”Kayıt dışılığı bitirmek için halka arz en büyük mekanizma”

Hisarcıklıoğlu, kayıt dışını bitirmeden Türkiye'de demokrasinin kalitesinden bahsedebilmenin mümkün olmadığını söyledi

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İSTANBUL - Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, kayıt dışılığı bitirmek için halka arzın en büyük mekanizma olduğunu belirterek, "Bugün maalesef demokrasimizin kalitesinden de şikayetçiyiz. Kayıt dışını bitirmeden Türkiye'de demokrasinin kalitesinden bahsedebilmek mümkün değil" dedi.

Halka Arz Seferberliği konulu toplantıda konuşan Hisarcıklıoğlu, amaçlarının reel sektörün gelişimini sağlarken sermaye piyasalarını büyütmek ve derinliğini artırmak olduğunu söyledi.

Hisarcıklıoğlu, Türkiye'de sermaye birikiminin az olduğunu, bu nedenle mali sistemin batıdaki örneklerine göre daha küçük hacimlerde çalışmak durumunda bulunduğunu anlattı.

Türkiye'de gerek menkul gerekse gayrimenkul anlamında geniş birikim de mevcut olduğuna işaret eden Hisarcıklıoğlu, "Ama bu geniş birikimler maalesef sermayeye dönüşememektedir. Müthiş bir gayrimenkul stokumuz var ama pek çoğu tapusuz. Dünyanın en büyük altın stoklarından birine sahibiz ama yastık altında tuttuğumuzdan ülkemiz ekonomisine pek bir faydası olmuyor" dedi.

Hisarcıklıoğlu, öte yandan kamu idaresinde geçmişte yaşanan bazı olumsuz uygulamalar neticesinde finansal varlıkların önemli bir kısmının da yurt dışında tutulduğunu söyledi.

Rifat Hisarcıklıoğlu, "Yurt içindeki ticaretin hacmi 160 milyar dolar iken mali kesim hariç özel sektörün yurt dışı kredi hacminin 100 milyar dolara ulaşmış olmasının bir nedeni de muhtemelen budur. Elimizdeki varlıkları sermayeye dönüştüremediğimiz için hem tasarruf sahiplerimiz kaybediyor hem mali piyasamızı büyütemiyoruz hem de şirketlerimize yeterli finansman imkanlarını sağlayamıyoruz. Yeterli büyüklüğe ulaşamayan şirketlerimiz artan rekabet karşısında maalesef kaybedenler arasına girmektedir" diye konuştu.

"Kötü tecrübelerden muhakkak gerekli dersler çıkartılmalıdır"

Özellikle küçük tasarruf sahiplerinin mağdur olmamasının sağlanması gerektiğini belirten Hisarcıklıoğlu, şunları kaydetti:

"Sermaye piyasalarında geçmişte yaşadığımız kötü tecrübeler yabancıları ürkütmüş ve kaçırmıştır. Yatırımcıların mağdur olması da piyasaya karşı güvensizliğin en önemli nedenidir. Tasarruf sahibini hor gören bir anlayış sermaye kıtlığının en önemli sebeplerinden de biridir. Bu yüzden tasarruf sahiplerimiz altın, gayrimenkul, yabancı para gibi ekonomiye doğrudan katkısı sınırlı alanlarda yatırımlarını yönlendirmektedir. Tasarruflar mali sisteme gelip sermayeye dönüşmeyince özel sektöre de yeterli mali destek sağlanamamaktadır. Kaldı ki kamunun yüksek borçlanma ihtiyacı zaten kısıtlı olan fonların büyük bir kısmını da yutmaktadır şu son dönemde gördüğümüz gibi.

Sonuç olarak bu piyasaların sağlıklı, adil rekabet koşulları içinde çalışması öncelikli hedefimiz olmalıdır. Aksi halde artacak halka arzlardan istenen fayda da elde edilemeyecektir. Sermaye piyasası geçmişte yaşanan kötü tecrübelerden muhakkak gerekli dersleri çıkarmış olarak yatırımcıları koruyucu ve bilgilendirici tedbirleri en sıkı şekilde uygulamalıdır."

