Kara harekatı başladı Mehmetçik Kuzey Irak'ta

Kara harekatı başladı Mehmetçik Kuzey Irak'ta

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK), Kuzey Irak'ta terör örgütü PKK'ya yönelik hava operasyonlarının ardından önceki akşam havanın kararmasıyla birlikte kara harekatını başlattı. Malatya 2'nci Ordu Komutanlığı'nın komutasında, Diyarbakır 7'nci Kolordu Komutanlığı'nın sevk ve idaresinde gerçekleştirilen harekat, özel birliklerin helikopterlerle Irak topraklarında PKK kamplarının bulundukları bölgelere indirilmesiyle start aldı. Genelkurmay Başkanlığı Özel Kuvvetler Komutanlığı'na bağlı 'bordo bereliler' ve özel eğitimli komandolar, saat 19.00'dan itibaren Hakkari'nin Çukurca ilçesinin sınırın sıfır noktasındaki Üzümlü ve Şemdinli ilçesinin yine sıfır noktadaki Derecik kesimlerinden yıldırım hızıyla sınırı geçip ilerledi. Amedi'ye girildi Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Irak'ın kuzeyine düzenlediği kara harekatında Amedi bölgesine girdiği bildiriliyor. KYB resmi sitesine göre, Türk Silahlı Kuvvetleri sınırdaki Amedi bölgesine girdi. Türk Silahlı Kuvvetleri'ne ait savaş uçaklarının da Matin Dağları üzerinde uçtuğu kaydediliyor. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin sınırdaki Sidekan bölgesinde herhangi bir operasyon yapmadığının gözlendiği ifade ediliyor. Sınırda hareketlilik Bu arada PKK'ya yönelik sınırötesi kara haraketı başlatılırken, Diyarbakır'daki üste de hareketlilik yaşandı. Üsten dün çok sayıda savaş uçağının ve helikopterin havalandığı görüldü. Sınıra asker sevkıyatı da sürdü. Irak'ın kuzeyine yönelik başlatılan kara operasyonu nedeniyle Irak'taki teröristlerin Türkiye'ye sızmasını engellemek amacıyla Irak sınırına yakın bölgelere çok sayıda birlik yerleştirilirken, savaş uçakları ile helikopterler Irak sınırı boyunca keşif uçuşunu sürdürdürdü. 10 bin Türk askeri girdi 10 bin Türk askerinin Kuzey Irak'a giriş yaptığı belirtilirken, konuyla ilgili bir açıklama yapan Genelkurmay Başkanlığı, kara harekatının terör örgütünü tamamen etkisiz hale getirmek için başlatıldığını vurgulayarak, "Terör örgütü olup; sivillerin ve Türk Silahlı Kuvvetleri'ne düşmanca bir harekette bulunmayan yerel unsurların harekattan olumsuz etkilenmemeleri için gerekli hassasiyetin gösterilmesine devam edilecektir" denildi. Genelkurmay Başkanlığı'nın resmi internet sitesinden yapılan açıklama şöyle: "Türk Silahlı Kuvvetleri, yurtiçindeki operasyonlarına devam ederken, Irak'ın kuzeyinde üslenmiş PKK/KONGRA-GEL terör örgütü mensuplarını etkisiz kılmak ve bölgedeki örgütsel altyapıyı kullanılmaz hale getirmek maksadıyla, 21 Şubat 2008 günü saat 10:00-18:00 arasında, belirlenen hedefleri karada konuşlu uzun menzilli silahlar ve Hava Kuvvetleri'ne mensup uçaklar ile etkili bir şekilde vurmuştur. Başarıyla icra edilen ateşle taarruzdan sonra, aynı gün saat 19:00'dan itibaren Hava Kuvvetleri ile desteklenen bir sınır ötesi kara harekatı başlatılmıştır. Bugüne kadar icra edilmiş olan hava operasyonlarının devamı niteliğindeki