”IMF ile anlaşma paradan çok güven getirecek”

Berkman, Aksa'nın 16. Ulusal kalite ödül töreninde konuştu

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

İSTANBUL - Akkök Şirketler Grubu İcra Kurulu Başkanı Mehmet Ali Berkman, Türkiye'nin IMF ile anlaşmasının piyasaya paradan çok güven getireceğini ifade etti.

Dünya akrilik elyafının yüzde 12'sini üreten ve üretiminin yüzde 40'ını, 50'ye yakın ülkeye ihraç eden AKSA Akrilik Kimya Sanayi, Türkiye Kalite Derneği tarafından kalite istikrarını teşvik etmek amacıyla düzenlenen 16. Ulusal kalite ödülünü aldı.

Ödül dolayısıyla düzenlenen toplantıda konuşan Akkök Şirketler Grubu İcra Kurulu Başkanı Mehmet Ali Berkman, Türkiye'nin bütçesinin yüzde 0,2- 0,3 oranında açık verdiğini, bütçenin sıkı bir kontrol altında olduğunu, hatta seçim harcamalarının bile bütçeyi etkilemeyeceğini belirterek "IMF anlaşması paradan çok güven getirir" dedi.

Berkman, global finansal krizin Türkiye'ye etkisini değerlendirirken, Türkiye'nin krizden etkilendiğini ancak gelecek sene birinci çeyrekten itibaren Amerika'nın ekonomi ibrelerinin pozitif yöne döneceğini ve Türkiye'deki ekonomik düzelmelerin, Amerika ve Avrupa'daki iyileşmelerden etkilenerek 2009'un sonundan itibaren ihracat alanında başlayacağını öngördüklerini belirtti.

Akkök şirketler grubuna bağlı olan AKSA Akrilik Kimya Sanayi'nin kapasitesinin yüzde 100 çalışırken kriz dolayısıyla yüzde 70'e düştüğünü ancak, bu düşüşün rakiplerine göre çok büyük olmadığını dile getiren Berkman, krizin bu yönden kendilerine fırsat yaratabileceğini dile getirdi.

"Sektörde yavaşlama olacak"

Şirketlerinin bir kolu olan gayrimenkul sektörüne de değinen Berkman, alışveriş merkezlerinin yapımında erteleme olacağını ifade ederken, "Sektörde talebin azaldığını biliyoruz. Bir yavaşlama olacak. Başlattığımız işleri bitireceğiz. Konutta talep varsa üretiyoruz. Stoka üretim yapmıyoruz. Onun için kontratlarımızı yerine getireceğiz" şeklinde konuştu.

Şirketlerinin enerji sektöründe de faaliyet gösterdiğini belirten Berkman, "Enerji işimiz daha iyi gidecek. Son krizde enerjide Ekim ve Kasım aylarına bakıldığında yüzde 5 oranında talep daralması var. Ancak bu daralma bireysel kullanımından değil sanayinin kısıtlamalarından kaynaklanıyor" dedi.

Krizden en az etkilenecek olan sektörün enerji sektörü olduğunu belirten Mehmet Ali Berkman, "Doğal gaz fiyatlarındaki gelişmeye ve dövizdeki artışa bağlı olarak maliyetler yükseldi. Dolayısıyla talep düşüklüğü var Üretim miktarı azalıyor ama enerji de yeme içme gibi bir şey, enerjisiz yaşamamız mümkün değil. En az etkilenecek olan enerjidir..." diye konuştu.

Özelleştirme İdaresinden dağıtım bölgesi satın aldıklarını hatırlatan Berkman, "Onun devreye girmesiyle enerjide ciromuz artacak" dedi.

Mehmet Ali Berkman, gazetecilerin "İşçi çıkarmayı düşünüyor musunuz?" sorusuna işçi çıkarmayı düşünmedikleri yanıtını verirken, "İşçilik seviyesinden en yüksek seviyeye kadar kimi işten çıkarırsak içimiz kan ağlar" dedi. Mehmet Ali Berkman, ilgilendikleri nükleer santral ihalesi ile ilgili "Devletin projenin bir tarafında olması işin başarısı için şart gibi gözüküyor" dedi.

"Şirketlerden çıkacak işçilerin tazminatlarını sendika ödemeli"

Kriz sırasında Avrupa'da bazı ülkelerde bir şirketin kapasitesinin yüzde 20 daralması durumunda çalışan giderlerinin bir kısmının devlet tarafından karşılandığına dikkati çeken Akkök Şirketler Grubu İcra Kurulu Üyesi Ayça Dinçkök ise "Türkiye'de böyle bir uygulama yok. Ancak maliyetleri kısma yoluna gidebiliyoruz. Devlet desteği çok az" dedi.

Tekstil sektöründeki olumsuzluklara da değinen Dinçkök, "Tekstil piyasası ağırlıklı olarak birbirine güven kaynaklı, tekdüze çalışır. Finansal kısım sıkıldığı zaman kredi alması zorlaştığı, hatta aldıkları krediler geri çağrıldığı zaman bu sistem iyice sıkışıyor. Zorda kalan şirketlerin çıkacak işçilerin tazminatlarını tekstil işveren sendikası ödemeli..." şeklinde konuştu.