişi hayvanlarını kestirip ete ve paraya dönüştürme derdine düştü. Hayvancılıktan tamamen çıkmak için hayvanlarını kesmek isteyen çiftçi, mezbahalara koşuyor. Mezbahalar ise bugün sıra alan bir hayvan yetiştiricisine ancak 2019 yılı şubat ayı sonuna randevu verebiliyor. Sektör temsilcileri, “Ülke olarak hayvancılığı tekrar kazançlı bir hale getiremezsek paramızla et ve süt bulamayacak hale geleceğiz. Günü kurtarmak için yapılan ithalat umutlarımızı söndürüyor. İnsanların elindeki besisini almış danasını maliyetinin altında kestiriyorsa, bir daha yerine hayvan alıp üretime devam etmez” uyarısında bulundu. Et ve Süt Kurumu başta olmak üzere soğuk hava depolarının dondurulmuş etle dolu olduğuna da işaret eden sektör temsilcileri, buna karşın et fiyatlarının yurtiçi piyasada düşmemesinin, ithal et fiyatlarından kaynaklandığını belirtti.

Hayvan yetiştiricisi üretimden çekiliyor

Türkiye’de hayvan yetiştiriciliğinin dayanılamaz bir hal aldığını ve üreticilerin üretimden çekildiğini dile getiren Bursa İli Damızlık Sığır Yetiştiriciliği Birliği Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Anıl, “Süt üreticisi üretime dayanamıyor. Dişi hayvanlarını kestirip, ete ve paraya dönüştürme derdinde. Ancak şu an Türkiye’de sığır kesiminden danaya sıra gelmiyor. Türkiye’deki tüm mezbahalar dişi sığır kesiyor. Dişi sığır kesiminde fiyatlar çok aşağıda ve birileri müthiş para kazanıyor. Marketteki etin dana eti olması çok nadir. İnsanlar tamamen sığır eti yiyor” ifadelerini kullandı. Bugün dana besicisinin de zor durumda olduğuna dikkati çeken Anıl, piyasadaki kırmızı et talebine dişi sığır eti karıştırdıklarını ileri sürerek, dananın da bundan payını aldığını kaydetti. Anıl, “Dana besicisi de hayvanlarını kesmek istiyor. Ancak şu anda sığır kesiminden dana kesimine sıra gelmiyor. Bir yetiştirici besi danalarının kesimi için sırayı ancak 2019 yılı şubat ayı sonuna alabildi. 600 kilo karkasta danaları var. Çiftçi, bu danaları şubat ayına kadar nasıl besleyeceğini, nasıl bakacağını düşünüyor” bilgisini verdi.“Çiftçi hayvanlarını kesmek istiyor ama bugün o bile mümkün değil. Çünkü Et ve Süt Kurumu soğuk hava depoları bugün ağzına kadar dolu. Eti koyacak yer yok” dedi.

Et fiyatları ithal et nedeniyle düşmüyor

Et ve Süt Kurumu’nun yanı sıra soğuk hava depolarının kesilmiş, dondurulmuş etle dolu olduğunu ifade eden Anıl, buna karşın et fiyatlarının düşmemesini ülkeye ithal et gelmesine bağladı. Anıl, “Piyasada fiyatı ithal gelen et fiyatı belirliyor. Biraz daha sıkıştırırlarsa üretici kendisi devreye girecek. Sırf hayvanları elden çıkarmak için pazara eti ucuza, kendisi sunacak. Çünkü ülke gündeminde yerel seçimlerin olduğu şu dönemde, sektörümüz bu kadar frensiz gidiyorsa, seçim sonrası ne olacağı çiftçiyi endişelendiriyor” yorumunu yaptı.

2019 yazında çiğ sütte ciddi sorunlar yaşanacak

İsmail Anıl, öte yandan, dişi sığırların hızla kesilmesinin kısa zamanda mevcut dişi hayvan popülasyonunda hızlı bir düşüşe sebep olacağı değerlendirmesinde bulunarak, şu uyarılarda bulundu: “2019 yılı yaz aylarında çiğ sütte ve damızlıkta sıkıntı olarak karşımıza çıkacak. Göstergeler çok negatif. Üretici hızla elinden hayvanı çıkarıp, sektörden çıkmak istiyor. Büyük işletmelerin hedefi vardı; ancak onlar da zarar etmeye başladı ve onlar da çekilmeye başlayacak. Kendi temsil ettiğim gruba da ‘hızla bu işten çıkın’ diyorum” dedi. Hayvan yetiştiricilerinin nefes alması için Et Süt Kurumu depolarındaki eti tüketiciye ucuza sunması gerektiğinin altını çizen Anıl, “Madem depolar dolu, stok bu kadar çok, boşalt depoları insanlar 10 lira ucuz et yesin. Etine garanti ver, vatandaş güvenle yesin. Sucuk yap, devletin damgasını vur ucuza sat. Piyasa bu şekilde rahatlar, çark döner. Danasını kesmek isteyen de o kadar sıra beklemesin” değerlendirmesinde bulundu.

Bursa Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Özer Matlı da, “Faiz yükünden, kur farkından, daralan piyasalardan etkilenen şirketler hızla artıyor. Konkordato ilan eden şirketler var. Üretici kısmında da yem-süt paritesi karşılanamıyor. Süt fiyatları artmalı. Gıda noktasında da düşen tüketim ve faiz oranlarından yüksekliğinden kaynaklı çarklar yavaşlamış durumda” dedi.