IMF’den yeni uyarı

Finansal istikrara yönelik tehditlerin arttığını belirten IMF, Türkiye'nin daha fazla rezerve ihtiyacı olabileceği konusunda uyarıda bulundu.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Uluslararası Para Fonu (IMF) Türkiye’ye bir uyarı daha geldi. IMF Türkiye'nin daha fazla rezerve ihtiyacı olabileceğini belirtti.

Cari işlemler açığının portföy girişleriyle finansal edilmesi ihtiyacının ekonomiyi dış şoklara karşı kırılgan hale getirdiğini belirten IMF, “Türkiye'nin iç talebe dayalı büyümesi ısrarcı şekilde ithalat büyümesine yol açıyor" değerlendirmesinde bulundu

IMF ayrıca gelişmekte olan piyasaların global ters rüzgarlara karşı dirençlerini artırmaları gerektiğini vurguladı. 

Global riskler arttı

Global finansal istikrar için risklerin gelişmekte olan ekonomilerde arttığını ve gelişmekte olan ekonomilerde yüksek seyretmeye devam ettiğini bildirdi. 

IMF dün yayınladığı Global Finansal İstikrar Raporu'nda Ekim 2015'te yapılan IMF güz dönemi toplantıladrından bu yana global finansal istikrara yönelik risklerin arttığını vurguladı. IMF, risklerin artmasına neden olarak yüksek ekonomik riskleri ve belirsizliği, düşen emtia fiyatlarını ve Çin ekonomisine yönelik endişeleri gösterdi.

Finansal piyasaların yılın ilk aylarında bu risklere negatif şekilde tepki verdiğine işaret eden IMF, global hisse senedi piyasalarının gerilediğini, oynaklığın keskin şekilde arttığını, gelişmiş ekonomilerde resesyon söylentilerinin yükseldiğini ve banka hisse senedi fiyatlarının yinelenen baskı altına girdiğini hatırlattı. 

IMF, bu gelişmeleren yüksek ekonomik ve siyasi risklerin etkilerinin dengelenmesi için politikamar ortaya koyma kabiliyetine yönelik endişeleri yansıttığını da vurguladı. 

Piyasalardaki durumun Şubat ayından bu yana ise ciddi şekilde iyileşmiş göründüğünü ifade eden IMF, bunda ekonomik cepheden gelen bazı pozitif haberlerin, ECB'nin yoğunlaşan politika adımlarının ve Fed'in faiz artırmak konusunda daha ihtiyatlı bir duruş sergilemesinin etkili olduğunu belirtti. IMF, Çin'in büyümeyi artırma ve kurlarda istikrarı sağlamak için politika çerçevesinin güçlendirme yönünde çabalarının hızlandırmasının da iyileşmeye katkı verdiğini ifade etti. 

"Bu raporun yanıt bulmaya çalıştığı esas soru, geçtiğimiz aylardaki kargaşanın şu anda güvenli şekilde arkamızda kalıp kalmadığı veya bunun daha fazla şey yapılması gerektiğine dair bir uyarı sinyali olup olmadığı" ifadelerini kullanan IMF Para ve Sermaye Piyasaları Departmanı Başkanı Jose Vinals, "Ben, global istikrarın koruması için daha fazla şey yapılmasına ihtiyaç olduğuna inanlardanım" dedi. 

IMF raporunda, politika yapıcıların daha dengeli ve inanılır politikalar karışımı oluşturarak riskleri azaltacak ve büyümeyi destekleyecek ek tedbirler almaları gerektiği savunulurken, bunun yapılmaması halinde piyasalada kargaşanın yeniden oluşacağı ve yoğunlaşacağı öne sürüldü. Böyle bir durumun daha sıkı finansal şartlara, kırılgan güvene, zayıf büyümeye ve artan borç yüklerine yol açacağına işaden eden IMF, böyle bir durumda global ekonominin bir ekonomik ve finansal durgunluğa gireceği uyarısında bulundu. Böyle bir senaryoda, global büyümenin gelecek 5 yılda temel orandan neredeyse 5 puan daha düşük olacağını tahmin eden IMF, bunun yaklaşık 1 yıllık global büyümeden vazgeçilmesi anlamına geleceğini de vurguladı. 

Bu senaryodan kaçınmak için politika yapıcıların geçmişten miras zorlukların üstesinden gelkeleri gerektiğini belirten IMF, bu sorunlarla başa çıkmanın 2018'e kadar global büyümenin temel trendin 1,7 puan üzerine çıkmasını sağlayacağını savundu. 

İlk olarak, gelişmiş ekonomilerde politika yapıcıların önceklikle krizin mirasları ile mücadele etmeleri, özellikle bankaları odaklarına almaları gerektiğini savunan IMF, gelişmiş ekonomilerde bankaların şu anda daha güvenli olduklarını, bununla birlikte yılın başlarında finansal piyasalardan kaynaklı ciddi baskı altında kaydıklarını da hatırlattı. 

İkinci olarak gelişmekte olan piyasalardaki politika yapıcıların global ters rüzgarlara dirençlerini artırmaları gerektiğini ifade eden IMF, gelişmekte olan ekonomiler içinde en önemlisinin Çin olduğunu vurguladı. Çin'in daha yavaş ve daha dengeli bir büyüme hızına ve daha piyasa odaklı finansal sisteme dönüşüm içinde olmaya devam ettiğini belirten IMF, Çinli otoritelerin reformlarda sağladıkları ilerlemeye rağmen dönüşümün karmaşık olmaya devam ettiğini ifade etti. 

IMF raporunun sonuç bölümünde, "Politika yapıcılar kollektif şekilde çalışarak büyümeyi ve finansal istikrarı güçlendirebilirler. Politika yapıcıların para politikasına bel bağlayan politikaların ötesine geçmeleri ve daha dengeli ve inandırıcı, tesirli politika karışımı ortaya koymaları gerekli. Para politikası kritik önemde olmaya devam edilor, ancak kentteki tek oyun olmaya devam edemez. İyi dizayn edilmiş yapısal reformlar, büyüme dostu ve destekleyici mali politikalar zaruri. Buna ek olarak, esnekliği sağlamlaşıracak daha güçlü finansal politikalar ortaya konmalı. Global seviyede, finansal denetim-düzenleme reform ajandası tamamlanmalı ve uygulanmalı" ifadelerine yer verildi.

IMF, tüm bu bu eylemlerin hayata geçirilmesinin politika karışımının dengeye getirilmesine yardım edeceğini ve politikaları daha inandırıcı ve tesirli yapacağını da vurguladı.