Irak'ın kararını saygıyla karşılıyoruz

İSTANBUL - Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı'nın (TPAO) Irak'ta blok 9 adlı bölgede petrol arama kontratındaki paylarının Kuwait Energy'e verilmesi kararına ilişkin "Merkezi Irak hükümeti yetkililerinin bu kararlarını saygıyla karşılıyoruz. Böyle bir kontrat devrini veya hisse devrini kendileri uygun görüyorsa bizim açımızdan da bir mahsuru yok" dedi.

 

Bakan Yıldız, Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği'nin Türkiye Rüzgar Enerjisi Kongresi'nin açılış konuşmasının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

TPAO'nun Güney Irak'ta blok 9 adlı bölgede petrol arama kontratındaki paylarının Kuwait Energy'e verilmesi kararına ilişkin bir soruya Yıldız, "Merkezi Irak hükümeti yetkililerinin bu kararlarını saygıyla karşılıyoruz. Bizim orada 250 milyon dolarlık Kuveytli ortaklarımızla beraber yaptığımız bir iş vardı. Toplam portföyü 5,5 milyar dolardır TPAO'nun hissesine düşen. O yüzden böyle bir kontrat devrini veya hisse devrini kendileri uygun görüyorsa bizim açımızdan da bir mahsuru yok ama biz Irak'ın kuzeyinde de güneyinde de doğusunda da batısında da Irak'ın normalleşmesi adına katkı koymaya devam edeceğiz ve eğer bizden herhangi bir talepleri olursa da buna kayıtsız kalmayacağız" yanıtını verdi.

 

Irak'ta Rusya'yla, Güney Kore'yle ve Kuveyt'le beraber yaptıkları farklı projeler bulunduğunu kaydeden Yıldız, "O, bu projelerden bir tanesi. Biz yolumuza devam ediyoruz" dedi.

 

Türkiye'nin büyümesini karşılayacak enerji kaynaklarını olabildiğince yerli kaynaklardan tedarik etmeye çalıştıklarını belirten Yıldız, Türkiye'nin büyüme hızının şu anda bu kaynaklardan daha hızlı ilerilediğini ifade etti.

 

Bakan Yıldız, Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği'nin 2015 yılında dünya rüzgar enerjisiyle alakalı toplantının da İstanbul'da yapılması çabalarını desteklediklerini söyledi.

Fitch'in Türkiye'nin kredi notu artırımına ilişkin bir soruya Yıldız, şu yanıtı verdi:

 

"Enerji sektöründe Fitch'in açıklamasından daha önce uluslararası sermaye ve yatırımcılar Türkiye'deki gerçekleri ve enerji projelerini satın almışlardı. Tabii ki gecikmiş olsa da bu açıklamayı olumlu buluyoruz ve yeni uluslararası sermayenin Türkiye'ye duyulan güvenin ve buradaki sürdürülebilir istikrarın bir teyidi olacağına inanıyoruz. Ama 2011 yılında yaklaşık 4 milyar dolar civarındaki doğrudan sermayenin enerji sektörüne girmiş olması bütün bu kredilendirme kuruluşlarının verdiği öneriden daha önceydi. O yüzden reel ortamı, gerçeği takip eden bir değerlendirme olarak görüyorum."

 

Bakan Yıldız, gerçek yatırımcıları ayırmak için 6 aylık bir önlisans düzenlemesine ilişkin düzenlemeyle ilgili olarak şunları kaydetti:

"Madencilik sektöründe olsun, yenilenebilir enerji kaynaklarında olsun; çantacı diye tabir ettiğimiz lisans almış ama yatırım yapmayan, yalnızca bunun ticaretini yapmaya çalışan, üzerine herhangi bir katma değer koymayan yatırımcılarımız varsa biz onların gerçek yatırımcıların önlenmesi adına bir kenarda durmalarını istiyoruz. Bunu gerek kanun gerekse mevzuat yönetmelik hangi kararla olması gerekiyorsa onu o kararla sağlamaya çalışıyoruz.

Çünkü Türkiye büyümesini daha hızlı sağlamak durumunda. Enerji sektörüyle alakalı enerji arzını daha fazla yapmak durumunda. Geçirecek zamanımız yok. 2023 hedeflerini tutturabilmek için daha fazla gayret ediyor daha fazla çalışıyor olmamız lazım. O açıdan biz TBMM'ye sunacağımız kanun tasarısında gerçek yatırımcıya daha çok zemin açmak, yol vermek adına bir önlisans kavramı getiriyoruz. Tabiri caizse üzerine yatıp 5-10 yıl beklemeyi de doğru bulmuyoruz. Onların bir an önce yatırımlarını realize etmelerini istiyoruz."

Batı hattında gazın özelleştirilmesi konusunda gelinen süreç hakkında ise Yıldız, "Rusya Federasyonu ve Gazprom yetkilileriyle bunu müzakereye açacağız. Sonucu şu an kestirmem mümkün değil ama ocak ayından sonra da bunu hep beraber kamuoyuyla paylaşacağız" dedi.