İş dünyası 2018'e umutla bakıyor

İş dünyası örgütlerinin temsilcileri, küresel ekonomideki gelişmelerin şekil vereceği 2018’de, Türkiye’nin de yer aldığı bölgedeki jeopolitik belirsizliklerin azalmasının ülke ekonomisini olumlu etkileyeceği, alınan tedbirlerin ve verilecek teşviklerin etkisiyle ekonomideki daralmanın geride kalacağı, üretim, yatırımlar ve ihracatın hız kazanacağı görüşünü taşıyor.

Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanı Nail Olpak, 2018 yılı Dünya Bankası İş Yapma Kolaylığı Endeksi’nde halihazırda 60’ıncı sırada yer alan Türkiye’nin, Çin, İtalya, Japonya, Rusya, Belçika gibi yüksek yatırım potansiyeli olan ülkelerin önüne geçerek 30’uncu sıraya yerleşme hedefinin tüm iş çevrelerini heyecanlandırdığını ifade etti. Bu yılın çeşitli dönemlerinde küresel ve jeopolitik gelişmelerin de vermiş olduğu belirsizliğin piyasalarda birtakım dalgalanmalara sebep olduğunu dile getiren Olpak, “2018'de daha sakin bir dönem geçireceğimizi umuyor ve öngörülebilirliğin de arttığı bir ortamda ekonomik performansın gücünü sürdürmesini bekliyoruz. E-eğitim reformlarının yanı sıra Ar- Ge proje ve desteklerinin, 2018'de ivme kazanacağını ümit ediyoruz" dedi.

Müstakil Sanayici ve İş adamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Abdurrahman Kaan da bu yıl olduğu gibi 2018'de de hizmet, sanayi, tarım ve inşaat sektörünün canlılığını sürdürmesini beklediklerini ifade etti. Kaan, "Bilhassa imalat sanayisinde gerçekleşen yüzde 15.2’lik artışla yüzde 14.8 genişleyen sanayi sektörü önümüzdeki dönem için umut vermektedir. 2018 yılında da Türkiye ekonomisindeki gelişmelere paralel olarak reel ekonomiye yönelik iyimser beklentilerimizi koruyoruz” görüşünü dile getirdi.

“Büyüme rakamı daha yukarılara taşınabilecek”

Anadolu Aslanları İş adamları Derneği (ASKON) Genel Başkanı Hasan Ali Cesur da gelecek yılın siyasi ve ekonomik açıdan hareketli bir yıl olacağını belirterek, bu süreçte ekonomisi sağlam temellere oturmuş olan Türkiye’nin büyümeye devam edeceğini vurguladı. Cesur, şunları kaydetti: “Yapısal reformların devam etmesi ve çözüm odaklı olması, büyümede niteliğin yakalanması, cari açığın önüne geçecek dışa bağlı ürünlerin Türkiye’de üretilmesini sağlayacak adımların atılması, turizmde bir önceki yıla oranla hareketliliğin artması, gıda politikalarının netleştirilerek enflasyon oranın yeniden tek haneye indirilmesi ve istihdama yönelik yatırımların teşvik edilmesi ile bu yıl elde ettiğimiz büyüme rakamının korunabileceği veya daha yukarılara taşınabileceği görüşündeyiz.”

“Büyümenin kalitesi ve devamlılığına dikkat edilmeli”

Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) Başkanı Tarkan Kadooğlu da 2018’in 2017 yılından daha iyi bir yıl olacağına inandığını söyledi. Kadooğlu, "Önümüzdeki dönemde büyümenin kalitesinde, devamlılığında ve verimlilikte dikkat edilmesi gereken alanlar olacaktır” değerlendirmesinde bulundu.

“KGF uygulamaları, piyasaları büyük ölçüde rahatlattı”

İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan da bu yılın Türkiye adına umut verici bir tabloyla kapandığını, yine de 2017’de elde edilen yüksek oranlı büyümenin rehavetine kapılarak, ekonominin kırılganlıklarının göz ardı edilmemesi gerektiğinin altını çizdi. Bahçıvan, “Bu açıdan üzerinde dikkatle durmamız gereken noktalar; ekonomik büyümenin niteliği ve sürdürülebilirliği, yükselen enflasyon, artan cari açık ve bütçe dengesi olmalıdır. Önümüzdeki yılı üretim odaklı, nitelikli büyüme açısından iyi değerlendirmeli ve söz konusu kırılganlıklarımızı hafifletmeye odaklanmalıyız” dedi.