İş dünyası ve uzmanlar sanayi üretimindeki artışı yorumladı

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

 
 
İSTANBUL - Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2012 yılı Eylül ayına ilişkin sanayi üretim endeksi sonuçlarını açıkladı .Sanayi üretimi eylül ayında yüzde 2.2 artış beklentisine karşın yüzde 6.2 arttı. Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış sanayi üretim artışı yüzde 3,9 oldu.
 
İş dünyası ve uzmanlar sanayi üretiminde beklenenin üzerinde gelen artış için ne dedi?
 
Üçüncü çeyrekteki büyümeyi toparlar
İSO Yönetim Kurulu Başkanı Tanıl Küçük:
İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Tanıl Küçük, Eylül ayında üretimdeki artışın, yılın üçüncü çeyreğindeki büyümeyi de bir miktar toparlayacağını bildirdi.
Küçük, bu yılın Eylül ayı Sanayi Üretim rakamlarına ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, ağustos ayındaki yüzde 1,8'lik azalmadan sonra Eylül'de sanayi üretiminde yüzde 6,2 ile 2012'nin en yüksek artış oranı elde edildiğini kaydetti.
Beklentilerin üzerinde gelen bu oranın, yüksekliğinin yanında, Ağustos'taki azalmanın mevsimsel etkilerden kaynaklanan geçici bir eğilim olarak kaldığına işaret etmesi itibarıyla da sevindirici ve moral verici olduğuna değinen Kaçak, "Eylül ayında üretimdeki artış, yılın üçüncü çeyreğindeki büyümeyi de bir miktar toparlayacaktır. Öte yandan, hem not artışının hem de sanayi üretimindeki yukarı yönlü hareketin getirdiği ivme ile ekonominin yılın son çeyreğinde canlanma eğilimine gireceğini söyleyebiliriz. Bu canlanma 2013;ü de olumlu etkileyecektir" değerlendirmesini yaptı.
 
Ekonomik aktivitede toparlanma başlıyor
 
[PAGE]
 
Ekonomik aktivitede toparlanma başlıyor
Odeabank Ekonomik Araştırma Müdürü İnanç Sözer:
Odeabank Ekonomik Araştırma Müdürü İnanç Sözer, ekonomik aktivitede toparlanmanın başladığını belirtti.
Sözer, ekonomik aktivitede toparlanma başladığını, sanayi üretiminin eylülde yıllık bazda yüzde 2'lik ortalama piyasa tahmininin ve yüzde 3'lük öngörülerinin üzerinde yüzde 6,2 oranında arttığını belirtti.
 
Eylül verilerinin, iç talepte beklenen toparlanmanın nihayet gelmiş olduğuna işaret ettiğine dikkati çeken Sözer, "Bununla birlikte üçüncü çeyrek genelinde yıllık üretim artışı ikinci çeyrekteki yüzde 3,5'ten yüzde 2,7'ye geriledi" dedi.
Eylüldeki üretim artışının on ayın en yükseğine ulaşmasında, iç talebe yönelik sektörlerin yanı sıra ihracattaki artışın da etkisi olduğuna dikkati çeken Sözer, şunları kaydetti:
"Altın ihracatı manşetlerde yer alsa da altın hariç ihracatta da çok olumlu bir seyir söz konusu. Eylülde altın hariç ihracatın eylülde yüzde 9,2 ile yedi ayın en yüksek artışını kaydetmesinin ardından, daha önceki raporlarımızda eylül üretiminin bizim tahminimizi de aşabileceğini belirtmiştik. Bu çerçevede iç talep toparlanırken, ihracatın da artışını tüm zorluklara rağmen sürdürmesi olumlu. Yakın dönemde ilk defa ana ihracat pazarımız Almanya'da sanayi üretimi (üç aydır) daralırken, Türkiye'de üretim ılımlı artmaya devam ediyor.
 
Sektörel bazda incelendiğinde ise eylülde genele yayılan bir iyileşme gözlendiğini belirten Sözer, "Öngörülerimize paralel olarak yatırım tüketimden daha zayıf kalmaya devam ediyor. Eylülde yıllık bazda üretim tüketim mallarında yüzde 9 artarken, yatırım, ara malı ve enerjide yüzde 5'lik artış kaydetti" dedi.
 
