Korozo, ambalajda Avrupa 10'unculuğunu hedefliyor

Ambalaj üreticisi Korozo, Avrupa’da Avrupalı’lardan pay kaparak, kıtanın en büyük 10 ambalaj şirketi arasına girmeyi hedefliyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

 

 

 
 
Mehmet FİLOĞLU
 
İSTANBUL - Kurulduğu 1973'ten bu yana ihracatı ön planda tutan ambalaj üreticisi Korozo, alanında Avrupa'nın ilk 10 firması arasında girmeyi hedefliyor. 2012'yi yüzde 90'ı Avrupa'ya olmak üzere 150 milyon dolar ihracat ve 500 milyon lira ciroyla kapatan şirket, 2013'te ise 20 milyon euroluk yatırımla kapasitesini yüzde 25 artırarak, 100 bin tona çıkaracak. Yeni fabrikada, gıda ürünlerinin raf ömürlerini uzatan 9 katlı ambalajların da yer aldığı yenilikçi ürünler üretilecek. Şirket bu sayede doymuş olan Avrupa pazarında yerli üreticilerden pay kapmayı hedefliyor.
Türkiye'de ise gözler kullanım oranı 30 yılda ancak yüzde 20'lere getirilmiş olan çöp poşeti alanına çevrilmiş. Şirketin bu alandaki en büyük rakibi, diğer üreticiler değil, alışveriş poşetleri. Korozo Grup Genel Koordinatörü Jeki Mizrahi, gelişmiş ülkelerde marketlerde bedava poşet vermenin artık kalmadığını belirterek, Türkiye'de de bu yöntem değişince poşet kullanımının bir anda 10'da bir düşeceğini, çöp poşeti kullanımının ise yaygınlaşacağını ifade etti.
 
Alışveriş poşeti de bir aşama
İnsanların çöplerinden kurtulmaları değişmesi için uzun zaman alan bir kültür. Mizrahi, ilk çöp poşeti ürettikleri 1981 yılında atmak için poşetlerin bile kullanılmadığını söyleyerek, "Çöpler doğrudan çöp kovalarının içine atılır ve doğrudan kovadan çöp tenekesine atılırdı. Sonra da kova yıkanırdı. Bunu düşününce çöpler için alışveriş poşeti kullanmak da önemli bir aşama. İnsanlar çöplerini biriktirmeyi öğreniyor" dedi. Şu anda 5 haneden yalnızca birinde çöp torbası kullanıldığını aktaran Mizrahi, "Yaygınlaşmasındaki en büyük engel, Türkiye'de hala çöpe para verilir mi mantığının hakim olması. Ancak bir ailenin aylık çöp torbası gideri en fazla 2-3 lira" dedi. 
 
Bedava poşet devri bitti
Gelişmiş ülkelerde bedava alışveriş poşeti verilmesinin büyük ölçüde bittiğini aktaran Mizrahi, "Bedava verilince insanlar işine yarasın yaramasın fazlasıyla alıyorlar. Ancak bu ücretli olursa bunun tüketimi düşer. Bu sayede de çevresel sorunlar azalır ve geri toplama işi kolaylaşır" dedi. Alışveriş poşetini yasaklamanın bir çözüm olmayacağını savunan Mizrahi, "Bu yüzden geri dönüşümü ve kontrollü tüketimi sağlayacak olan bedelli bir sistemi öneriyoruz. Bu tip kullanım da eninde sonunda gelecek. Şu anda çöpleri biriktirmeyi öğrenme aşamasındayız. İleri de gıdalarla, ambalaj atıklarını ayrı ayrı atma bilincinin yayılmasını arzu ediyoruz" diye konuştu.
 
Avrupa'da kendini yenilemeyenler eleniyor
Ambalaj sektörünün teknolojik gelişimini hızlı bir şekilde sürdürdüğünü ifade eden Mizrahi, yeni yatırım yapmadan, yeni ürün geliştirmeden hiçbir firmanın uzun süre ayakta kalamayacağını savundu. Bugün Avrupa gibi bu alanda hiç büyümeyen bir sektörde büyümenin ancak farklılaşmayla olabileceğini belirten Mizrahi, "Bunu yapmayanlar kapanıyor. Biz de yeni ürünlerde gelişiyoruz. Bugün Avrupa'da kullanılan ambalajın sadece yüzde1'ini biz veriyoruzdur. Yani pazar büyümese bile bizim için daha gidecek çok yol var" dedi.
 
Tesco, poşeti 1 sterline satıyor
 
Mizrahi, İngiltere'de Tesco için ürettikleri büyük ve dayanıklı poşetlerin kullanım şeklini şöyle açıklıyor: "Orada depozitolu poşet satılıyor. Bunun ismine 'Back For Life' dediler. Torbayı kasa önüne geldiğinizde size 1 sterline satıyorlar. Ondan sonra bu torba eskiyince yerine yenisini bedava veriyor. Sürekli olarak torbanız yenileniyor. Bu geri kazanımı sağlıyor. Çöpe atılmıyor o torba. Parayla da olduğu için onu birkaç kere kullanıyor. Böylelikle dönüşümü sağlanıyor. Hem daha az torba kullanılıyor hem de geri dönüşümü sağlanıyor."
 
1981'de çöp torbası üretmek cesaret işiydi
 
Şirketin bireysel kullanıcılara yönelik markası Koroplast'in tarihi 1981'e dayanıyor. Mizrahi, 1981 öncesi yurtdışında katıldıkları fuarlarda bu ürünlerin yurtdışında kullanıldığını gördüklerini belirterek, "O dönemler çöp torbası üretmek cesaret işiydi. İlk olarak Migros bize raflarını açtı. Belirli, Avrupa'ya gidip gelen kesim kullanmaya başladı önce. Zamanla bunun yaygınlaşması için çöp tiyatroları kurduk. Eğitime önem verdik. İlkokullarda çocuklara anlattık. Bu sayede çok ağır aksak da olsa kullanım başladı. Ancak yine de 30 yılda gelinen nokta yüzde 20'ler olmamalıydı. Avrupa'da bu oran yüzde 70'lerde" dedi.