”Kamu borç stoku planı orta vadeli programda ortaya kondu”

ANKARA - Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren, önümüzdeki 3, 4 yıl kamu borç stokunun, bütçe açığının ve faiz dışı fazlanın, gayri safi yurt içi hasılaya oranlarının izleyeceği patikanın, orta vadeli programda açık şekilde ortaya konduğunu söyledi.

Ekren, "Dolayısı ile bir mali kurala temel teşkil edecek, kantitatif çerçevenin de ilk işaretlerini sizlerle paylaşmış olduk" dedi.

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) 4. Türkiye Sektörel Ekonomi Şurası, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren'in başkanlığında toplandı.

Toplantıya, Devlet Bakanı Mehmet Şimşek, Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler ile Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ile TOBB yönetim kurulu üyeleri, Türkiye sektör meclislerinin başkan ve başkan yardımcıları katıldı.

Ekren, toplantının açılışında yaptığı konuşmada, Orta Vadeli Programın kantitatif çerçevesini belirlerken, 2 önemli değişiklik yaptıklarını kaydederek, bunlardan bir tanesinin Orta Vadeli Mali Çerçeve olduğunu söyledi.

Önümüzdeki 3, 4 yıl kamu borç stokunun, bütçe açığının ve faiz dışı fazlanın, gayri safi yurt içi hasılaya oranlarının izleyeceği patikanın, orta vadeli programda açık şekilde ortaya konduğunu ifade eden Ekren, "Dolayısı ile bir mali kurala temel teşkil edecek, kantatif çerçevenin de ilk işaretlerini sizlerle paylaşmış olduk" dedi.

Ekren, ikinci önemli çerçevenin, enflasyon hedeflerinde Merkez Bankası ile birlikte gerçekleştirilmiş olan enflasyon hedeflerinin değiştirilmesi olduğunu belirtti. Ekren, şöyle devam etti:

"Bu da önümüzdeki 3 yıl içinde enflasyonda yeni bir patikanın söz konusu olacağının ilk sinyalleridir. Bu 2 temel parametreyi dikkate aldığınızda, Türkiye'nin içinde bulunduğu koşullara baktığınızda, küresel türbülansın verdiği sinyalleri göz önünde bulundurduğunuzda, Türkiye için uygun bir enflasyon, büyüme ve istihdam patikasının, politik olarak temellerini de sizlerle paylaştık."

"Kişi başına düşen gelir arttı"

Ekren, konuşmasında 2002 ve 2007 döneminde yapılan çalışmalara ilişkin bilgi verirken, ekonomide, sağlıklı gelecek inşasına imkan sağlayacak ciddi bir değişim ve dönüşümün yaşandığını söyledi.

Kişi başına düşen gelirin arttığını, kişi başına gelire oranla, kişi başına kamu borcu ve toplam borcun azalma trendine girdiğini kaydeden Ekren, kişi başına düşen gelire oranla kişi başına düşen yatırımlarda, özellikle özel sektör ağırlıklı ve odaklı yatırımlarda ciddi bir şekilde artış ortaya çıktığını söyledi.

Ekren, bu sonucun, aynı zamanda Türkiye'nin kendi imkan ve kaynaklarının farkındalığını ve girişim, kendine güven duygularını ciddi şekilde arttırdığını belirterek, küresel türbülanstan minimum maliyetle çıkabilme yeteneğinin de sağlanan siyasi ve ekonomik istikrarda, mali disiplinde olduğunu ifade etti.

Orta vadeli program

Türkiye'nin içinde bulunduğu süreçten daha fazla yarar sağlayabilmesi için, geçen ay yayımlanan Orta Vadeli Programın son derece kritik ve o ölçüde de anlamlı açılımlar sunduğunu belirten Ekren, üzerinde durulması gereken en önemli hususun ekonomik güvenlik ve ekonomik savunma konsepti olduğunu kaydetti.

Ekren, Orta Vadeli Programda bu bağlamdaki amacın, özel sektör ve kamu sektörünün ekonomik ve finansal yönetişim sistemi ve modeli oluşturarak, bunu kurumsallaştırarak ekonomik güvenlik ve savunma konsepti çerçevesinde yeni dönemde Türkiye'nin 2013 ve 2033 hedeflerine hem sağlıklı şekilde ulaşmasını sağlamak, hem de bunun kalitesini ve hızını arttırmak olduğunu söyledi.

Başbakan Yardımcısı Ekren, bugün düzenlenen toplantıda, ekonominin özellikle sektörel bazda karşılaştığı ya da önünde engel olarak gördüğü hususları, sektör temsilcilerinden daha doğrusu birinci yetkililerden açık ve şeffaf şekilde öğrenilmiş olunacağını da kaydetti. Ekren, toplantı da özellikle tarım, sanayi ve hizmetler sektörlerinde strateji güncellemesi konusunda birinci elden veri ve bilgi desteği sağlanacağını ifade etti.

Öte yandan Ekren, özel sektör ve kamu sektörünün kaliteli işbirliğinin ortaya çıkarttığı en önemli mekanizmalardan birinin de sektörel değişim ve dönüşüm olduğunu belirterek, destek stratejilerinin ilk örneğinin tekstil, hazır giyim, konfeksiyon ve deri sanayi olduğunu söyledi.

Ekren, özel sektör temsilcileri ile kamu sektörü temsilcilerinin uzun süren çalışmalardan sonra oluşturmuş oldukları strateji belgesine de bu akşam 19.00'da ilgili sektör temsilcileri, bürokratlar ve bakanların bir araya gelmesi ile son halinin verileceğini söyledi.