”Kriz geçici, rekabet kalıcıdır”
TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, "Bizde petrol yok ama Allah'a şükür Avrupa'da olmayan girişimci ruhu var. Bizim önümüzü açın" dedi
KAYSERİ - Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, ekonomik krizin geçici, sanayi ve ekonomideki rekabetin ise kalıcı olduğunu söyledi.
Türkiye'nin AB Katlım Sürecinde Türkiye Ekonomisi ve Sanayi Politikası konulu toplantı Kayseri Sanayi Odası'nda yapıldı.
TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, toplantıda yaptığı konuşmada, insanların bilmediği konulardan hep korktuklarını, bildiği konularda ise girişken olduğunu, korkmadığını, AB süreciyle ilgili bilgi vermek amacıyla düzenlenen bu tip toplantıları hep desteklediklerini anlattı.
Türkiye'nin dünyadaki en zengin 17 ekonomi arasında yer aldığını, AB sürecinde sivil toplum örgütleriyle yapılan iş birliğinin oldukça önemli olduğunu, Başmüzakereci Egemen Bağış'ın bu konuda oldukça açık ve başarılı olduğunu vurgulayan Hisarcıklıoğlu, "Kriz geçici, rekabet kalıcıdır. Ben ticaret yaparken birileriyle rekabet ettiğimde hep daha çok kazandım. Her rekabetçi size yeni bir şeyler öğretir. Her ne ortamda olursan ol 'yakınma yekin. (şikayet etme, hareket et.)' Bu sözü büyüklerimizden öğrendim. Bizde petrol yok ama Allah'a şükür Avrupa'da olmayan girişimci ruhu var. Bizim önümüzü açın" dedi.
Rifat Hisarcıklıoğlu, konuşmasında AB'ye imtiyazlı ortaklık teklifinin ahlaki olmadığını, Türkiye'nin 130 milyar dolar olan yıllık ihracatının yüzde 92'sinin sanayi ürünü olduğunu ifade ederek şunları söyledi:
"Bizim AB'nin pazarı olacağımız korkuları doğru değildir. Biz ürettiğimizi kime satacağız, paranın olduğu pazara yani AB'ye satacağız. Türkiye 25 yıl önce 3 milyar dolar ihracat yaparken bunun yüzde 92'si tarım ürünü idi. Şimdi 130 milyar doların yüzde 92'si sanayi ürünü. 25 yılda bakın nereden nereye geldik. Bu müthiş bir başarı hikayesi. Şimdi gidiyorum Almanya'ya Fransa'ya Brüksel'e... Benim ondan ne eksiğim var. Hiçbir eksiğim yok ama. Ben koyun değilim, onlardan daha zekiyim. Lider olunacaksa böyle olunacak. Ben diyorum ki, bir ekonomik noktada önümü açın, iki kişisel haklarda da benim önümü açın. Bugün artık işçi işveren beraberiz. El ele kol kola girebilmeliyiz. Bu kültüre geldik. Esas yapılması gereken kendi içimizde bu müzakere sürecini anlatabilmek. Eğer bunu anlarsak biz bundan korkmayız."
"Türk girişimcim sıfır sermaye ile döneri Almanya'ya taşıdı"
Hisarcıklıoğlu, Türk dönerinin Almanya'da marka haline geldiğini ve döner yasası da çıkartıldığını belirterek, şöyle devam etti:
"Almanya'ya giden benim Türk girişimcim sıfır sermaye ile döneri Almanya'ya taşıdı. Adamın damak tadını değiştirdi. Fast-food sektöründe şimdi Türk döneri bir numara. Benim insanım şimdi Almanya'da döneri seri ve standart üretiyor. Yüz dolayında döner üreten fabrika var. Geçen gün Milano'ya gittim burada da Türk döneri var. Bu bizim insanımızın başarısı. Bizim önümüzü açın, biz koşmak istiyoruz. Biz AB sürecini 150 yıl önce başlatmışız. Bugün için rakiplerimiz, yarın ortak olacaklarımız bize dünya kurallarında geçerli olmayan bazı kuralları uygulamak istiyorlar. 2004 yılında biz anlaşmaya imza atmışız, tam üyelik müzakerelerini başlatmışız. Şimdi imtiyazlı ortaklık diyorlar. Malların dolaşımı serbest diyorlar, sonra kamyona kota koyuyorlar. Nerede kaldı serbestlik. Biz bunu kabul etmeyiz. Avrupa İnsan Hakları mahkemelerinde bu konudaki davaları kazanmaya başladık. Haksızlık bir yerden dönüyor. Avrupalı 10 bakterili bir süt içiyorsa biz niye 100 bakterili süt içelim. Ama 10 bakterili süt için önce meralardan işe başlamalıyız."