"Konutta alıcı lehine çok avantajlı bir dönemdeyiz"
Polat Holding Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Polat gayrimenkul sektörünü değerlendirdi.
Polat Holding Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Polat, “Konut için alıcı lehine çok avantajlı bir dönem” olduğunu öne sürdü. Polat, doğru projelerden alınacak konutların döviz, altın ya da enflasyona göre çok daha yüksek getiri sağlayacağı görüşünü savundu.
“65 yılda 1000’den fazla konut projesi bitirmiş olan bir grubun başkanı olarak konuşuyorum” diyen Polat gayrimenkul sektörü ile ilgili şu görüşlerini paylaştı:
“Gayrimenkul sektörü sıkıntılı bir dönem yaşıyor. Tabii bu her bölge için geçerli değil. Belirli bölgelerde sıkıntılar daha yoğun. Maalesef, hala inşaatın bedelini belirleyen ağırlıklı olarak arsa. Özellikle İstanbul’da arsa üretmede yaşanılan sorunları herkes biliyor. Dolar, Türk Lirası karşısında hızla değer kazandı. Ancak konut fiyatlarında bir yükselme yok. Aksine fiyatlar geriledi. Emlak almak için en iyi zaman. Konutta alıcı lehine çok avantajlı bir dönem.”
"Gayrimenkulün kazancı hep önde"
“Birçok insan dolarda durmayı tercih ediyor. Şu noktadan sonra niye duruyorlar anlamıyorum” diyen Adnan Polat, şunları söyledi: “Enflasyon, döviz ya da altın… Hangi yatırım aracı açısından bakarsanız bakın. Gayrimenkulün sağladığı getiriyi hiç biri sağlamıyor. Bu hemen her dönemde böyle oldu. Biz 1990’ların sonunda Fulya’da o dönem İstanbul’un ilk akıllı binası Polat Tower’ı yaptık. Daireleri 400 bin dolardan satmaya hazırlanırken, önce deprem sonra peş peşe gelen ekonomik krizler nedeniyle 200 bin dolardan sattık. O sırada da kurlar hayli oynaktı. Ancak projenin bittiği gün, daire fiyatlarının yeniden 400 bin dolara çıktı. Yani o gün satın alanlar yüzde 100 kazançlı çıktı. Şimdi iddia ediyorum, Piyalepaşa projemiz için de aynısı yaşanacak. Bu projemizde yola çıkarken, 3 yıl önce, metrekare fiyatını 4 bin dolar olarak planladık. Ancak şimdi 2500 dolarlara kadar çekildi fiyat. Ben emimin, bu projemiz de bittiğinde değeri yine 4 bin dolar olacak.”
Piyalepaşa’da 470 daire satıldı
Piyalepaşa Gayrimenkul Genel Müdürü Kaan Yücel de soru üzerine, “İlk etapta 500 daire olduğunu bunun 470’ini sattıklarını kaydetti. Piyalepaşa İstanbul’un konut, rezidans, ofis, otel ve alışveriş sokağından oluşan çok özel bir karma kullanım projesi olduğunu kaydeden Yücel, “Projenin yaklaşık yarısını sattık. Şimdi de ikinci etapta 200 dairenin satışına başladık. Kademe kademe 2020’ye kadar gidecek” diye konuştu.
Piyalepaşa projesine hangi kesimlerin daha çok ilgi gösterdiği yönündeki soruyu da, “Hastanelere olan yakınlığı nedeniyle projeden çok sayıda doktorun ev aldığını” söyleyen Polat, “değişik kesimlerden ilgi var. 550 metre uzunluğundaki alışveriş sokağı iyice ortaya çıkmaya başladı. Biz AVM sevmiyoruz. AVS seviyoruz. 140’a yakın dükkan yer alacak o sokakta. 9 salonlu sinema var. İlgide bunlar da önemli” dedi.Polat Holding Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Polat, “Konut için alıcı lehine çok avantajlı bir dönem” olduğunu öne sürdü. Polat, doğru projelerden alınacak konutların döviz, altın ya da enflasyona göre çok daha yüksek getiri sağlayacağı görüşünü savundu.