kara harekatının hedefi, PKK/KONGRA-GEL terör örgütü olup; sivillerin ve Türk Silahlı Kuvvetleri'ne düşmanca bir harekette bulunmayan yerel unsurların harekattan olumsuz etkilenmemeleri için gerekli hassasiyetin gösterilmesine devam edilecektir." En kısa zamanda dönülecek Türk Silahlı Kuvvetleri'nin, Irak'ın toprak bütünlüğüne ve istikrarına özel bir önem verdiğinin vurgulandığı açıklamada şöyle denildi: "Türk Silahlı Kuvvetleri, planlanan hedeflere ulaşılmasından sonra, en kısa zamanda yurtiçine dönecektir. İcra edilen harekatın, bölgenin teröristler için kalıcı ve güvenli bir üs bölgesi olarak kullanılmasını önleyerek, Irak'ın istikrar ve iç barışına da katkı sağlayacağı değerlendirilmektedir. Basın mensuplarının operasyon bölgelerine girmemeleri, kendi can güvenlikleri ve harekatın emniyeti açısından önem taşımaktadır." Kara harekatına, Erdoğan-Bush görüşmesinde düğmeye basıldı Başbakan Erdoğan ile ABD Başkanı Bush, 6 Kasım'da Beyaz Saray'da yaptıkları görüşmede, TBMM'nin 17 Ekim'de TSK'ya sınır ötesi harekat yetkisi veren kararını görüştüler. Erdoğan, Bush'a yapılacak harekatın sadece PKK hedeflerine yönelik olacağını ve sivilleri kapsamayacağını bildirmişti. Yaklaşık 1.5 saat süren görüşmenin ardından yapılan açıklamalarda, karşılıklı olarak istihbarat paylaşımı gündeme gelmişti. ABD Başkanı Bush, stratejik ortakları Türkiye ile ilişkilere büyük önem verdiklerini, PKK'nın terörist bir örgüt olduğunu ve ABD'nin de düşmanı olduğunu kaydetmişti. Bush, aynı görüşmede, Türkiye'nin olası operasyonuna tepkisinin sorulması üzerine, varsayıma dayalı konuşmak istemediğini belirterek, "İstihbarat çok önemli. Kim olduklarını bilmemiz gerek. Birinci adım istihbarat paylaşımı. İyi, sağlam istihbarat olmadan bu problemi çözemeyiz. Modern teknolojiyi kullanarak bu meseleyle etkili bir şekilde başa çıkmak çok daha kolay olacaktır" diye konuşmuştu. Bu görüşmeden birkaç gün önce de ABD Dışişleri Bakanı Rice, Irak'a Komşu Ülkeler Genişletilmiş Toplantısı'na katılmak üzere Türkiye'ye gelmiş ve Cumhurbaşkanı Gül ile Başbakan Erdoğanla görüşmüştü. Bu gelişmelerin ardından Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Ergin Saygun ABD'ye giderken, kısa bir süre önce de ABD Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral James Cartwright Türkiye'ye gelerek Genelkurmay'da görüşmeler yapmıştı. Erdoğan: Operasyon öncesi Bush ile görüştüm Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Kuzey Irak'a yönelik operasyon öncesinde ABD Başkanı George Bush ile görüştüğünü açıkladı. Erdoğan, "Gece yarısı sonrasında ABD Başkanı Sayın Bush ile konuştum. Kuzey Irak'taki gelişmeler ile ilgili kendilerine gerekli bilgilendirmeyi yaptım. Bu arada Kuzey Irak yerel yönetimi ile gerekli temaslar da bulunmakta. Silahlı kuvvetlerimiz hedeflerine ulaştıktan sonra en kısa sürede geri dönecektir. Bu harekatın milletimiz, kardeş Irak halkı ve bölge barışı için hayırlı olmasın temenni ediyorum" dedi. Erdoğan, süreç içerisinde AB ve ABD ile çalışmaların sürdürülmesi