JP Morgan: Türkiye'de faiz dışı bütçe açık verebilir

JP Morgan Türkiye'nin IMF ile anlaşma sağlaması halinde 2010 yılında yüzde 5 büyüme yakalyabileceğini aksi takdirde bu oranın yüzde 3 seviyesinde kalacağını öngördü.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

İSTANBUL - JP Morgan Chase Bank araştırma notuna göre, Türkiye'nin faiz dışı bütçe dengesi, son 10 yılda ilk defa açık verebilir.

JP Morgan Türkiye Başekonomisti Yarkın Cebeci tarafından hazırlanan araştırma notuna göre, temmuz ayında hayata geçirilen bazı mali önlemlere karşın, bugüne kadarki bütçe sonuçları, son 10 yıl içinde ilk defa faiz dışı bütçe dengesinde açık olabileceğini gösteriyor.

2008 yılında GSYH'nın yüzde 22'sini oluşturan gelirlerin bu yıl yüzde 20,4'e gerilemesinin beklendiğini ortaya koyan araştırma notunda, "2008 yılında GSYH'nın yüzde 3,5'i oranında olan faiz dışı bütçe dengesinin, bu yılın sonunda yüzde 0,3 açık vereceği tahmin ediliyor. Geçen yıl GSMH büyümesi yüzde 1,1 oranında idi ve bu sene GSYH'nın yüzde 4,7 düşeceğini tahmin ediyoruz. 2009 yılındaki mali bozulma asıl olarak döngüsel faktörlerin bir sonucu gibi görünüyor" denildi.

Bu seneki bütçe açığının sorunlu tarafının, büyük ölçüde yerel bankalar tarafından karşılanması olduğuna işaret edilen araştırmada, bankaların likit durumda bulunmaları ve özel kredi talebinin düşüklüğü olumlu unsurlar olarak ifade edildi.

IMF'li ve IMF'siz büyüme tahmini

Araştırma notunda, 2010 için iki farklı GSYH büyümesi tahmininde bulunuldu. Buna göre IMF desteği ile Türkiye'nin büyüme oranının yüzde 5, IMF anlaşması olmadan büyüme oranının ise yüzde 3 seviyesinde olması bekleniyor.

Daha yüksek bir büyüme oranı olması durumunda dahi, borç geri ödemelerinin zirve yapacağı 2010 yılında, uluslararası yatırımcıların, iç borçlanmadaki paylarını artırmaya büyük ilgi göstermeyeceği ve bunun özel sektör kredi talebindeki yankıları düşünüldüğünde, bir IMF anlaşması yapılmaması durumunda açığın bankalarca finanse edilme oranının yüksek olacağı kaydedilen araştırmada, "Bu durum, sabit sermaye yatırımlarındaki artışın çok daha düşük olması ve hane halklarına yönelik banka kredilerinin bir şekilde daralması anlamına gelebilir ve bu da 2010 ve sonrasında GSYH büyümesini ve istihdamı daraltabilir" görüşüne yer verildi.

Borç dinamikleri 2001'den çok daha iyi

Hükümet mali disipline bağlı kaldığı sürece Hazine'nin kısa vadede borç geri ödemesinde ciddi bir sorunla karşı karşıya kalmayacağına işaret edilen araştırmada, kamu borcunun bu sene dengeli bir büyüme göstermesinin ve 2010 yılında istikrara kavuşmasının beklendiği kaydedildi. Türkiye'nin borç dinamiklerinin 2001 krizine göre çok daha iyi durumda olduğunun altı çizildi.

Borç dinamiklerinin kurdaki değişimlere olan bağımlılığının azaldığı ve IMF destekli bir ekonomik program olmadan da yönetilebilir göründüğü belirtilen raporda, IMF anlaşmasının sağlayacağı avantajlara ilişkin olarak ise şunlar kaydedildi:

"Türkiye, bir IMF anlaşmasından büyük fayda sağlayacaktır. IMF anlaşması olmadan Türkiye güçlü bir politika çıpasından, ciddi miktarda görece ucuz finansmandan ve yerel ve uluslararası yatırımcıların yaklaşımlarını geliştirmede anahtar öneme sahip IMF'nin onay işaretinden yoksun kalacaktır."