”Krizden sonra yeni büyüme modeline ihtiyaç olacak”
Strauss-Kahn, küresel ekonominin "son derece nazik" durumda olmaya devam ettiğini söyledi
İSTANBUL - IMF-Dünya Bankası yıllık toplantılarının açılışında konuşan IMF Başkanı Dominique Strauss-Kahn, krizden sonra yeni büyüme modeline ihtiyaç olacağının altını çizerek, "Yani açığı olan ülkelerde tasarruf, fazlası olan ülkelerde daha fazla harcama olması ve daha az dengesizlik olması gerekiyor. Geçiş, kesinlikle kolay olmayacak. Bizim gelecek için şekillendirmemiz gereken budur" dedi.
Strauss-Kahn, "virajın alındığını" vurgulayıp, IMF'nin 2010 öngörüsünün yüzde 3'lük büyüme olduğunu hatırlatarak, bunun iyi bir başlangıç olduğunu söyledi.
IMF Başkanı, "Önümüzdeki döneme bakıldığında dünyanın kriz sonrasında çok farklı bir yer olacağını ve olması gerektiğini düşünüyoruz. O yüzden bu yeni gerçeğe uyum sağlamamız gerekir diyoruz. Her şeyden önce bu toparlanma yavaş olacak, vakit alacak. Özel sektör hala kendi ayakları üzerinde duramıyor, hala çok fazla tüketim olmadığını görüyoruz. İyileşme sürecinde de göreceğiz ki istihdam, işsizlik konusu daha yavaş toparlanacak. 2010 yılı boyunca pek çok ülkede işsizliğin artmaya devam edeceğini görüyoruz. Aslında krizin bittiğini, bunu atlattığını söyleyemeyiz" diye konuştu.
Dünya Bankası rakamlarına göre krizden sonra 90 milyon insanın ağır yoksullukla karşı karşıya kalacağını ifade eden Strauss-Kahn, söz konusu olan şeyin sadece işsizliğin artması, insanların satın alma gücünün azalması olmadığını belirterek, "Düşük gelirli ülkelerde bu, bir ölüm kalım meselesi. Bu ülkelerde toplumsal huzursuzluklar, siyasi istikrarsızlıklar ve hatta savaş bile görülebilir" dedi.
Strauss-Kahn, küresel ekonominin "son derece nazik" durumda olmaya devam ettiğini vurgulayarak, politika yapıcıların krizden çıkış stratejileri hazırlaması ve uygulaması gerektiğini ancak bu çıkış stratejilerinin uygulanması için henüz çok erken olduğunu söyledi.
IMF Başkanı, krizden sonra yeni büyüme modeline ihtiyaç olacağının altını çizerek, "Yani açığı olan ülkelerde tasarruf, fazlası olan ülkelerde daha fazla harcama olması ve daha az dengesizlik olması gerekiyor. Geçiş, kesinlikle kolay olmayacak. Bizim gelecek için şekillendirmemiz gereken budur" dedi.
Ekonominin düzelmeye başlamasının tesadüfen olmadığını ifade eden Strauss-Kahn, bu sonucun şimdiye kadar ekonomi politikalarında hiç görülmeyen bir işbirliğinin gerçekleşmesiyle yaşandığını, merkez bankalarının bile kendi aralarında sürekli olarak çözümler gerçekleştiklerini anlattı.
Strauss-Kahn, bu şekilde koordinasyon çalışmaları sayesinde büyümenin sağlandığını vurgulayarak, Pittsburg'da G-20 toplantısında liderlerin beraber çalışmaya devam etmeye karar verdiklerini, G-20'den ziyade bütün yükselen piyasaları da buna dahil etmek gerektiğini söyledi. Strauss-Kahn, "G-20 dışında kalan milyarlarca insan var ve onların da sesinin duyulma sı gerekiyor. İşbirliğine ihtiyacımız var" dedi.
"IMF, yönetim konusunda büyük bir adımı kabul etti"
Kahn, Uluslararası Para ve Finans Komitesinin, yönetim konusunda büyük bir adımı kabul ettiğini belirterek, "Bu, en az yüzde 5 oranında kota payını, fazla temsil edilen ülkelerden, gereğinden az temsil edilen, yani yükselmekte olan dinamik piyasalara ve gelişmekte olan ülkelere aktaracak. Bu, 2011 yılında hayata geçirilecek" dedi.
Strauss-Kahn, IMF'nin benzersiz görev tanımı nedeniyle işbirliğini yönlendirmek açısından ideal bir konumda bulunduğuna işaret ederek, son bir yılda finansman imkanlarını artırma konusunda yaptıkları çalışmalar hakkında bilgi verdi.
Kredi koşullarının makroekonomik istikrar ve büyüme açısından büyük önem taşıyan temel politikalar üzerine yoğunlaşacak şekilde gözden geçirilmesini sağladıklarını söyleyen Kahn, hem ayrıcalıklı hem de ayrıcalıksız kredi programlarını daha yüksek bütçe açıklarıyla uyumlu hale getirdiklerini, programlarına, en fakir ve en savunmasız durumdaki insanların korunmasına yönelik yeni hükümler ilave ettiklerini anlattı.
