Kredi Garanti Fonu'na Hazine desteği

Tasarıyla, firmalara kredi garantisi sağlamak üzere 1 milyar liraya kadar nakit kaynak aktarılacak ve/veya özel tertip Devlet İç Borçlanma Senedi (DİBS) ihraç edilecek.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ANKARA - Kredi Garanti Fonu'na Hazine desteği sağlayan yasa tasarısı, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda kabul edildi.

Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanun Tasarısı, firmaların küresel mali kriz ile daralan finansman imkanlarının artırılması ve kredi sisteminin etkin şekilde işlemesine katkı sağlanması amaçlıyor.

Tasarıyla, firmalara kredi garantisi sağlamak üzere 1 milyar liraya kadar nakit kaynak aktarılacak ve/veya özel tertip Devlet İç Borçlanma Senedi (DİBS) ihraç edilecek. İhraç edilecek özel tertip DİBS için Hazine Müsteşarlığı bütçesine tertip açmaya ve bu tertibe 1 milyar liraya kadar ödenek aktarmaya Maliye Bakanı yetkili olacak.

Bankaların, bu sistemin etkin çalışmasına katkı sağlaması için düzenleme yapılan tasarıya göre, kredi garantisi veren kredi garanti kurumlarında bankaların sahip oldukları paylar, Bankacılık Kanununun "genel müdür ve yardımcıları", "krediler", "risk grubu", "dahil olunan risk grupları ve mensuplara kredi kullandırma koşulları", "karşılıklar ve teminatlar", "kredi sınırları" ve "ortaklık paylarına ilişkin sınırlamalarla" ilgili hükümleri dikkate alınmayacak. Bankaların, bu kuruluşlara katkıda bulunmalarını teşvik edecek düzenlemeye göre, kredi garantisi veren kredi garanti kurumlarında, pay sahibi olacak bankaların genel müdür veya yardımcıları yer alabilecek.

Ortaklık payları, kredi olarak sayılan işlemler arasında yer almayacak. Böylece söz konusu ortaklık payları için bankaların ilave bir maliyet üstlenilmesi önlenmiş olacak.

Nakit kaynak ve/veya özel tertip DİBS aktarılacak kredi garanti kurumları ile aktarılacak kaynağın kullandırılmasına ilişkin usul ve esasları, Bakanlar Kurulunca belirleyecek.

Tasarıya eklenen bir önergeyle, Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) Genel Müdürlüğünün 2009 yılı kampanya dönemi finansman açığının karşılanmasını teminen, Hazine müsteşarlığınca ikrazen özer tertip Devlet İç Borçlanma Senedi ihraç edilebilecek.

Hazine'nin doğrudan garantisi bulunmuyor

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, tasarının, kredi garanti kurumlarına Hazine tarafından destek sağlanmasını amaçladığını belirterek, küresel mali krizin etkilerinin tüm ülkelerde yakından hissedildiğini, Türkiye'de de krize bağlı olarak bazı ekonomik göstergelerde olumsuzluklar görüldüğünü, özellikle kredi kanallarının etkin biçimde işlememesi nedeniyle firmaların finansman imkanlarına erişimleri açısından bazı sıkıntılar olduğunu söyledi.

Başta küçük ve orta büyüklükteki işletmeler olmak üzere firmaların finansman kaynaklarına erişimi kolaylaştıracak ve kredi sisteminin etkin işlemesine katkı sağlayacak nitelikte düzenlemelerin yapılmasında fayda olduğunu anlatan Babacan, tasarıyla, firmalara, bankalardan alacakları kredilerde, kredi garanti sisteminin daha etkin biçimde devreye girmesini hedeflediklerini ifade etti. Babacan, Bakanlar Kurulu tarafından belirlenecek olan kredi garanti kurumlarına 1 milyar liraya kadar bir kaynağın Hazine tarafından aktarılmasının öngörüldüğünü bildirdi.

Mart 2009 itibariyle bankacılık sisteminde toplam kredi hacminin 374 milyar lira düzeyinde olduğunu, KOBİ kredilerinin toplamının ise 84 milyar lira olduğuna işaret eden Babacan, tasarıda belirtilen 1 milyar liralık kaynağın en az 10 katı tutarın da kredi kefaletine dönüşmesini beklediklerini kaydetti.

"Bu sistemde Hazinenin doğrudan bir garantisi bulunmamaktadır" diyen Babacan, KOBİ'lere kredi garantisi veren kredi garanti kurumlarının zaman zaman ihtiyaç duyacağı kaynağın tedarikinin öngörüldüğünü ifade etti.

Babacan, TMO'nun Hazine tarafından ikrazen kaynak aktarılmasıyla ilgili olarak da düzenleme yapılmasını arzu ettiklerini belirterek, özellikle hububat üretiminde beklenen yüksek artış nedeniyle tarım sektöründe bazı sıkıntıların doğmaması için buna ihtiyaç olduğunu söyledi. 

Hükümet IMF ile anlaşma yapmak istemiyor

Tasarı üzerinde görüşlerini ifade eden muhalefet milletvekilleri, düzenlemenin geç kalınmış ama olumlu bir adım olarak değerlendirdi.

CHP Trabzon Milletvekili Akif Hamzaçebi, 1 milyarlık rakamın 2 milyar liraya çıkarılmasının daha anlamlı olacağını belirtti. 2009 yılı bütçe büyüklüklerinin yeniden düzenlenmesi gerektiğini savunan Hamzaçebi, IMF ile ilişkilerin ne olacağının beli olmadığını söyledi. Hamzaçebi, "Türkiye, IMF'ye 'seninle anlaşma yapmak istemiyorum çünkü, çok fazla önlem istiyorsun ama benim yanımdan da ayrılma' diyor" dedi.