gerektiğini ifade ederken, dost ve müttefik ülkeler ile birlikte çalışılması durumunda olduklarını anlattı. Başbakan Erdoğan, bu amaç doğrultusunda Irak Başbakanı Maliki ile de görüştüğünü ve yapılacak harekatı anlattığını bildirirken sözlerini şöyle sürdürdü: "Daha sonra Cumhurbaşkanımız, Cumhurbaşkanı Sayın Talabani'yi aradı ve bilgi verdi. Gece yarısı sonrasında ABD Başkanı Sayın Bush ile konuştum. Kuzey Irak'taki gelişmeler ile ilgili kendilerine gerekli bilgilendirmeyi yaptım. Bu arada Kuzey Irak yerel yönetimi ile gerekli temaslar da bulunmakta. Silahlı Kuvvetlerimiz hedeflerine ulaştıktan sonra en kısa sürede geri dönecektir. Bu harekatın milletimiz, kardeş Irak halkı ve bölge barışı için hayırlı olmasın temenni ediyorum. Harekatın planlama ve icrasında görev alan Genelkurmay Başkanı ve kuvvet komutanlarından, tugayına, subaylarından erine kadar tüm kahramanlarımızı kutluyorum. Ve en kısa sürede, en iyi soncu alarak sağ salim döneceklerine inanıyorum." Dünya basını flaştan verdi TSK'nın Kuzey Irak'ta başlattığı kara harekatı dünyada yankı buldu. BBC, "Türk askerler Kuzey Irak'a girdi" derken, Genelkurmay'ın, kuvvetlerin en kısa sürede yurtiçine döneceğini söylediğine dikkat çekti. Reuters ise, "Türkiye 10,000 askerini sınırın ötesine, PKK üslerini yok etmeye gönderdi" manşeti attı. Avusturya Devlet Televizyonu ORF'in resmi sitesinde "Türkiye, Kuzey Irak'a karşı harekâtını başlattı" haberi flaş olarak verildi. İş dünyası ve piyasaların tepkisi SP: Türkiye'nin notunu etkilemez Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standard and Poor's'un Türkiye analisti Faruk Soussa, Türk Silahlı Kuvvetleri'nce (TSK) terör örgütüne yönelik olarak başlatılan kara harekatının, Türkiye'nin kredi notunu olumsuz etkilemeyeceğini söyledi. Bu arada, yatırım bankaları da Türkiye'nin sınır ötesi harekatının mevcut ekonomik durumunu kötüleştirmeyeceğini vurguluyorlar. Kredi notu, ülkelerin borçlanma maliyetleri açısından önem taşıyor. Çağlayan'dan kararlılık mesajı Bu arada Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan, sınır ötesi harekatı kastederek, "O da yapılacak bir taraftan, ülkemiz büyük ülke, her şeyi yapacak doğal olarak" dedi. Çağlayan, "Türkiye artık bu konuda devletiyle, milletiyle, parlamentosuyla, silahlı kuvvetleriyle topyekün mücadele konusundaki kararlılığını, çok net şekilde ortaya koymuş ve bunun da gereklerini bir taraftan yapmaktadır" değerlendirmesinde bulundu. SİYASİLERİN TEPKİSİ Siyasilerden tam destek Kara harekatına AKP, CHP ve MHP'den tam destek geldi. TBMM Başkanı Köksal Toptan, "TBMM'nin vermiş olduğu sınır ötesi harekat görevlendirmesi ve yetkisini, Türk Silahlı Kuvvetleri büyük bir başarıyla şimdiye kadar yerine getirdi. Bundan sonra da kara harekatıyla yerine getirecektir" dedi. Dışişleri Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan, Yunanlı parlamenterler ve ÖDP Genel Başkanı Ufuk Uras'ı kabulünde, sınır ötesi kara harekatın 'rutin bir sürecin devamı' olduğunu söyledi. Devlet Bakanı Murat Başesgioğlu, "Terörün, ülkemizi ve sınırlarımızı tehdit etme potansiyeli tamamen ortadan kaldırılıncaya kadar operasyonlar devam edecektir" dedi. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal "Bunu sonuçlandırmak zorundayız. Ameliyatı yaparken içerde parça bırakamayız. Çok kararlı, net şekilde bu konuyu sonuçlandırmak sorumluluğu içinde olmalıyız" dedi. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "TSK unsurlarının, Kuzey Irak'ta geçici bir süre için konuşlandırılmasına ve güvenlik bölgesi oluşturulmasına gerek olduğu ortadadır" dedi. AKP Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ, Silahlı Kuvvetleri'nin başlattığı kara harekatını da başarıyla sonuçlandıracağına yürekten inandıklarını söyledi. CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol da terörle mücadelenin bir devlet politikası olduğunu kaydederek, "Ordumuz bunu yürütüyor. Birkaç kez yapılan hava harekatından sonra kara harekatı da bir zorunluluk haline geldi. Uzmanlar sadece hava harekatının yeterli olmayacağını da dile getirmişlerdir. Bu mücadelenin de pekişmesini istiyorlardı" dedi. MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, sonuç almak için TSK'nın Kuzey Irak'ta başlattığı kara harekatının gerekli olduğunu söyledi. Harekatın perde arkası ABD ile 10 gün önce kararlaştırıldı Genelkurmay Başkanlığı'nın, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Irak'ın kuzeyindeki PKK kamplarına yönelik olarak başlattığı kara harekatını, 10 gün önce ABD Ordusu'na ilettiği ortaya çıktı. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, ABD Genelkurmay Başkanı Oramiral Mike Mullen ile 11 Şubat'ta telefonla görüştü. Bu görüşme sırasında Orgeneral Büyükanıt'ın kara harekatı konusunu açması üzerine, ABD'li komutan, "Bu konuyu telefonda görüşmeyelim. Ben 2. Başkanı James Cartwright'ı Ankara'ya göndereyim" dedi. Bu konuşma sonrasında ABD Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral James Cartwright 13 Şubat günü Ankara'ya geldi. Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Ergin Saygun ve Irak'taki koalisyon kuvvetlerinin komutanı Orgeneral David Petraeus ile birlikte PKK terörüyle mücadele ve istihbarat paylaşımı konularında koordinasyonu sağlamakla görevlendirilen Cartwright'ın Ankara ziyareti bir gün sürdü. Genelkurmay Başkanlığı Karargahı'nda gece yarısına kadar süren görüşmede, Türkiye'nin bu bölgede farklı bir amacının olmadığını, kara harekatının da sadece ve sadece terörle mücadele çerçevesinde Irak'ın kuzeyindeki PKK kamplarına yönelik bir olacağı belirtildi. ABD ise harekatın sınırlı ve süreli olmasını, özellikle sivillere ve altyapıya dikkat edilmesini istedi. Bilgi ve istihbarat paylaşımından ve görüş birliğine varılmasından sonra önceki gün de kara harekatı için düğmeye basıldı. TSK, 5 hava harekatı yapmıştı TSK, 1 Aralık 2007'de gerçekleştirilen ilk sınır ötesi operasyonun ardından dün gerçekleştirilen kara harekatına kadar, Kuzey Irak'taki PKK hedeflerine yönelik 5 hava harekatı gerçekleştirdi. Operasyonlarda 