Strauss-Kahn, "Çok mesafe katettik fakat daha yapılacak çok şey var" diyerek, 2 gün önce gerçekleştirilen Uluslararası Para ve Finans Komitesi toplantısında reform yapılması gereken 4 önemli alan üzerinde çalışmalarının istendiğini kaydetti.
IMF'nin görev tanımı
Bu alanları, IMF'nin görev tanımı, IMF'nin finansman sürecindeki rolü, çok taraflı gözetim ve yönetişim olarak sıralayan Kahn, "Bunu İstanbul kararlarımıza da dahil edebiliriz diye düşünüyorum" dedi.
IMF'nin görev tanımının, küresel istikrar açısından önem taşıyan makroekonomi ve finans sektörü politikalarının tamamını kapsayacak şekilde gözden geçirilmesi gerektiğini söyleyen Kahn, IMF'nin geleneksel olarak üzerinde durduğu cari işlemler ve para hareketlerine ilişkin konuların, bu krizle hiç alakalı olmadığını, bu nedenle görev tanımının kapsamının genişletilmesi gerektiğini belirtti.
Strauss-Kahn, esnek kredi hattının başarısının daha da ileri götürülmesi ve daha fazla sayıda ülkeye sigorta imkanı sunulması ihtiyacına da işaret ederek, "Böyle bir imkanın mevcut olmaması çok sayıda gelişmekte olan piyasayı aşırı miktarda döviz rezervi tutarak, kendi kendini sigortalamaya sevketmiş bulunmaktadır. Bu tabii ki küresel dengesizliklerin boyutunu artırmıştır" diye konuştu.
"Kota payının artırılması, meşruiyetimizi artıracak"
Finansman enstrümanlarının geliştirilmesinin önemine de işaret eden Kahn, "IMF'nin kurucuları, Fon'un küresel çapta faaliyet gösteren bir nihai merci olmasını öngörmüştür fakat ihtiyati rezerv talebiyle karşılaştığında Fon'un mevcut kaynakları sınırlıdır" dedi.
Kahn, IMF'nin bundan sonra çok-taraflı gözetim faaliyetleri içine gireceğini ve makro finansal bağlantıların da önem kazanacağını ifade etti.
Dominique Strauss-Kahn, "Dördüncü olarak, Uluslararası Para ve Finans Komitesi G20'nin de mutabık olduğu şekilde, yönetim konusunda büyük bir adımı kabul etti. Bu, en az yüzde 5 oranında kota payını, fazla temsil edilen ülkelerden, gereğinden az temsil edilen, yani yükselmekte olan dinamik piyasalara ve gelişmekte olan ülkelere aktaracak. Bu, 2011 yılında hayata geçirilecek. Bu bizim meşruiyetimizi ciddi ölçüde artıracaktır. IMF desteği, beraber çalıştığımız ülke de bu süreci sahiplenmezse etkili olmayacaktır. Tabii ki bu ülkelerin de bu süreci sahiplenmesi için daha meşru bir temsiliyet olması gerekiyor. Burada asıl kurumun itibarı önemlidir" diye konuştu.
"IMF size ait bir kurum"
Geçtiğimiz yıl hem küresel ekonomide hem IMF içerisinde çok büyük değişikliklerin yaşandığını belirten Kahn, tarihten alınması gereken derslerin son derece açık olduğunu, içe kapanma eğiliminin, büyük buhranın daha da kötü sonuçlar vermesiyle sonuçlandığını, bugün birlikte çalışılmasının, dünyayı çok daha derin bir krizden kurtardığını kaydetti.
IMF Başkanı Dominique Strauss- Kahn, guvernörlere hitaben, konuşmasını şöyle tamamladı:
"Sizler değişmeniz ve kriz sonrasının yeni dünyasına uyum sağlamanız gerektiğinin bilincindesiniz. Bizler de IMF olarak aynı şeyi yapmak zorunda olduğumuzu biliyoruz. Ama unutmayın, bu size ait bir kurum, sizin kurumunuz bu ve bizim görevimiz sizin ihtiyaçlarınıza cevap vermek. Hep birlikte üstlenmiş olduğumuz bu görev, barış ve istikrarın sağlanmasıyla ilgilidir. Çalışmalarımız gezegenimizi paylaşan 7 milyara yakın insanın refahına ve güvenliğine yöneliktir. Keynes'in IMF'nin kurulduğu yıllarda ifade ettiği üzere, umudumuz, insanlığın kardeşliğinin sadece bir deyişten ibaret kalmamasını sağlamaktır. Şu anda kriz sonrası dönemde dünyamızı yeniden şekillendirmek ve yukarıdaki sözü gerçeğe dönüştürmek konusunda önümüzde tarihi bir fırsat bulunmaktadır."