Üçüncü çeyrek genelinde ise tüketim malı üretimindeki artışın ikinci çeyrekteki yüzde 2,4'ten yüzde 4,5'e yükselirken, ikinci çeyrekte yüzde 2,8 artan yatırım malı üretiminin üçüncü çeyrekte yüzde 3 daraldığını ifade eden Sözer, şu değerlendirmede bulundu:
"Siparişlerdeki toparlanmayı ve gevşeme sürecindeki finansal koşulları dikkate alarak, iç talebin yılın son çeyreğinden itibaren kademeli olarak artmasını bekliyoruz. Bu noktada yılın son çeyreğinde yıllık üretim artışında gözlenecek volatiliteyi yanlış yorumlamamalı. Geçen sene kasımda olan Kurban Bayramı bu sene ekime kaydığı için ekimde çalışma günü geçen seneye kıyasla daha az idi. Bu çerçevede ekimde üretimin yeniden daralmaya geçebileceği ve fakat kasımda 13 ay aradan sonra ilk defa çift haneli üretim artışı göreceğimizi düşünüyoruz. Bu dalgalı değişim ekonominin geneline ilişkin karışık algılamaya yol açmamalı. Dördüncü çeyrek ortalamasında ise üretimin yüzde 5 civarında artmasını bekliyoruz."
 
Yıllık büyümenin üçüncü çeyrekte ikinci çeyrekteki yüzde 2,9'dan yüzde 2,5 civarına yavaşlayacağını ve bu seviyede dip yapıp son çeyrekten itibaren kademeli olarak toparlanacağını öngördüklerini kaydeden Sözer, "Bu doğrultuda 2012'de Türkiye ekonomisi Orta Vadeli Plan'daki yüzde 3,2'lik hükümet hedefine uyumlu bir büyüme kaydedebilir" ifadelerini kullandı.
 
2013 yılında ise Avrupa ekonomisinin yeniden büyümeye geçmesini ve gevşek finansal koşullar ile 2013 yılında büyümenin yüzde 4,6'ya ulaşmasını beklediklerini ifade eden Sözer, "Bununla birlikte Avrupa ekonomisine ilişkin devam eden belirsizlikler büyümede aşağı yönlü risk oluştursa da, global ekonomik aktivitedeki zayıflığa karşı küresel para politikalarında gevşeme sürecinin sürmesi riskleri dengeliyor" dedi.
 
MB'ninı para politikasına önemli bir etkisi olmaz
 
[PAGE]
 
 
MB'ninı para politikasına önemli bir etkisi olmaz
Şeker Yatırım Ekonomisti İbrahim Aksoy:
Şeker Yatırım Ekonomisti İbrahim Aksoy, sanayi üretim verisinin Merkez Bankası'nın para politikasına önemli bir etkisi olacağını düşünmediklerini söyledi.
Aksoy, sanayi üretiminde eylül ayında piyasa beklentisinin oldukça üzerinde bir artış görüldüğünü kaydetti.
Mevsim ve takvim etkisinden arındırıldığında söz konusu ayda önceki aya göre yüzde 3,9'luk bir artış olduğunu belirten Aksoy, şunları belirtti:
"Bu yükseliş Ağustos'taki yüzde 2,0'lik düşüşü fazlasıyla tersine çevirmiş durumda. Detaylara baktığımızda ise sektörler bazında genele yayılmış bir yükseliş bulunuyor. Hesaplarımıza göre mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış olarak önceki aya göre üretimini yüzde 13 oranında artıran motorlu araç üretimi bu noktada dikkat çekiyor. Diğer yandan, bu açıdan bakıldığında imalat sanayi altındaki hemen hemen tüm sektörlerde artış görülüyor. Güçlü olsa da, verinin Merkez Bankası para politikasına önemli bir etkisi olacağını düşünmüyoruz. Bu düşüncemizin nedeni ekonomik aktivitedeki canlanmanın henüz arzu edilen düzeyde olmaması."
Kredi faizlerindeki düşüşü desteklemek amacıyla Para Politikası Kurulu'nda (PPK) 20 Kasım'daki toplantısında gecelik borç verme faizinde 50 baz puan indirime gitmesini beklediklerini kaydeden Aksoy, "Kurul'un ayrıca döviz zorunlu karşılıklar için rezerv opsiyon katsayısında (ROK) sınırlı bir artış gerçekleştirmesini öngörüyoruz" dedi.
 