330'un üzerinde hedef vuruldu. TBMM Genel Kurulu'nda 8 Ekim 2007 tarihinde hükümete 1 yıl süreyle sınır ötesi operasyonu için izin verilmesini öngören Başbakanlık Tezkeresi, 19'a karşı 507 oyla kabul edilmişti. Hükümetin aldığı yetkiye dayanarak TSK, 1 Aralık 2007 tarihinde operasyonlarını başlatmıştı. Operasyonlar Genelkurmay Başkanlığı'nın internet sitesindeki resmi verilere göre, terörle mücadele kapsamında PKK'ya karşı 1 Aralık 2007 tarihinde gerçekleştirilen ilk sınır ötesi operasyonun ardından, 16 Aralık ve 22 Aralık tarihlerinde 2 hava harekatı gerçekleştirildi. İki harekatta, Irak'ın kuzeyinde Metina, Zap, Avaşin ve Hakurk bölgelerinde 22, Kandil Dağı bölgesinde 11 olmak üzere toplam 33 adet hedef grubu (200'den fazla münferit hedef) vuruldu. 26 Aralık 2007'de büyük bir terörist grubun, Zap bölgesindeki 8 adet mağara ve barınaklarda kışı geçirmeye hazırlandığının tespit edilmesi üzerine gerçekleştirilen hava harekatında söz konusu terörist gruba ait hedefler nokta operasyonu ile vuruldu. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin 15 Ocak 2008 tarihinde gerçekleştirdiği hava harekatında, Zap-Şivi bölgesinde 4, Avaşin-Basyan bölgesinde 2 ve Hakurk bölgesinde 2 olmak üzere, sadece terör örgütünün kullandığı teyit edilmiş çok sayıda tesisi içeren, toplam 8 adet hedef grubu (yaklaşık 60 hedef) etkisiz hale getirildi. 4 Şubat 2008'de Avaşin-Basyan ve Hakurk bölgelerinde PKK'nın kullandığı tesislere yönelik gerçekleştirilen hava harekatında ise toplam 11 adet hedef grubu (yaklaşık 70 hedef), tam isabetle vuruldu. 21 Şubat 2008'de saat 10.00-18.00 arasında K. Irak'ta belirlenen hedefler karada konuşlu uzun menzilli silahlar ve Hava Kuvvetleri'ne mensup uçaklar ile vuruldu. Saat 19.00 itibarıyla da Kuzey Irak'a sınır ötesi kara harekatı başlatıldı. Bu kara harekatı 7 yıl aradan sonra yapılan ilk kara harekatı. Kuzey Irak'a en son yapılan kara harekatı ise Bülent Ecevit'in başbakan olduğu DSP, MHP ve ANAP arasında kurulan 57. Hükümet döneminde, 2001 yılında gerçekleştirilmişti. Habur Kapısı kapatıldı araç girişleri durduruldu Şırnak'ın Silopi ilçesindeki Habur Sınır Kapısı, önceki gece harekata katılan tankların dönüşü sırasında geçici bir süre trafiğe kapatıldı. Silopi ilçesindeki Hac Konaklama Tesisleri'nde konuşlanan 60'a yakın tank, Irak'ın sıfır noktasındaki Siyahkaya bölgesinde çalışmalarını tamamladıktan sonra birliğine döndü. Tam donanımlı tankların birliklerine geçişi sırasında geniş güvenlik tedbirleri alındı. KBY sitesi de Türk yetkililerinin Habur Kapısı'nı kapattıklarını duyururken bu gelişmenin kara harekatının başlamasından sonra meydana geldiğine dikkat çekti. Öte yandan Devlet Bakanı Hayati Yazıcı da kapının kapatılmadığını ancak askeri araçlara öncelik verildiğini açıkladı. dış tepkiler Irak'taki ABD kuvvetleri sözcüsü: Türkiye güvence verdi siviller zarar görmeyecek Bağdat'taki ABD kuvvetleri sözcüsü Tuğamiral Smith, TSK'nın PKK'ya karşı başlattığı kara harekatının süresinin "sınırlı" olacağının anlaşıldığını