Kadın-erkek eşitliğinde kararlılık gösterilmeli
Kadın-erkek eşitliğinde kararlılık gösterilmeli
BRÜKSEL - Avrupa Parlamentosu Sosyalistler Grubu üyesi ve Türkiye Kadın Hakları Raportörü Emine Bozkurt ile KAGİDER Başkanı Gülseren Onanç, hükümete ortak bir çağrıda bulunarak, türban konusunda gösterilen kararlılık ve hızın, kadın-erkek eşitliğine yönelik reformlarda da gösterilmesi gerektiğini belirttiler. AB Parlamentosu'nda düzenlenen ve Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanı Nimet Çubukçu, Avrupa Parlamentosu Sosyalistler Grubu üyesi ve Türkiye Kadın Hakları Raportörü Emine Bozkurt ve KAGİDER Başkanı Gülseren Onanç'ın konuşmacı oldukları 'Cinsiyetler Arasında Fırsat Eşitliği' konulu toplantıda Türkiye'deki kadın-erkek eşitliği konusu AB tarafı, sivil toplum tarafı ve devlet tarafı olmak üzere üç farklı boyutta tartışıldı. Bozkurt: Eşit haklar komisyonu kurulmalı Türban konusu ile ilgili olarak, "Hükümetin kararlı davrandığı zaman, kısa zamanda ne kadar büyük gelişmeler kaydedebileceğini bir kez daha gördük" diyen Emine Bozkurt, AKP hükümetinin aynı kararlılığı göstererek, 3 yıldır üzerinde çalışılan, ancak kurulamayan 'kadın hakları ve eşit haklar komisyonu' konusunda verdiği sözü yerine getirmesi gerektiğini kaydetti. Türkiye Raportörü Ria Oomen-Ruijten tarafından hazırlanan Türkiye ilerleme raporu kapsamında, Avrupa Parlamentosu Kadın Hakları Komitesi adına görüş taslağı oluşturacağını belirten Bozkurt şunları söyledi: "Bu raporda kadın hakları olduğu kadar, kadınların politika ve iş hayatında ne derece temsil edildikleri değerlendirilecek. Türk kadınları Türkiye'nin başarısından yararlanamıyor. Kadına uygulanan şiddet hâlâ üzerinde durulması gereken konuların en başında. 8, 9 ve 10 Mayıs tarihlerinde sığınma kuruluşlarındaki şiddet mağduru kadınları ziyaret etmeyi planlıyorum. Türkiye'de sığınma kuruluşlarının sayısı ve kalitesi henüz yeterli değil." Onanç: Eşitlik, ülkenin geleceğine yatırımdır "Türkiye'de kadın olmak zor, kadın girişimci olmak ise neredeyse imkansız" diyen KAGİDER Başkanı Gülseren Onanç ise "Toplumda kadına biçilen rol, "vefalı evlat, iyi bir eş, iyi bir anne ile sınırlı" yorumunda bulundu. Türkiye'de kadınların aldığı ortalama eğitim süresinin 6 yıl olduğuna ve iş dünyasına kadın katılımının sadece yüzde 24 olduğuna dikkat çeken Onanç, bir ülkenin gelişmesi için kadın-erkek eşitliğinin vazgeçilmez olduğunu kaydetti. Onanç, şunları söyledi: "Kadın-erkek eşitliğinin en fazla olduğu ülkeler, ekonomik olarak en fazla gelişmiş ülkeler. Kadın-erkek eşitliğinin sağlanması sadece kadına değil, o ülkenin geleceğine yapılan bir yatırım. Bu süreçte AB desteğine ve onların bizi daha fazla duymalarına ihtiyacımız var. Türban konusunda siyasi irade ne isterse yapabileceğini ortaya koydu. Özgürlük tek boyutlu bir konu değil. Ekonomik olarak eşit değilseniz, siyasi olarak temsil edilmiyorsanız, şiddete uğruyorsanız, kadının bütünsel özgürlüğünden söz etmek mümkün değil. Bütünsel özgürlüğün olmadığı bir ortamda, türban özgürlüğünden söz etmek yetersiz ve taraflı olur." Çubukçu: Özgürlüklerde öncelik sırası yok Devlet Bakanı Nimet Çubukçu ise 2002 yılından sonra cinsiyet eşitliği konusunda çok sayıda yasal düzenlemeler yapıldığını, fakat bu değişimlerin kadınların hayatına geçmesinin zaman aldığını kaydetti. Hiçbir hak ve özgürlük için öncelik ve sonralık sıralaması yapılmadığını belirten Çubukçu, Türkiye'deki birçok reformun türban gibi aynı azim ve kararlılıkla gerçekleştirildiğini söyledi. Bakan Çubukçu şunları söyledi: Bu kararlılık sadece tek konuda gösterildi demek, hükümete haksızlık olur. Kadın Hakları ve Eşit Haklar Komisyonu'nun üç yıldır kurulamamış olmasının ardında olumsuz bir tutum yok. Bu konu içtüzük değişikliği kapsamında ele alınması gerekiyor. İçtüzük değişikliği yapıldığında, komisyonun kurulacağını umut ediyoruz."