Körfez dalgaya değil, getiriye bakar KOBİ'ler murabaha fırsatını yakalasın / Küçük şirketler Körfez'den rahat borçlanır

Körfez dalgaya değil, getiriye bakar KOBİ'ler murabaha fırsatını yakalasın / Küçük şirketler Körfez'den rahat borçlanır

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Avrupa piyasalarından likidite sağlamanın zor olduğu bir dönemde özellikle Türk KOBİ'lerinin murabahalar yoluyla Körfez'den kaynak sağlama şansının yüksek olduğunu anlatan Citi Global İslami Bankacılık Grup Başkanı Hulusi Horozoğlu, Körfez yatırımcısının bir piyasaya ilk giren ve son çıkan yatırımcı olduğunu anlattı. Horozoğlu, "Geçen seneki dalga da bu seneki dalgada da Türk piyasasından çıkmadılar. Türk KOBİ'leri Körfez'den murabaha (İslami sendikasyon) yoluyla kendilerine likidite penceresi açabilir" dedi. Citi Global İslami Bankacılık Grup Başkanı Hulusi Horozoğlu, 2007 yılında Türkiye'de 10'dan fazla işlem ile Türk şirketlerine 500 milyon dolar civarında kaynak sağladıklarına dikkat çekerek ilk altı ayda da yaklaşık 200 milyon dolarlık işlemi tamamlamayı öngördüklerini ifade etti. Horozoğlu, bu yıl sonunda da hedeflerinin 2007 rakamlarına ulaşmak olduğunu belirtirken "2007 hem sukuk (İslami tahvil) hem de murabaha tarafında inanılmaz büyümelerin yaşandığı bir yıldı. 2005, 2006 ve 2007'de rekor büyümeler, yeni ürünler, uzun vadeli yüksek miktarlı işlemler kaydedildi. 2007'de sukuk hacmi neredeyse 50 milyar dolara murabaha hacmi ise 42-43 milyar dolar seviyelerine geldi. Artış yüzde 100 seviyesindeydi" bilgisini verdi. Uluslararası piyasaya ilk defa çıkanlar var Bu senenin başında ise dünya piyasalarında yaşanan volatilitenin sukuk tarafında fiyat düzeyini etkilediğini kaydeden Horozoğlu, fiyata hassas şirketlerin doğal olarak daha yüksek fiyattan borçlanmamayı tercih ettiğini aktardı. Fakat piyasanın önümüzdeki dönemde katlanarak büyümeye devam edeceği tahmininde bulunan Horozoğlu şöyle konuştu: "Bizim geçen ve daha evvelki yıllarda yaptığımız işlemlere baktığınızda genellikle uluslararası piyasalara çıkmamış daha küçük ve orta ölçekli şirketler olduğunu görürsünüz. Tecrübelerimiz bize küçük şirketlerin Körfez'den çok rahat borçlanabileceğini gösteriyor. Yaptığımız işlemler bu şirketlerin hemen hemen hepsinin uluslararası piyasalara ilk defa çıktıkları işlemler olmuş. Bu şirketlerin bir çoğu da aslında Avrupa piyasasına çıksalar bu vade ve fiyat seviyelerini hatta bu yatırımcı ilgisini yakalayamayacak şirketler. KOBİ'lerin İslami finansman yoluyla murabaha kredileri tarafında Türkiye'de çok ciddi bir pencere açabileceğini düşünüyorum." Körfez yatırımcısının sektör ve ölçek ayrımı gözetmediğini sadece şirketin ve sektörün potansiyeline baktığını anlatan Horozoğlu, demir-çelik, tekstil, perakende, IT ve leasing sektöründeki şirketlerin murabahalarına aracılık ettiklerini aktardı. Körfez'in Türkiye'ye ayrı bir güveni var Körfez yatırımcılarının Türkiye, Pakistan, Endonezya ve Malezya gibi ülkelerdeki yatırımlara sıcak baktığını ama bunun arkasında salt Müslüman ülke faktörünün olmadığını söyleyen Horozoğlu, "Körfez yatırımcısı Almanya, Macaristan, Slovakya, Meksika, Kore ve diğer pek çok Müslüman olmayan ülkede yaptığımız ilk İslamic sendikasyonlara da yoğun ilgi gösterdiler. Türkiye yakın ve bu yatırımcıların Türk şirketleri ile doğal bir ticari ilişkisi var. Türkiye'yi ülke riski olarak iyi analiz etmiş durumdalar. Onlarca yatırımcı ile görüşüp onlarca ülkeden onlarca işlem yapıyoruz. Ama Türkiye'ye ayrı bir güvenleri olduğunu görüyoruz. Körfez yatırımcısı geçen yılki dalgalanmada da bu yılki dalgalanmada da Türkiye'den çıkmış değil. Bu yatırımcılar ilk giren ve son çıkan yatıırmcılardır. Herhangi bir volatilitede fiyatı biraz yukarı