belirterek, "Türkiye, masum sivillere zarar verilmemesi için mümkün olan her şeyi yapacağı güvencesini verdi" dedi. ABD Dışişleri Bakanlığı Yardımcılığı üst düzey yetkilisi Matthew Bryza, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) Irak'ın kuzeyine sınır ötesi kara harekatı yapmasının iyi haber olmadığını söyledi. Amerikalı yetkili, Washington'un, Türk Hava Kuvvetleri'nin sivil kayıplara imkan vermemek için tam hedefi vurmasına imkan sağlamak amacıyla geçen kasımdan bu yana Irak'ın kuzeyindeki terör örgütü PKK mevzileriyle ilgili istihbaratın sağlanması konusunda Türkiye ile tam işbirliği yaptığını bildirdi. Öte yandan ABD Büyükelçiliği harekata ilişkin bir değerlendirme yapmaktan kaçındı. Büyükelçi Sözcüsü, "Genelkurmay açıklamasını gördük. Yorum yapmayacağız" dedi. uzman görüşü TEPAV Uluslararası İlişkiler Uzmanı Dr. Nihat Ali Özcan: PKK'yı olumsuz etkiler ancak bitirmez Böyle bir operasyonda baskın denilen bir faktör var. Beklenmedik zamanda ve yerde yaptığınızda karşı tarafın hareket imkanlarını sınırlıyorsunuz. Hava şartları nedeniyle PKK böyle bir şey beklemiyordu. Ancak şunu da gözden kaçırmamak lazım. Bölgenin genişliği ve derinliği bakımından bu harekattan büyük sonuçlar elde edilecek anlamına gelmiyor. Örgütün de kendisine göre stratejisi var. Birdenbire 'örgüt tamamen bitti' yaklaşım, beklentiyi yüksek tutmak hatalı olur. Operasyonun etkisi mutlaka olacaktır ancak kesin sonucu alıcı olmaz. Aynı zamanda bu harekatların ardından daha büyük resme bakmak gerekiyor. Yani bu harekat, PKK'yı eylemsizlik haline getirip sonra da bu işlerden vazgeçirmeye zorlanan bir araçtır. Gül, Talabani; Erdoğan ise Maliki ile görüştü TSK'nın Kuzey Irak'taki PKK hedeflerine karşı kara harekatı başlarken Türkiye ile Irak arasında yoğun bir telefon diplomasisi yapıldı. Cumhurbaşkanı Gül Irak Cumhurbaşkanı Talabani ile Başbakan Erdoğan ise Irak Başbakanı Maliki ile telefonla görüştü. Görüşmede ayrıca Gül'ün Talabani'nin Türkiye'yi ziyaret etmesini istediği Talabani'nin de daveti kabul ettiği belirtildi. Bu arada Talabani, sorunların kardeşlik çerçevesinde çözüme kavuşturulması amacıyla Türkiye'yi ziyaret etmeyi arzuladığını ifade etti. Maliki: Sınırımıza saygı göstersin Başbakan Erdoğan da Irak Başbakanı Nuri el-Maliki ile bir telefon görüşmesi yaptı. Irak hükümetince yapılan açıklamaya göre, görüşme sırasında Maliki, Türkiye'nin Irak'ın sınırlarına saygı göstermesini isterken mevcut sorunun askeri yolla çözülemeyeceği görüşünü de dile getirdi. Maliki, "güvenliğin ve istikrarın görüşmeler yoluyla sağlanması gereği"ne de işaret etti. Maliki'nin "Türkiye'nin güvenlik istikrarını desteklediğini vurgularken de "PKK'yı her iki ülke için tehdit ve tehlike oluşturan terörist bir örgüt" olarak nitelendirdi. Zebari: "Haberimiz yok" dedi Bu arada Irak Dışişleri Bakanı Zebari ile telefonda görüşen Reuters Haber Ajansı, Irak Hükümeti'nin herhangi bir Türk saldırısından habersiz olduğunu söyledi. Reuters'in telefonla ulaştığı Zebari, "Bu saatten sonra sınırdan