”İhracat stratejisini 1 hafta içinde kamuoyu ile paylaşacağız”

Bakan Çağlayan, "İhracat konusunda mevcut strateji ile ilerlemenin mümkün olmadığını anladık" dedi

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

KIZILCAHAMAM - Dış Ticaretten Sorumlu Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, ihracat stratejisiyle ilgili yaptıkları çalışmaları 1 hafta - 10 gün içinde tamamlayacaklarını ve kamuoyuyla paylaşacaklarını bildirdi.

Çağlayan, Ankara Sanayi Odası'nca (ASO) Kızılcahamam'da Patalya Otel'de düzenlenen, "Kurumsal Stratejik Planlama ve Meslek Komiteleri Ortak Toplantısı"nın kapanış oturumuna katıldı.

Dünyada yaşanan ekonomik krize de değinen Bakan çağlayan, her ülkenin küresel ekonomilere entegre oldukları oranda krizden etkilendiğini, kapalı ekonomilerin az, Türkiye gibi gelişmekte olan ve gelişmiş ülkelerin ise global krizden çok etkilendiğini belirtti.

Böyle bir atmosferde dış ticarette yeniden yapılanma konusunda çalışmalara ağırlık verdiklerini ifade eden Çağlayan, iş yapma biçimlerinin, ihracatın, dış ticaretin artık belirli bir strateji üzerinden yürütülmesi gerektiğini söyledi.

İhracat pazarlarının neye göre tespit edileceğine yönelik strateji belirlediklerini, bu kapsamda son 6 ayda 20'den fazla ülkeye gittiğini anlatan Çağlayan, "İhracat konusunda mevcut strateji ile ilerlemenin mümkün olmadığını anladık. Türkiye'nin ihracatında hedef ülkeleri belirledik. Pazar, ürün ve bölge çeşitliliğini geliştirmeliyiz. Bu çerçevede üzerinde çalıştığımız ihracat stratejisiyle ilgili çalışmaları 1 hafta 10 gün içinde tamamlayıp kamuoyuyla paylaşacağız" dedi.

Dış ticaret müşavirliklerinin yeniden yapılanması

Dış ticaret müşavirliklerinin yeniden yapılanması konusunda da çalışmalarını sürdürdüğünü belirten Çağlayan, şöyle konuştu:

"Dış ticaret müşavirlikleri, ataşelikleri çok kısa süre içerisinde yarı özelleştirilecektir. Dış ticaret müşavirlerinin, ataşelerinin görevi Türk özel sektörünün özellikle ihracatçıların hizmetinde olmaktır. Bunlar, gerekirse ihracatçıya o ülkede tercümanlık, gerekirse uçak ve otel rezervasyonları yapacak bir yapıya gelmeli."

Türkiye'de yaklaşık 12 ay aradan sonra ilk defa ihracatta bir önceki döneme göre artış kaydedildiğine işaret eden Çağlayan, Ekim ayı ihracat rakamlarının geçen yılın aynı ayına göre yüzde 4,6 oranında arttığını, bunun da sevindirici bir gelişme olduğunu kaydetti.

Çağlayan, bu yılın sonunda Türkiye'nin yapacağı ihracatın 100 milyar dolara ulaşacağına inandığını ifade ederek, "Bütün gayretimiz bu çünkü Türkiye artık 100'ler kulübüne girdi artık bu kulüpten çıkamaz" dedi.

Ekonomik krizle birlikte bir çok ülkenin, ithalat konusunda ciddi bir korumacılık eğilimi içine girdiğine işaret eden Çağlayan, bu konuda Türkiye'nin de Dünya Ticaret Örgütünün verdiği yetkiler çerçevesinde çalışmalar yürüttüğünü kaydetti.

Irak ziyareti

Irak seyahatine ilişkin de bilgiler veren Çağlayan, Irak'ın, Türkiye'nin ihracat yaptığı ülkeler sıralamasında 5. durumda olduğunu söyledi. Yıl sonunda Türkiye-Irak dış ticaretinin toplam 7,5 milyar doları bulacağını anlatan Çağlayan, bu rakamın yaklaşık 6 milyar dolarının Türkiye'nin yapacağı ihracat olacağını söyledi.