çekerler" diye konuştu. Körfez yatırımcılarının günden güne Türkiye'ye tahsis ettiği yatırımlarını arttığını gördüklerini vurgulayan Horozoğlu, "Türkiye'de şu olmuş bu olmuş demeden Türkiye'ye hâlâ yatırım yapmak isteyen yatırımcılar var" dedi. İslami işlemlere daha Çok yatırımcı geliyor Bir çok İslami finans ürünü olmasına karşın vergi avantajları nedeniyle en çok murabaha ve sukuk işlemi yapıldığını belirten Horozoğlu, bir murabahanın en çok yatırımcı buluşturan sendikasyon işlemi olduğunu ifade etti. "Bir murabahaya sadece Körfez değil, Avrupa ve ABD'li bankalar ve yatırımcılarda katılır" diyen Horozoğlu şunları söyledi: "Herhangi bir sukuk veya murabaha işleminde yatırımcı bazını maksimize etmek mümkün. Sukuk işlemlerinin yatırımcı dağılımına baktığınızda yüzde 40-50'si Körfez'den geliyorsa yüzde 30'u Avrupa'dan yüzde 20'si Asya'dan gelir. Fiyat olarak Avrupa piyasalarındaki bir işlemden farklı değildir. Bu işlemlerde bazı şirketler fiyat avantajıda yakalayabilir ama esas yatırımcı çeşitliliği sağlanır ve daha uzun vadeli kaynak elde edilebilir. Çünkü bu yatırımcılar uzun vadeli yatırımı da sever." Avrupalı ve ABD'liler Körfez'de fırsat arıyor KOBİ'lerin uluslararası piyasalardan borçlanırken büyük ölçekli firmalara göre daha fazla fiyat ödemek zorunda kaldığını hatırlatan Horozoğlu, İslami likiditenin doğru risk yapısının doğru fiyatla buluştuğu işlemlere katılmayı sevdiğini belirterek "Cirosu 150-200 milyon dolar olan şirketlerin işlemlerine bile rahatlıkla katılabiliyorlar. Bugün diğer piyasalardan borçlanmakta zorlanan veya yatırımcı çeşitliliği sağlamak isteyen Avrupa ve ABD'li şirketlerin birçoğu şu anda Körfez'de ne yapabiliriz diye bakıyor" ifadelerini kullandı. Şu anda o likiditeden faydalanmayı önemli gördüğünü söyleyen Horozoğlu, "Krizler olsa bile Ortadoğu'daki likidite şirketler için önemli bir çekicilik yaratıyor" İşlemde, şirketi Citi'de destekliyor Citibank murabaha kredilerinde düzenleyici olarak rol alıyor. Bir murabaha kredisi almak veya sukuk ihraç etmek için Citibank müşterisi olmaya gerek yok. Mesela murabaha sendikasyonlarında da Citi 25 milyon dolarlık işlemde 5 milyon dolar, 50 milyon dolarlık işlemde 10 milyon dolar seviyelerinde katılım yapabiliyor. İşlem 6-8 hafta içinde kapanıyor. Murabaha vadeli mal alımı veya satımına dayalı bir yapı. Dolayısıyla işlemin mutlaka bir varlık veya mal alım satımına dayanması gerekiyor. Bakan Mehmet Şimşek'in sunumundan etkilendiler Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Şimşek'in Körfez yatırımcılarını dolaştığını da hatırlatan Hulusi Horozoğlu, "Yatırımcıların Bakan Şimşek'in sunumlarından etkilendiğini gördük. Yatırımcılarla direkt ilişki kurmak çok önemli. Türkiye yatırım yapacak bir yatırımcı için yüksek potansiyel ve geri dönüşler sunan bir ülke" dedi. Derindere murabaha işlemi ödül aldı İslami finansman piyasasının önde gelen yayın organı Islamic Finance News, Derindere Turizm Otomotiv San. Tic. A.Ş'ye Citi liderliğinde sağlanan 60 milyon dolarlık İslami sendikasyonu, "Türkiye'de Yılın İşlemi" seçildi. Derindere'nin 60 milyon dolarlık 5 yıl vadeli İslami sendikasyon işlemi, bir Türk şirketi için şimdiye kadar gerçekleştirilen en uzun vadeli İslami sendikasyon kredisi oldu. Hulusi Horozoğlu: "Citi liderliğinde düzenlenen ve 50 milyon dolarla piyasaya çıkılan sendikasyon kredisi, özellikle Ortadoğu ve Avrupa'daki finansal kurumların yoğun ilgisiyle 87.5 milyon dolar seviyesinde talep topladı ve 60 milyon dolar seviyesinde kapandı" dedi. Citi'nin Türkiye'de yaptığı son işlem ise Yıldız Sunta'nın murabaha kredisi oldu. MDF, MDF Lam, Laminat Parke üretimi konusunda 28 yıldan beri faaliyet gösteren Yıldız Sunta 26 milyon dolarlık muraba alırken vadesi 2 yıl oldu.