"Bürokratik işlemler basitleştirilmelidir"

Halka açılma sürecinde bürokratik işlemlerin basitleştirilmesi gerektiğini söyleyen Hisarcıklıoğlu, "Maalesef burada da şikayetimiz var. Aynı dosyayı SPK inceliyor, sanki o yetersizmiş gibi bir de İMKB inceliyor. Çift dikiş gidiyoruz. SPK bu işi yeterince yapamıyorsa ona göre sistemi kurgulamamız lazım, ama bir yerin yapıyor olması lazım. Muhakkak bunun teke indirilmesi lazım ki benim elde etmiş olduğum izlenimlere göre bununla ilgili çalışma yapıldığını biliyorum. Bir an önce sonuçlanmasını bekliyorum" dedi.

Halka açılan bir şirket için 3 bin sayfa mevzuatı da basitleştirmek gerektiğine işaret eden Hisarcıklıoğlu, "3 bin sayfa mevzuat hiçbirimizi teşvik etmez, tam tersine uzaklaştırır. Basitleştirilmiş ama muhakkak denetimleri de içerecek" şeklinde konuştu.

Halka arzların sadece sermaye artırımı yoluyla sınırlandırılmasının faydalı olacağını belirten Hisarcıklıoğlu, halka açık şirketlerde ortaklara dağıtılan kar paylarının daha düşük vergilerle temin edilmesini hep beraber ortak talep doğrultusunda götürüyor olmaları gerektiğini söyledi.

Hisarcıklıoğlu, halka açıklık oranı ne kadar yüksek olursa piyasadaki dalgalanmanın da o kadar az olduğunu, yüksek tutulmasının sağlanması gerektiğini vurguladı.

"Ticari şirketlerle beraber yaklaşık 1 milyon 300 bin şirket var"

Başarının ölçüsünün halka arz sayısından geçtiğini ifade eden Hisarcıklıoğlu, "Hedefi koyduk, 2023'te 10 bin şirketin halka arzı. Türkiye'de 217 bin tane üreten tesis var. Ticari şirketlerle beraber yaklaşık 1 milyon 300 bin şirket var. Daha o kadar derinlik var ki" dedi.

Devletin kayıt dışılıkla mücadele projesi olduğuna da değinen Hisarcıklıoğlu şunları kaydetti:

"En kolay mekanizma da bu, yemi ver balığı yakala. 'Vay denetim', 'şöyle böyle yapacağım', 'adil miydi değil miydi?'... hepimizin kafasında soru işareti. Al sana kayıt dışılıktan şikayetçiysen, halka arz en büyük mekanizma kayıt dışılığı bitirmek için. Kayıt dışılığı bitirmek ülkemizin zenginliğini oluşturacak bu şirketlerin özellikle gelecekteki büyümelerini sağlayacaktır.

Bugün maalesef demokrasimizin kalitesinden de şikayetçiyiz. Kayıt dışını bitirmeden Türkiye'de demokrasinin kalitesinden bahsedebilmek mümkün değil. Kayıt dışı olduğu sürece demokrasinin kalitesini artırabilmek mümkün değil. Hadi bakalım hanginiz babayiğitseniz gelin bugün hesap sorun bakalım oy verdiklerinizden. Hesap veremeyen hesap soramaz. Ben hesabımı verebileceğim ki hesap sorabileceğim.

Sadece şirketlere bedava para temin etmek değil Türkiye'de geleceğin teminatı olan çocuklarımızın daha mutlu, üretken, şeffaf, hesap verebilir ve herkesin eşit ortamda yarıştığı bir Türkiye'de yaşamak istiyorsak işte bunun geçtiği mekanizmalardan biri bu. Bu fırsatı iyi değerlendirelim."