“65 yılda 1000’den fazla konut projesi bitirmiş olan bir grubun başkanı olarak konuşuyorum” diyen Polat gayrimenkul sektörü ile ilgili şu görüşlerini paylaştı:
“Gayrimenkul sektörü sıkıntılı bir dönem yaşıyor. Tabii bu her bölge için geçerli değil. Belirli bölgelerde sıkıntılar daha yoğun. Maalesef, hala inşaatın bedelini belirleyen ağırlıklı olarak arsa. Özellikle İstanbul’da arsa üretmede yaşanılan sorunları herkes biliyor. Dolar, Türk Lirası karşısında hızla değer kazandı. Ancak konut fiyatlarında bir yükselme yok. Aksine fiyatlar geriledi. Emlak almak için en iyi zaman. Konutta alıcı lehine çok avantajlı bir dönem.”
"Gayrimenkulün kazancı hep önde"
“Birçok insan dolarda durmayı tercih ediyor. Şu noktadan sonra niye duruyorlar anlamıyorum” diyen Adnan Polat, şunları söyledi: “Enflasyon, döviz ya da altın… Hangi yatırım aracı açısından bakarsanız bakın. Gayrimenkulün sağladığı getiriyi hiç biri sağlamıyor. Bu hemen her dönemde böyle oldu. Biz 1990’ların sonunda Fulya’da o dönem İstanbul’un ilk akıllı binası Polat Tower’ı yaptık. Daireleri 400 bin dolardan satmaya hazırlanırken, önce deprem sonra peş peşe gelen ekonomik krizler nedeniyle 200 bin dolardan sattık. O sırada da kurlar hayli oynaktı. Ancak projenin bittiği gün, daire fiyatlarının yeniden 400 bin dolara çıktı. Yani o gün satın alanlar yüzde 100 kazançlı çıktı. Şimdi iddia ediyorum, Piyalepaşa projemiz için de aynısı yaşanacak. Bu projemizde yola çıkarken, 3 yıl önce, metrekare fiyatını 4 bin dolar olarak planladık. Ancak şimdi 2500 dolarlara kadar çekildi fiyat. Ben emimin, bu projemiz de bittiğinde değeri yine 4 bin dolar olacak.”
Piyalepaşa’da 470 daire satıldı
Piyalepaşa Gayrimenkul Genel Müdürü Kaan Yücel de soru üzerine, “İlk etapta 500 daire olduğunu bunun 470’ini sattıklarını kaydetti. Piyalepaşa İstanbul’un konut, rezidans, ofis, otel ve alışveriş sokağından oluşan çok özel bir karma kullanım projesi olduğunu kaydeden Yücel, “Projenin yaklaşık yarısını sattık. Şimdi de ikinci etapta 200 dairenin satışına başladık. Kademe kademe 2020’ye kadar gidecek” diye konuştu.
Piyalepaşa projesine hangi kesimlerin daha çok ilgi gösterdiği yönündeki soruyu da, “Hastanelere olan yakınlığı nedeniyle projeden çok sayıda doktorun ev aldığını” söyleyen Polat, “değişik kesimlerden ilgi var. 550 metre uzunluğundaki alışveriş sokağı iyice ortaya çıkmaya başladı. Biz AVM sevmiyoruz. AVS seviyoruz. 140’a yakın dükkan yer alacak o sokakta. 9 salonlu sinema var. İlgide bunlar da önemli” dedi.
"Yabancı gittiği gibi gelecek"
Adnan Polat ile sohbet sırasında, bir süredir bozulan algı nedeniyle yabancı yatırımcıların Türkiye’ye ilgi göstermedikleri konusu gündeme geldi. Polat şu değerlendirmeyi yaptı: “Yaşanan sıkıntının uzun sürmeyeceğini düşünüyorum. Türkiye her anlamda vazgeçilmez. Yabancı yatırımın adresi yine Türkiye olacak. Hani Atatürk’ün, Boğaz’da demirlemiş düşman gemilerine bakıp, 'geldikleri gibi giderler' tarihi sözü vardır. Ondan esinlenerek ben de “gittikleri gibi gelirler” diyorum. Özellikle Avrupa’nın Türkiye’den vazgeçme lüksü olamaz. Tabii, Türkiye’nin de aynı şekilde... Kriz dönemleri olur zaman zaman. Sonra da uzlaşma gelir. Türkiye elinde farklı alternatifler olduğunu dünyaya gösterdi. Mesela Rusya, İran ve Çin ile son dönemde yaşananlar bunun bir ifadesi... Bakın Türkiye’ye… Konumu çok özel, jeopolitik olarak vazgeçilmez. Batı ile ilişkiler mutlaka düzelecek.”