 
MB yeniden frene basmak durumunda kalabilir
 
[PAGE]
 
MB yeniden frene basmak durumunda kalabilir
Marbaş Menkul Değerler Araştırma Müdürü Üzeyir Doğan:
Marbaş Menkul Değerler Araştırma Müdürü Üzeyir Doğan, "Sanayi üretimindeki bu artış eğilimi önümüzdeki aylarda da devam edecek olursa Merkez Bankası (MB) yeniden frene basmak durumunda kalabilir" dedi.
 
Doğan, sanayi üretiminin Ağustos ayının ardından Eylül ayında da sürpriz yaptığını kaydetti.
 
Ağustos ayında sürpriz bir şekilde gerileyen ve yumuşak inişin sert düşüşe dönüştüğüne dair endişeleri arttıran sanayi üretiminde bu sefer sürpriz bir artış yaşandığını söyleyen Doğan, açıklanan bu rakamın endişelerin yersiz olduğunu gösterdiğini vurguladı.
 
Doğan, "Sanayi üretiminde Eylül ayında yüzde 2,2 artış beklenirken, açıklanan rakam yüzde 6,2 ile yılın en sert yükselişi oldu" ifadelerini kullandı.
 
MB'nin yumuşak iniş senaryosunu savunmaya devam edeceğini düşünüyorum
Sanayi üretimindeki bu artış eğiliminin önümüzdeki aylarda da devam edecek olması durumunda MB'nin yeniden frene basmak durumunda kalabileceğini dile getiren Doğan, şunları kaydetti:
"Özellikle son iki aydır faizlerde yaşanan düşüş, iç talebin yeniden canlanmasına neden olabilir. Bu da Ekim, Kasım ve şartların değişmemesi durumunda sonraki aylarda yeniden hızlanan bir ekonomik aktivite getirebilir. Bu durum MB'nin yeniden ayağını frene koymasına ve faizlerdeki düşüşü yavaşlatacak bir hamle yapmasına neden olabilir."
 
MB'nin yılın başından beri büyük emek harcadığı yumuşak iniş ve dengelenme senaryosunu savunmaya devam edeceğini ve sağlanan kazanımların kısa süre içinde kaybedilmemesi için ekonominin kontrolsüz büyümesine izin vermeyeceğini düşündüklerini anlatan Doğan, "Bu doğrultuda ilerleyen aylarda kredi talebini sınırlamak için, kullandırılan kredilerin maliyetlerini artıracak, dolayısıyla da bankaların karlarını olumsuz etkileyebilecek adımlar görebiliriz. Bunun yanında TL'nin aşırı değerlenmesinin önüne geçmek için de yeni adımlar atılabilir düşüncesindeyiz" öngörüsünü paylaştı.
 
20 Kasım'daki PPK'da 50 baz puan indirim ve ROK'da ayarlama devam eder
 
[PAGE]
 
20 Kasım'daki PPK'da 50 baz puan indirim ve ROK'da ayarlama devam eder
Garanti Yatırım Ekonomisti Gizem Öztok Altınsaç:
Garanti Yatırım Ekonomisti Gizem Öztok Altınsaç, eylül ayında sanayi üretim endeksinin yıllık yüzde 6,2'lık artışla beklentilerin oldukça üstünde arttığını kaydetti.
Altınsaç, sanayi üretim verisinin ardından ekonomide en kötü çeyreğin 3. çeyrek olduğuna dair görüşlerin artacağını söyledi.
 
Satın alma yöneticileri endeksi (PMI), net sermaye girişi, ithalat verilerindeki toparlanmanın 4. çeyrekte ekonominin yeniden daha yüksek büyümeye başladığına işaret ettiğine dikkati çeken Altınsaç, "Ekonomide en kötü çeyreğin geride kaldığını söyleyebiliriz" dedi.
 
2013 yılında yüzde 4 büyüme beklediklerini kaydeden Altınsaç, şunları kaydetti:
"Fakat sermaye girişi tahminimizden yüksek gerçekleşirse bu rakam daha da yükselebilir. Merkez Bankası'nın yüzde 5'i aşan bir büyümeye, cari açık kaygısından dolayı çok da ılımlı yaklaşmasını beklemiyoruz. 2013'ün ilk çeyreği büyümenin ana seyrini anlama açısından önemli. 20 Kasım'daki Para Politikası Kurulu'nda (PPK) 50 baz puan indirim ve Rezerv Opsiyon Katsayısı'nda ayarlamanın devamını öngörüyoruz."