CHP İstanbul Milletvekili Mustafa Özyürek, TMO'nun buğday fiyatlarını gecikmeden açıklaması ve ürün alımlarında mümkün olduğu kadar peşin ödeme yapması gerektiğini ifade etti. IMF ile ilişkilere değinen Özyürek, "CHP olarak 'illa gidin IMF ile anlaşma yapın' demiyoruz. Ama bunun da açıklığa kavuşması gerekiyor. Hükümetin IMF'siz bir B planı var mı?" diye sordu.

MHP Antalya Milletvekili Mehmet Günal, asıl meselenin KOBİ'lerin finansman ihtiyacının karşılanması olduğunu savunarak, tasarının bunu tek başına sağlamayacağını söyledi.

CHP Malatya Milletvekili Mevlüt Aslanoğlu, Merkez Bankasının kredi ve kredi kartları faiz oranında hakimlik görevini yapamadığını ileri sürdü.     

Hazine doğrudan ortak olmayacak

Milletvekillerinin soru ve eleştirilerini yanıtlayan Babacan, Kredi Garanti Fonu A.Ş adlı kuruluşun geçen yıl ortaklık yapısının değiştirildiğini hatırlatarak, şu anda ödenmiş sermayesinin 60 milyon lira olduğunu, bununla 370 milyon liralık krediye garanti vermiş durumda bulunduğunu anlattı.

Babacan, yeni sistemle ilgili kararları oluşturmadan önce yapılan toplantıda, mevcut ortaklık yapısına bankaların da katılmasının uygun olacağı görüşünün belirdiğini, şu anda Bankalar Birliğinin ortak olarak bankalarla görüşme halinde olduğunu kaydetti.

Düzenlemenin, sadece mevcut Kredi Garanti Fonu A.Ş için değil, ileride kurulabilecek benzer kuruluşlar için de geçerli olmasını düşündüklerine işaret eden Babacan, şöyle konuştu:

"Hazine, direk ortak olmayacaktır. Bunun için de kuruluşun ana sözleşmesinde değişiklikler gerekecektir. Bunların üzerinde çalışılıyor.  TOBB ve KOSGEB, iki ana ortak olarak ana sözleşmesini bizim istediğimiz çerçevede değiştiriyor. Bu da tamamlandıktan sonra yapılacak protokolle, Hazine'nin 1 milyar liralık bir imkanı bu kuruluşa vermesi söz konusu olacak. Ancak, bu 1 milyar lira, mevcut ödenmiş sermaye ve ortakların taahhüt edeceği yeni sermaye düşünüldüğünde, en az 10 milyar hatta daha yüksek bir miktarda KOBi kredisinin garanti kapsamına alınmasını sağlayacak.

Tüm kredi grupları içinde KOBİ'lerdeki takipte olma oranı bir miktar yüksektir, yüzde 5,9'dur. Bizim bu sistemi hızlandırmamızın önemli sebeplerinden biri, bu trendin son aylarda daha belirgin hala gelmesidir. KOBİ'lerimiz açısından, kredi kullanacakları zaman en önemli konu teminattır. Genel ekonomik şartlar sıkıntılı olduğunda, riskler arttığında bankalar yüksek miktarda garanti talep ediyor. Kredi garanti kuruluşları ve bu sistem, bu noktada devreye giriyor. Bankaların aşırı ihtiyatlı yaklaşarak çok yüksek teminat istedikleri müşteri grubundan belli bir oranda Kredi Garanti Fonu'na ödeme yapılarak, bir bakıma kredi garanti kapsamına alınmış olacak. Krediyi banka tahsil edemediği zaman belli bir oranını, kredi garanti kuruluşu o bankaya ödemeyi yapacak. Banka, alacağının beli bir oranı sağlama bağlanacağı için, daha düşük teminatla krediyi KOBİ'lere kullandırma imkanına sahip olacak."

Babacan, muhalefet milletvekillerinin 1 milyarlık desteğin az olması görüşüne karşı, "Kredinin kullanılması; kredinin vadesinin gelmesi ve vadesinde ödenmemesi durumunda fon devreye girecek. Bu rakamın da 1 milyarlık seviyeye ulaşması, bu yıl içinde olası görülmüyor. Çünkü sistemin tümünde takibe dönüşen kredi şu an için 5 milyar lira. Biz, bu 1 milyarın bu yıl için fazlasıyla yeterli olacağını düşünüyoruz" diye konuştu.

Bankaların kredi garanti kuruluşuna ortak olmasını istediklerini belirten Babacan, konuya sıcak baktıklarını ve çok sayıda bankanın sisteme gireceğini kaydetti. 

Hazine Müsteşarı İbrahim Çanakçı da TMO ile ilgili düzenleme konusunda, "TMO'nun nakit akışını düzenledikten sonra bu senetleri geri ödemesi beklenmektedir. Limit dışında kalınması durumu söz konusu değildir. Bu başlangıç ödenekleri 257,7 milyar olarak belirlenmiştir. Bunun yüzde 1'i ise 2 milyar 577 milyon liraya denk düşmektedir.  TMO'ya ihraç edilecek senedin tutarı, maksimum olarak bu tutarla sınırlıdır" dedi.