Son 6 yılda Türkiye'nin komşularıyla yaptığı dış ticaretini 7 kat artırdığını anlatan Çağlayan, Türkiye'nin komşu ülkelerle artık çatışmadığını, birlikte çalıştığını vurguladı.

Bir süre önce bazı gazetelerde Türkiye'nin yüzünü batıdan doğuya çevirdiği yönünde haberler çıktığını ifade eden Çağlayan, bu görüşe katılmadığını, dünyanın her ülkesiyle ticaret yapmayı hedeflediklerini bildirdi.

Gümrük birliği anlaşması

Bakan Zafer Çağlayan, bazı ülkelerle serbest ticaret anlaşması (STA) imzalanması konusundaki sorunlara dikkat çekerken de "AB bir ülke ile STA yapmadan biz Türkiye olarak yapamıyoruz. Niye? Çünkü zamanında Gümrük Birliği anlaşması yapılırken oraya bir madde konulmadığı için. AB'nin diğer ülkelerle yaptığı bütün STA'larda ben de taraf olmalıyım. Bu atlanmış. Maalesef Türkiye 1 Ocak 1996'da STA konusunda kazık yemiştir. Bu sorunu AB toplantılarında gündeme getireceğiz" dedi.

"Merkez Bankası destek olmak yerine köstek oldu"

Merkez bankası ile ilgili görüşlerini söylediği zaman 1-2 gazetecinin, "Bakın AK Parti hükümeti merkez bankasının bağımsızlığına karışıyor" şeklinde eleştiride bulunduğunu anımsatan Çağlayan, şöyle konuştu:

"Allah'a havale ediyorum. Böyle bir şey yok. Ben böyle bir ortamda tekrar söylüyorum; maalesef Türkiye'nin ihracatında Merkez Bankası Türk ihracatçısına destek olamadı, destek olmak yerine köstek oldu. Öncelikle kur konusunda yüksek faizler konusunda Türkiye çok ciddi imkanları kaçırdı. Bunları söylemek durumundayız.

Bugün bankacılık sitemine bakıyoruz, mevduat yaklaşık bankalarda 500 milyar lira seviyesine çıkmış ama krediler, verilen paya bakıyoruz, kredilerden yaklaşık 25 milyarlık bir eksilme olmuş. Türk bankacılık sektörü şunu bilmeli özel sektörü yanına almaksızın, bankacılık sektörünün istenilen seviyeye gelmesi mümkün değil."

Demokratik açılımlara da değinen Bakan Çağlayan, "Herkes bilmeli ki kim ne kadar ülkesini seviyorsa, kim ne kadar ülkesinin bayrağına, bölünmez bütünlüğüne ne kadar saygı gösteriyorsa bizim de en az o kadardır. Bu konuda hiç bir zaman ülkemizi geri götürecek bir düzenleme içinde olmayız" şeklinde konuştu.

ASO Başkanı Nurettin Özdebir

ASO Başkanı Nurettin Özdebir'de global ekonomik krizin sonuna gelindiğini, en kötü günlerin geride kaldığını belirtti. Organize sanayi bölgelerinin üst kurulu olarak yapmış oldukları araştırmada, Ekim ayı içerisinde 85 organize sanayi bölgesinin toplam elektrik tüketimlerinin, 2008 Temmuz ayındaki tüketimi geçtiğini belirlediklerini kaydetti. Özdebir, bunun da piyasalardaki gelişmenin önümüzdeki dönemlerde de süreceğini gösterdiğini, tünelin ucundaki ışığın artık görüldüğünü belirtti.

Kriz sürecinde işletmelerin öz varlıklarını erittiğini, yeniden duran çarkı hareket ettirmek için finansmana ihtiyaç duyduklarını anlatan Özdebir, bu noktada bankacılık sektörünün kredi konusunda daha esnek davranması gerektiğini söyledi.

Özdebir, Kredi Garanti Fonu ve Kıdem tazminatı fonu konusunda da çalışmaların bir an önce tamamlanması gerektiğini vurguladı.