'Kredilerde zorlanıyoruz çarklar zor dönüyor'

Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, kredilerde sorunların yaşandığını belirterek, “Öz sermayesi zayıf, yatırım teşviki alamayan ve ihracat yapmayan şirketlerin çarklarını döndürmesini güçleştiriyor” dedi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Ocak ayı meclis toplantısında bir konuşma yapan Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, iş dünyasının krediye ulaşmadaki zorluklara değinerek, “Uzun bir zamandır kredilerde karşımıza üç konu çıkıyor.

Birincisi istediğin miktarda kredi temin edilememektedir. İkincisi alınan kredi faizi, politika faizinin çok üstünde ve maliyetli olmaktadır. Üçüncüsü de kredinin vadesidir.

Kredi/mevduat oranına baktığımızda; 3 sene önce yüzde120’lerde iken, bugün yüzde 88’lere geriledi. Sonuçta da, öz sermayesi yetersiz, teşvik kapsamında yatırımı olmayan ve ihracat yapamayan firmaların krediye ulaşmasındaki zorluklar, çarkların dönmesini güçleştirmektedir. Kredi kullanımındaki sınırlayıcı düzenlemeler ve mevzuat değişikliklerinden dolayı, ticari kredilere ulaşım her geçen gün zorlaşmaktadır” dedi.

Şartlar çok zorluyor Yurtdışı bankalara 50 bin doların üzerinde yapılan transferlerde, bankalara getirilen yükümlülük, firmaların işlerini geciktirdiğini kaydeden Yorgancılar sözlerine şöyle devam etti: “Benzer şekilde, kredi karşılığında istenen fatura kontrol  yükümlülüğü de firmaların işlemlerini uzatıyor.

Orta boy ve büyük firmaların ihracatı ithalatından yüzde 10 fazla değilse (Yani net ihracatçı değilse) bankalardan TL kredi kullanması yasak. İhracat taahhüdü yoksa kredi verilmek istenmiyor. Yatırım kredilerinde yeterli kaynak olmadığı için 5 yıllık dolar kredisine yüzde 12-13 gibi çok yüksek faiz isteniyor.

Merkez Bankası tarafından sürekli olarak yapılan değişiklikler, özellikle maliyet açısından bankaları zorlarken, bankalar da ticari kredi vermekte isteksiz davranıyor. Örneğin, Merkez Bankası bankalarda toplam mevduatın yüzde 60’ın altında TL olması halinde komisyon ücretini yüzde 17’ye artırınca, bu da mevduat faizlerini yüzde 27’lere çıkarttı. İBKB’ye veya DAB’a bağlanan ihracat bedellerinin en az yüzde 40’ının ilgili bankaya satılması zorunluluğu gibi uygulamalar da uluslararası ticarette ödeme aracı döviz olan ihracatçımızı oldukça zorlamaktadır.”

Uygulamalar sürdürülebilir değil

Yorgancılar, reel sektörün kredi talebinin uygun vade, miktar ve faiz düzeyinden karşılanmasını beklediklerini vurgulayarak, “Aksi halde, ekonomi yönetiminin iç talebi canlandırmaya yönelik olarak attığı adımlar, yerli üretimi değil, ithalatı besleyecektir” uyarısında bulundu. Yorgancılar, “TL’nin döviz karşısında aşırı değerlenmesi de, eksik değerlenmesi de sanayimize ve ekonomimize zarar vermektedir.

Bu nedenle, para ve kur politikalarımızın TL’nin değerini; ihracatı veya ithalatı yapay/geçici olarak artırmasına neden olmayacak düzeyde yani gerçekçi değerde tutması gerekmektedir. Dolar/TL Eylül ayında 18.28, Aralık ayında 18,64 iken Ekim-Aralık döneminde TÜFE ortalama yüzde 2,67’dir. Aylardır devam eden dolar üzerindeki baskı, ihracatçıları zor durumda bırakmaktadır. 4 aylık oluşan enflasyon artışı hesabına göre; Dolar kurunun 20-21 TL civarında olması gerekmektedir” diye konuştu.

“2023'te belirsizlik çok fazla”

Davos’ta düzenlenen Dünya Ekonomik Formu’nun ardından yapılan değerlendirmelere bakarak küresel ekonomide 2023 yılının yine volatilitesi yüksek, belirsizliği çok fazla olan bir yıla işaret ettiğine vurgu yapan Yorgancılar, “ Seçime kadar olan Sayın Bakan Nurettin Nebati’ye de belirttiğimiz gibi “Evet, farkındayız ki kolay çıkış yolu yok.

Ancak, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün açtığı yolda, Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında birlikte, tek vücut bir şekilde küresel ekonominin tüm güçlüklerini, akılcı politikalarla aşacağımıza, yeni bir heyecan ile ülkemizi hedeflenen seviyeye getireceğimize yürekten inanıyorum” dedi.