Kredi şartlarında sıkılaşma bekleniyor

TCMB Beklenti anketi sonuçları Bankaların kredi standardlarında sıkılaştırmanın önümüzdeki dönemlerde de devam etmesini beklediklerini ortaya koydu.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ANKARA - Merkez Bankası tarafından hazırlanan "Banka Kredileri Eğilim Anketi" sonuçlarına göre, bankaların Nisan-Haziran 2009 dönemine ilişkin beklentileri başta uzun vadeli krediler olmak üzere, yine tüm kredi türlerinde standartların sıkılaştırılacağı, ancak sıkılaştırma oranlarında bir gevşeme gözleneceği yönünde oldu.

Merkez Bankası tarafından hazırlanan 2009 yılı Ocak-Mart dönemine ilişkin "Banka Kredileri Eğilim Anketi" sonuçları açıklandı.

Buna göre, işletmelere verilen kredilere uygulanan standartları sıkılaştırma yönündeki eğilimin güçlenerek sürdüğü ve tüm kredi türlerinde standartların beklentilerin oldukça üzerinde bir oranda sıkılaştırıldığı görüldü.

2009 yılının ilk çeyreğinde bankaları standartları sıkılaştırmaya yönelten en etkili faktörler, 2008 yılı son döneminde olduğu gibi, endüstri ya da firmalara ilişkin görünüm ile genel ekonomik faaliyetlere ilişkin beklentiler oldu. Daha önceki dönemlerde standartların sıkılaştırılmasında belli bir ağırlığa sahip olan diğer bankaların rekabeti faktörünün öneminin bu dönemde oldukça azaldığı gözlendi.

İşletmelere verilen kredilerin koşul ve kurallarını 2008 yılı boyunca sıkılaştırmaya devam eden bankaların bu eğilimi 2009 yılının ilk çeyreğinde de sürdü. Ancak bankaların koşul ve kuralları, özellikle vade koşullarını geçen döneme göre daha az sıkılaştırdıkları, krediler üzerindeki kar marjını da önceki dönemlere göre daha az artırdıkları görüldü.

İşletmelere verilen krediler

2008 yılının üçüncü çeyreğinde yavaşlamakla beraber tüm yıl boyunca artış gösteren işletmelere verilen kredi talebinde, Ocak-Mart 2009 döneminde ilk kez düşüş yaşandı. Genel talepteki düşüşün asıl kaynağı uzun vadeli kredilere yönelik talepteki azalış oldu.

Diğer kredi türlerinde ise talep artışı gözlendi ve özellikle geçen dönemde düşmüş olan küçük ve orta ölçekli işletmelere verilen kredilerde bu dönem beklentilerin çok üzerinde bir artış gerçekleşti.

Nisan-Haziran 2009 dönemine ilişkin beklentiler, genel olarak ve uzun vadeli kredilerde talepteki azalmanın, diğer kredi türlerinde ise talep artışının süreceği yönünde. İşletmeler bu dönemde en fazla borcun yeniden yapılandırılmasına bağlı olarak ortaya çıkan finansman ihtiyacı nedeniyle kredi talebinde bulundu.

Bireysel krediler

Bireysel kredilere uygulanan standartlar açısından, 2008 yılı son döneminde önemli oranlarda artan sıkılaştırmanın, azalarak da olsa bu dönemde de tüm bireysel kredilerde devam ettiği görüldü.

Bu dönemde standartlarındaki sıkılaştırma oranı beklentilerin altında kalan tek kredi türü konut kredileri olurken, bankalarca gelecek dönem için de yine en az konut kredileri standartlarının sıkılaştırılması beklenmekte.

Konut kredilerinde daha önce standartların sıkılaştırılması yönünde etkisi olan rekabet baskısının bu dönemde kalktığı, genel ekonomik faaliyetlere ilişkin beklentiler ile emlak piyasasına ilişkin beklentilerin yine sıkılaştırmada en etkili faktörler olduğu gözlendi.

Taşıt kredilerinde sıkılaştırma yönündeki baskı geçen döneme göre hafiflerken, genel ekonomik faaliyetlere ilişkin beklentilerin sıkılaştırıcı etkisi yarı yarıya azaldı.

Diğer bireysel kredilerde de geçen dönem tüm bankalarca sıkılaştırmanın en önemli nedeni olarak bildirilen genel ekonomik faaliyetlere ilişkin beklentiler ile tüketicilerin kredi itibarına bankalarca bu dönemde sıkılaştırma anlamında daha olumlu yaklaşıldığı görülmekte.

Tüm kredi türlerinde kredilere uygulanan koşullarda sıkılaştırma sürmekte ancak koşulların çoğu geçen dönemdeki kadar ağır değil.

2008 yılının son döneminde yaşanan tüm bireysel kredi türlerindeki şimdiye dek gözlenen en büyük talep daralmasının ardından, 2009 yılı ilk çeyreğinde taşıt kredileri ile diğer bireysel kredilerde talep azalışındaki ivme oldukça yavaşladı ve talepte beklentilerin altında bir düşme gözlendi.

Konut kredilerinde ise beklentilerin aksine, 2008 yılı boyunca gözlenen düşüşün ardından ilk kez bu dönemde talepte artış kaydedildi. Konut piyasasına ilişkin  beklentilerin bu dönemde eskisi kadar talebi azaltıcı etkisi kalmadı.