gelecek herhangi bir sınır harekatını kabul etmiyoruz" diye konuştu. Dış tepkiler AB: Orantısız güç kullanmayın AB Ortak Dış Politika ve Güvenlik Yüksek Temsilcisi Javier Solana, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) terör örgütüne yönelik Irak'ın kuzeyindeki kara harekatının Ankara'nın güvenlikle ilgili kaygılarını gidermek için en iyi yol olmadığını söyledi. AB Savunma Bakanları toplantısı için dönem başkanı Slovenya'da bulunan Solana, "Türkiye'nin kaygılarını anladıklarını, ancak harekatın en iyi yanıt olmadığını düşündüklerini" belirtti. Solana, "Irak'ın toprak bütünlüğünün AB için çok önemli olduğunu" da ifade etti. Avrupa Komisyonu'nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Olli Rehn'nin sözcüsü Krisztina Nagi de "Biz bu durumu başından beri takip ediyoruz. AB, Türkiye'nin vatandaşlarını terörist saldırılardan koruma ihtiyacını anlıyor. Türkiye'nin bu çerçevede orantısız güç kullanmamasını insan haklarına ve uluslararası hukuk kurallarına uygun davranmasını bekliyoruz. Bizler uluslararası arenada Türkiye'ye her zaman yardımcı olma taraftarıyız" dedi. Zamanlaması doğru bir harekat Zafer Atay 10 bin Türk askerinin dün Kuzey Irak'ta bölücü terör örgütünün mevzilerine karşı giriştiği hareket zamanlama açısından çok mükemmeldir. Aralıktan bu yana beşincisi gerçekleştirilen hava harekatı ile terör örgütünün gerek maddi, gerekse moral olanakları büyük ölçüde zarar görmüştür. Geçen süre içerisinde Türkiye'nin operasyonları başta ABD olmak üzere, bütün dünya tarafından desteklenmektedir. Avrupa Birliği de bölgedeki ülkeler de Türkiye'nin terör odaklarına dönük hava harekatı konusunda hiçbir sert çıkış yapmamaştır. Kuzey Irak Yönetimi'nin zaman zaman sert görünüşlü tavrı dikkatle incelendiği zaman, kendi iç kamuoyuna dönük bir düşüncenin dışına çıkmamaktadır. Bugün bile Kuzey Irak Yönetimi lideri Mesut Barzani operasyon bölgesine gitmiş, ama peşmerge güçlerine Türk askerleri ile çatışmama konusunda kesin emir vermiştir. Bunu da Barzani'nin örtülü bir desteği, en azından çok gönülden olmasa da harekatı desteklediğinin bir işareti kabul edebiliriz. Yukarıda da belirttiğimiz gibi harekat tam zamanındadır. Nitekim Irak'taki ABD komutanlığı desteğini bildirmiştir. Avrupa Birliği, sivillere zarar gelmemesi konusunda Türkiye'nin gerekli hassasiyeti göstereceğine inandığını belirtmiştir. Kısacası şu ana kadar kara harekatına karşı çıkan yoktur. Bu, Türkiye için büyük avantajdır. Kara harekatı, Genelkurmay bildirisinde de belirtildiği gibi hedeflere ulaşıldıktan sonra sona erecektir. Bunun sonrası vardır. Hükümet hiç gecikmeden Güneydoğu Anadolu için gerçek bir ekonomik ve sosyal reformları içeren bir paket hazırlamak zorundadır. Sık sık devletin terör ile mücadelesine karşı çıkan DTP'lilere de görev düşmektedir. Eğer terör örgütüne sözlerini geçiriyorlarsa, bir an önce PKK'nın silahlarını teslim ederek devletin adaletine sığınmalarını sağlamalıdırlar. Kan dökmek böyle önlenir. Aynen Kuzey İrlanda'da IRA için yapılanlar gibi.